Dillere pelesenk olan,söylendiğinde akan sular duran kavram:Düşünce özgürlüğü.Peki; düşünceler gerçekten özgür mü yoksa 'birileri gibi düşünmenin' adını mı düşünce özgürlüğü koymuşlar?

Düşüncelerimizi biz mi yönlendiriyoruz, yoksa dünyaya teknolojik olarak hükmedenler düşüncelerimize de mi hükmediyorlar?

Değişik şekillerdeki algı operasyonları, psikolojik harp oyunları, medya manipülasyonları,(a)sosyal medya yalanları düşüncelerimizi zannettiğimizden çok daha fazla etkiliyor diye düşünüyorum.Pek çok olaya;Allah Kur'an da ne buyuruyor, Peygamber bu konuda ne diyor, milli- kültürel değer yargılarımızın konuya yaklaşımı nasıl diyerek yaklaşmıyoruz.

'Bu çağda bu kafa olur mu' diyerek, çağdaşlık diyerek,aman batılılar ne der kaygılarının gölgesinde bakar olduk hayata.

Durum - genel anlamda- buysa, sadece medyanın ürettiği kavramlarla düşünüyorsak,kendi değer yargılarımızdan söz ederken eziklik hissiyle utana sıkıla konuşuyorsak, 'çağdaş'denen kavramları peşinen-tartışmasız kabul etmemiz isteniyorsa,'çağdaş' denen kavramları tartışmaya açınca linç ediliyorsanız düşünce özgürlüğünden nasıl bahsedilebilir.

İnsan katledenler insan hakları diyip bizi inandırıyorsa, kadın hakları diyenler kadını bir pazarlama aracı haline getirmişse ve bunu sorgulatmıyorsa, kendi hayat tarzından başkasına saygı duymayanlar özgürlük nutukları çekip pirim yapıyorsa, yüz yıldır demokrasi dersi verenler her darbenin arkasından çıkmasına rağmen hala demokrasi havarisi olarak ortada gezebiliyorsa,her türlü ahlaksızlığı yapanların hayatı örnek hayat olarak pazarlanıyorsa ve buna itiraz edilemiyorsa, terörizmle savaştığını söyleyenler aslında o örgütleri besleyenlerse ve bu gerçek her ortamda yüzlerine haykırılamıyorsa hangi düşünce özgürlüğü, hangi ifade özgürlüğünden bahsediyoruz.

Batının ürettiği,işine geldiği gibi yorumladığı ve uyguladığı,kendi insanına (kısmen) koklattığı ama başka milletlere layık görmediği,sömürü çarkını döndürmek için araç olarak gördüğü kavramlar vardır: Demokrasi, insan hakları, özgürlük,eşitlik,vs. İşte düşünce özgürlüğü de bu kavramlardan biridir.Ben bu kavramlara 'Batının ırzına geçtiği kavramlar'diyorum. Aslında masum olan bu kavramları Batı kirletmiştir ve kapitalist amaçlarına alet etmiştir.Bu ve benzeri pek çok kavram Batı'nın elinden kurtarılmalı ve gerçekten vede samimi olarak insanlığın faydasına sunulmalıdır.

Düşünce özgürlüğü maskesiyle dünyaya kan ağlatacak fikirleri pazarlayanlar,terör örgütlerini şımartanlar,dini-milli hassasiyetleri ve fikirleri parçalamak isteyenler, sınırsız tüketimi pompalayanlar, ahlaksızlığı din haline getirmek isteyenler bilmeliler ki; onların bu tiyatrolarının farkında olan, ikiyüzlülüklerini bilen, onların belirlediği kalıpların dışında GERÇEKTEN ÖZGÜR DÜŞÜNEBİLEN insanlar var hala.

Özgür düşünce diye diye düşüncelerimize pranga vurmaya çalışanlara karşı özgürce düşünmeye devam edelim. Düşüncelerimize Allah'tan ve O'nun Peygamberinden başkasının sınır çizmesine ve yön vermesine izin vermeyelim.

Biz Batı'nın değil Allah'ın kullarıyız, Çağın değil Muhammed(s.a.v)'in takipçisiyiz, medyanın değil Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın torunlarıyız.

Batı patentli kavramlarla ve batılıların istediği şekilde düşünüp, kimliğimizi bir kenara bırakıp, adınada 'düşünce özgürlüğü' diyip kendimizi kandırmayalım.

Mehmet Arif SELİM