Yavuz Sultan Selim savaşa için çıkarken hocasının atının ayağından sıçrayan bir parça çamur beyaz kaftanına şıçrar

Yavuz Sultan Selim; "öldüğüm zaman beni bu kaftanla gömün hocamın ayağından sıçrayan çamur benim için rütbedir." der. Görüyor musunuz saygıyı?

Yine mezhep sahibi İmam Azam hocasının evine doğru ayağını uzatmazmış saygısından.

Bu saygı duyma meselesi bizim yaralarımıza. Bunu karşı taraftan beklememek lazım. "O bana böyle dedi ben de derim" diyorsanız kusura bakmayın dışarıdan ayarlamalı, bir araç gibisiniz, oyuncak gibisiniz. Senin iraden yok mu? Bu dil, senin dilin değil mi? Bu gönül senin gönlün değil mi? Bu kafa senin kafan değil mi? Öyle olmak zorunda değilsin!

O yüzden bazıları saygıyı sadece düğme iliklemekte sanır. Bunlar saygının son basit göstergeleridir hani.

Mesela hala bazı gençler vardır, sigara içerken gizler hocasından. Bazıları da "işte, içimden geldiği gibi konuşuyorum, dobra konuşuyorum." "Dobra falan konuştuğu yok. Ona "çok kabasın, çok iticisin, tamam mı? Oturmayı kalkmayı bilmiyorsun" demek lazım. Arıza çıkacak lafı bilmiyorsun, kime ne konuşurumu bilmiyorsun.

Yani annemize saygı gösteriyor muyuz mesela? Annesine sesini yükseltmeyen var mı? Yine de vardır belki... Gençsiniz çoğunuz bazen yaşanıyor. Ne gelirse dilinize söylüyorsunuz annenize. Hakkınız mı annenize ve babanıza böyle bağırmak hakkınız mı yani?

Saygılı bir adamsan, saygın bir insansan saygı gösterirsin. Saygılı olmak önemli bir defa. Saygılı olduğunuz zaman yalan söylemeyemezsin, adil olursunuz, dürüst olursunuz, mütevazi olursunuz, olmanız olması gerektiği gibi olursunuz.

Bakın saygı ve üslup... O da çok önemli... Bir de her topluma göre belli bir saygı kriterleri vardır. Mesela babasına ismiyle hitap eden var mı?

Güzel sözle, saygın ifadelerle birçok insana yanlışından vazgeçirme imkanına sahipsiniz. Saygın bir dil kullanarak onları vazgeçilebilirsek ya da yapmamaya teşvik edersek onlar da vazgeçiyorlar ve yapmıyorlar.

Evet saygılı olmak için lütfen dışarıdan bir etki beklemeyin. Saygı sizin içinizde kendimize saygı işin çıkış noktası.

Bir de şunu unutmayın ibadet ederken de saygı çok hissedersiniz. Mesela Allah'ın huzurunda namaza durduğunu zaman. Kimse yok, gecenin sakinliğinde, sabahın serinliğinde vesaire... Kimse bakmıyor, görmüyor ama siz huzur içinde saygılı duruyorsunuz. Allah'ın huzurunda hissediyorsun zaten.

İnandığı prensipleri yaşayan adam, saygın adamdır. İnandığı gibi yaşayan adam, saygın adamdır. Örfüne, adetine uygun davranan adam da saygın adamdır. Saygınlık, bizim iç motor firenimizdir. Motor freni, vites birde iken gaza bassan da araba hızlı gitmez. Bizim de içimizde bir motor freni olması lazım. Utanma duygusu ve saygınlık gibi.

Saygı dolu bir yaşam dileğiyle...