BİR CÜMLEYE
30 YILLIK MESLEK HAYATI FEDA?
Zararlı çocuklar yürümeden yok edilsin
diyen okul müdürü Mustafa Aydına soruşturma başlatıldı. Haberin içeriği şöyle:
Erzurumda, Yakutiye Emniyet Müdürlüğü, Huzur Toplantısı düzenledi. Okul
Müdürlerinin de katıldığı toplantıda söz alan Dumlupınar İlköğretim Okulu
Müdürü Mustafa Aydın, herkesi şok eden açıklamalar yaptı.
İşte o sözler: Tıp ilerledi. Emniyette
suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi
yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin Bunu
söyleyen 30 yıllık eğitimci ve 20 yıllık yönetici.
İşte bu sözleriyle şimşekleri üzerine çeken müdür
Aydın hakkında inceleme başlatıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, inceleme yapmak
üzere müfettiş görevlendirirken; Aydın,
soruşturma sonuçlanıncaya kadar açığa alındı.
Müdür Aydın, aslında şunu demek istemişmiş: Salon
kalabalıktı ve kameralar vardı. Biraz heyecanlandım. Tıp artık çok gelişti.
Suça meyilli çocukların genetik haritası çıkarılıp, suça neden olan genler yok
edilsin, demek isterken, heyecandan Çocuklar yok edilsin demişim.
Müdür Aydın sözlerinden dolayı çok pişman. Yaptığı
gafın farkında. Kastını aştığını kabul ediyor ve özür diliyor. Büyükler güzel
demiş: ?Söz ola kese savaşı,söz ola kestire başı.?Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve sanatçı
Tarık Akanın mezun olduğu okul şimdi de müdürü ile meşhur oldu. Elbette
kurumsal kimliği olanların bu olaydan çıkaracağı bir ders var. O da şudur:
Kameralar karşısına çıkmak cazib olduğu kadar da risklidir. Memurun bu konuda
altın kuralı şu olmalı: Basınlık sözünüz ve işiniz olmazsa başınız ağrımaz.
Unutmayın: Politikacı değilseniz, sustuğunuz ve basına açıklama yapmadığınız
için sizi kimse kınamaz.
ANNE
KIZLIK SOYADI RİSK TAŞIYOR
İnegöl?de Milli Eğitim çalışanları maaşlarını
TEB?den alıyorlardı. Nisan ayı sonrası ise İş Bankası?ndan alacaklar. Bir Milli
Eğitim çalışanı olarak iki banka ile de işlem yaptırdım bu hafta. Her işlemde
annemin kızlık soyadı çıktı karşıma?
İşte bu noktada duralım. Telefon bankacılığı gibi
kritik işlemlerde, kimlik doğrulamada anne kızlık soyadı kullanılıyor. Çoğumuz
belki farkında değiliz ama bu işlemlerden dolayı anne kızlık soyadımız risk
oluşturuyor.
Neden mi? Pek çok kişinin anne kızlık soyadına
internetten ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinden kolayca
ulaşabiliyorsunuz. Ne izlediğiniz, ne okuduğunuz, ne yaptığınız bu tür paylaşım
sitelerinden kolayca takip edilebiliyor. Örneğin dün gece facebook hesabıma
baktığımda, arkadaşlarımın hangi videoları izlediklerinin listelendiğini
gördüm. Hem isimler hem de izledikleri videolar şok etti beni. Çoğu
listelerindeki arkadaşları tarafından izlendiklerinin farkında değil.
Dünyanın en büyük insan veritabanı olan facebook,
dolandırıcılar, hırsızlar ve hackerların adete el kitabı oldu. İşte bu yüzden, Bilişim
uzmanları göre, anne kızlık soyadının temel bir kimlik doğrulama aracı olması
güvenli değil.
Bizden söylemesi; Facebook gibi ortamlarda, ad,
soyad, doğum tarihi, doğum yeri ve yaşadığınız şehir gibi tüm kişisel
bilgilerinizi paylaşırken bin düşünün bir paylaşın.
KIYAFET
ZORUNLULUĞU KALKIYOR MU ?
Siyah önlükten çağa uygun
okul formalarına geçtik. Ancak öğrenci kıyafetleri ile ilgili tartışma bitecek
gibi gözükmüyor. Kimi uzmanlar öğrenci kıyafetinin tek tip olmasını savunurken
kimi uzmanlar da kıyafetin serbest olması gerektiğini söylüyor.
Henüz kıyafet
serbestliği için erken gözüküyor. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı kılık kıyafet
serbestisinin ilk adımını hayata geçirmek üzere. Türkiyede okulların geneline
yayılması amaçlanan yeni bir uygulamaya göre, öğrencilerin kravat takma
zorunluluğu kalkıyor.
Milli Eğitim
öğretmenlerin görüşü doğrultusunda bir çalışma yapmış. Öğretmenlerin çoğu,
kravatın artık bir formaliteye döndüğünü, kravatların gevşek bırakılarak daha saygısız
bir görüntü oluşturduğunu belirtmiş. Üstelik
kravatlarla yapılan el şakalarının tehli olmaya başladığı
gözlemlenmiş. Öğrenciler zaten dünden
kravattan kurtulmak istiyor.
Hem öğretmenler, hem
öğrenciler kravatla ilgili olumsuz görüş ortaya koyunca Milli Eğitim Bakanlığı
harekete geçmiş. Milli Eğitim Bakanlığı önümüzdeki eğitim döneminden itibaren
okullarda öğrencilerin kıravat takma zorunluluğunu kaldırabilir. Güvenlik,
görüntü ve sağlık gerekçeleriyle bu karar uygulanacak gibi gözüküyor.
Benim görüşüm; ilkokul
öğrencileri için tek tip kıyafet uygulaması tercih edilebilir. Ancak lise
öğrencileri için kıyafet serbestliği uygulanabilir gözüküyor. Ancak bu
uygulamanın da artı ve eksileri iyi değerlendirilmeli. Demem odur ki; Sadece
kıyafet konusunda değil, her konuda, ne şekilcilik olsun ne de dağınıklık?
İNEGÖL?DE
HANGİ İLDEN KAÇ KİŞİ VAR?
Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından İnegöl?le ilgili açıklanan rakamlar ilgimi
çekmişti.Bu açıklamaya göre, İnegöl nüfusu 2011 yılında 225 bin?e ulaştı. Geçen
yıl nüfusumuza 4 bin kişi eklenmiş. Artışın en büyük sebebi de İnegöl?e yapılan
göçler.
Bir
asırdan fazla süredir İnegöl göç almaya devam ediyor. Önce Balkanlar ve
Kafkaslardan göç alan İnegöl?ümüz sonrasında Anadolu?nun bir çok yerinden göç
almaya başlamış. Kafkaslar ve Balkanlar?dan yaşanan göçler kesileli çok oldu.
Ancak Anadolu?dan İnegöl?e göçler devam ediyor.
Göçler
İnegöl?de kültürel bir zenginlik oluştururken, göçlerin beraberinde bazı
sorunları da getirdiği bir sosyal gerçek. Kanaat önderleri göçmen kültürü ve
kentlilik bilinci konusunda daha çok
projeler geliştirmeli.
Resmi
rakamlara göre İnegöl?e en çok göç edilen illerin başında 9 bin 915 ile Ardahan
geliyor. İkinci sırada 8 bin 10 kişi ile Erzurum yer alıyor. Üçüncü sırayı ise
6 bin 475 kişi ile Kütahya alıyor.
Tabi
ben resmi rakamlar dışında bu dağılımın farklı olduğunu düşünüyorum. Binden
fazla göç aldığımız iller resmi kayıtlara göre şöyle:
.
- Ağrı: bin 734,
- Ankara: bin 90,
- Artvin 6 bin 250,
- Bilecik bin 661,
- Bitlis 4 bin 525,
- Çorum 4 bin 903,
- Erzurum 8 bin 10,
- Eskişehir bin 08,
- İstanbul bin 92,
- Kars bin 946,
- Kırşehir bin 76,
- Kütahya 6 bin 475,
- Kahramanmaraş bin 08,
- Muş 7 bin 333,
- Trabzon 4 bin 692,
- Van bin 882,
- Yozgat 4 bin 281,
- Bayburt 2 bin 185,
- Ardahan 9 bin 515,
