15 Temmuz tarihli darbe girişiminin ardından Askeriyede, Yargıda, Emniyette başlayan operasyonlar, diğer kamu kurumlarına da sıçramış ve son olarak da iş adamlarından gözaltına alınanlar olmuştu.

'Başlayacak, başladı, başlıyor' diye her gün sosyal medyada dolaşan dedikoduların ardından, önceki gün işadamlarına yönelik ilk dalga operasyon başladı.

İlk olarak 9 kişiden bahsedildi. Bunların 5'inin gözaltına alındığı; kalan 4 kişinin ise arandığını öğrendik. Fakat bunları öğrenene kadar da göbeğimiz çatladı. Zira Savcılık, Emniyet, Kaymakamlık bilgi vermemek için adeta söz birliği yapmış.

Operasyonların gizliliğini düşünerek bu makul olabilir ama bilgi kirliliğini nasıl yok edeceğiz? Bu kısım çok düşünülmemiş gibi. Herkes topu bir tarafa atıyor. Oysa bu işi yürüten Başsavcılık basın kanalıyla doğru bilgileri halkla paylaşabilir.

Bu ortalıkta dolanan efsaneleri ve insanların mağduriyetini ortadan kaldırabilir. 'İçeri alındı, mal varlığına el konuldu' diye sosyal medyada dolaşan isimler, Kültür Park'ta çay içiyor.

'İnegölspor'a da sıçradı, gözaltında' dedikleri Bursa'da ameliyat olmayı bekliyor. Bir köye darbeden bir gece evvel, Genelkurmay Başkanı'nı dahi getirenler çıkıyor.

Ortada inanılmaz bir bilgi kirliliği ve de dedikodu var. Bunu önleyecek olan da soruşturmayı yürüten savcılık ve de onun vereceği bilgilerle yerel basındır.

Bu operasyonlar sadece İnegöl'de yapılsa anlarım. Türkiye'nin dört bir yanında operasyonlar oluyor ve bu bilgiler rahatlıkla basınla paylaşılıyor.

Milli Eğitim'deki açığa alınmalardan başlayarak süregelen bu bilgi kaçırma, daha fazla mağduriyetlere, daha fazla dedikodulara sebebiyet veriyor.

Umarım yetkililer sesimizi duyar da bu konuda bir adım atarlar.