Ey yeşil gözlerini
Kalbimde sırladığım güzel!
Bir dirhem,gümüş sürseydin gözlerine
Sarı saçlarından,bir tel düşşeydi ellerine
Belki, o sabah güneşimi yakabilirdim
Hasretini, göğsümde söndürebilirdim!
Ne diyebilirim ki sana?
Söz verip gitmeseydin
Şehrimi, sokağımı terketmeseydin
Uzaklara el tutup yerleşmeseydin!
Ne yapabilirsin ki artık bana?
Baharlarımı,
Yeniden verebilir misin?
Yaralı kalbime,
Merhem olabilir misin?
Ümitlerimi içime,
Geri düşürebilir misin?
Dünya senin olsa ne olur!
Yıkıp geçtiğin bir kalp ise
Eninde sonunda hak yerini bulur!
Bir dirhem, vicdan sürseydin gönlüne
Sevginden sadakat düşseydi gamzelerine
Belki,o gün gökyüzünü sevebilirdim
Hasretini,denizlerimde yıkayabilirdim!
Şimdi, sende tanıyamıyorsun seni
İçinden söküp atabildinmi ki beni?
Çok pişmansın biliyorum
İhanetini yüzüne vuruyorum!
Oysa ne sözler vermiştin
Ya senin ya da kara toprağın olurum demiştin!
Ey masum ruhumu
Umarsızca örseleyen güzel!
Neden beni seçtin?
Kara sevdamı yıkıp geçtin
Aşkımı tam ortadan biçtin!
Oysa sen sadece bir hiçtin!
Ben sana sevdalanınca
İlk kez, aşk şarabından sende içtin!
Ağır gelince bu sevgi
Ardına bakmadan,beni terkedip gittin!
Sevdamın ardında, adam gibi durdum
Çok şükür,sözünü tutansa ben oldum!
Sevmek zor zanaat imiş,
Genç yaşımda, gül misali sarardım soldum!
Şimdi anlıyorum ki
Sevdan, kocaman bir yalan imiş
Zaman ne kadar da çabuk geçmiş
Rabbim, sana mutluluklar versin
Etrafına,beni de seven oldu dersin!
Beddua etmedim ki sana
Kaderin yoluna karanfiller sersin!