1967 sonbaharıydı...

Göl Gazinosu'nda Kadınlar Matinesi vardı...

Ve, Türkiye'nin bahtsız yıldızı...

Muhterem Nur...

Fiyakalı bir anonsla sahneye çıktı...

Orkestra "Azize"yi çalmaya başladı...

Muhteşem kadın, utangaç bir tavırla...

Tam dans etmeye başlayacaktı ki...

Bir el işaretiyle orkestrayı durdurdu...

Üzerine bir örtü aldı...

Sahneden indi, kadınların arasından geçti, salona doğru yürüdü...

Tir tir titriyordu...

İzmirli yakışıklı gazetecinin yanına geldi...

Belli ki, utanıyordu...

Gözlerini dostundan kaçırdı, bir nefeste şöyle dedi:

"Lütfen salondan çıkar mısın? Arkadaşımın önünde dans edemiyorum... Salona çık, beni seyretme... Sonra görüşürüz..."

Genç adam, bir sigara yaktı...

Göl Gazinosu'nun kapısından çıktı, karşıda beklemeye başladı...

O gazeteci...

Muhterem'in, yıllar önce...

Hayatının bir kesitini yazan Tayfur Göçmenoğlu'ndan başkası değildi...

*

Çok kadersizdi...

Kısa sürede başrollere yükselmiş...

Leblebi-çekirdek gibi film çevirmiş ama...

Cezaevine girip çıktıktan sonra iş yapamaz olmuştu...

Şöhretini yavaş yavaş kaybetmeye başladı...

Maddi sıkıntılarıyla artık başa çıkamaz hale gelmişti...

Şarkıcılık yapmaya başladı...

Turnelerin abone şarkıcısı oldu...

Her gece uyumadan önce...

"Allahım, benim bu acılarım ne zaman bitecek?" diye...

Dua ediyordu...

*

1982'nin ilk baharıydı...

Muhterem Nur ile Müslüm Gürses ilk kez karşılaştılar...

Ve, daha o gün...

"Sahneye ilk kim çıkacak?" diye kavga ettiler...

Kuliste kıyamet koptu...

Ama, ne derler; bilirsiniz?

"En büyük dostluklar kavgayla başlar!"

Nitekim öyle oldu...

Bir daha hiç ayrılmadılar...

*

Şu tesadüfe bakın ki...

Aslında...

Müslüm Gürses, müthiş bir Muhterem Nur hayranıydı...

Çocukluğundan beri...

Güzel yıldızın hiçbir filmini kaçırmamış...

"Esrarlı Gözler" filmini ise, O'nun için bestelemişti...

Müslüm Baba...

Büyük aşkından 21 yaş küçüktü ama bu hiç önemli değildi...

1986'da evlendiler ve...

Bi'daha hiç ayrılmadılar...

Taaa ki...

Müslüm Gürses, yedi yıl önce bu dünyaya veda edinceye kadar...

*

Şimdi, yine buluştular...

Mekanları Cennet olsun...

İkisini de özleyeceğiz...

Ne demişiz biz; bugün batarsa Güneş yarın yeniden doğar! / Müslüm Gürses...