Yıldırım Gazetesi Yazı İşleri Müdürü değerli kardeşim Yavuz Yılmaz, önceki gün sosyal medya hesabından İnegöl'ün gökyüzünden çekilmiş bir fotoğrafını paylaşıp; "Esmiyordu... Nasıl essin?" diye yazdı.

Bu paylaşım sadece sıcakların etkisinin azaltılması adına bir serzeniş değil aslında. Aynı zamanda yeşil bir İnegöl'den git gide uzaklaştığımızın üzüntüsü.

İnegöl'ün git gide bir beton yığınına dönen görüntüsü mutlaka içimizi ürperiyordur. Oysa İnegöl'ün içerisinde nefes aldığımız mekanları vardı yakın zamanda.

Mesela Cennet Aile Çay Bahçesi vardı. Garajın hemen yanında yemyeşil uzanan ve özellikle Kültür Park olmadığı dönemde en çok tercih edilen yerdi.

Biz Cennet Aile Çay Bahçesi'nin yerine bir başkasını koyamadık. Şu an İnegöl AVM var orada ve ne yazık ki yeşil alan kısmı çok, çok az...

Uludağ Aile Çay Bahçesi vardı şu anki Royal Otel'in olduğu alanda. Çam ağaçlarının gölgesinde nefes alınan bir başka yerdi.

Orasının da yerini dolduramadık. Orası da hatıralarda kaldı ne yazık ki. Şu an Sedir Kafe, az ilerisinde Heykel, Kuğulu Park ve Kültür Park var.

250 bin nüfusa buralar yetmiyor. Hem daha fazla yeşil alana, hem de nefes alacak daha fazla yerlere ihtiyacımız var aslında.

İstanbul'un, Bursa'nın yaşadıklarını İnegöl olarak yaşamak üzereyiz. Bir dönemin Yeşil Bursa'sı artık yok. Şehrin göbeğine ucubeler diken, beton bir şehir var.

Bursa'nın hatasını biz yapmayalım. Biz neyse de bizden sonraki nesle yazık etmiş oluruz.