Yarın akşam (19 Nisan Cuma) İnşallah Berat Kandilini idrak etmiş olacağız.Yüce Rabbimiz bu mübarek ayları ve geceleri bizlere hayırlara vesile kılsın.Bu aylarda kazanacağımız manevi dereceleri bu aylar bittikten sonrada kaybetmemeye gayret gösterelim.

Berat Kandili bildiğiniz gibi üç ayların ikinci ayı olan Şaban ayının 14.Gününü 15.Güne bağlayan gecedir.Berat Kandili aynı zamanda üç ayların tam yarılandığının habercisidir.Yani Recep ayı bitmiş,Şabanın yarısı da bitmiş geriye Şaban ayının diğer yarısı ile Ramazan ayı kalmış demektir.

Berat Kandili aynı zamanda Ramazan ayına 15 gün kaldığının habercisidir.'Berat' af olmak Cehennemden berat olmak demektir.Rabbimiz bu gece hürmetine cümlemizi Cehennemden berat etsin.

Bu mübarek aylardayken başta yapmamız gereken şey şüphesiz tövbe ve istiğfardır.Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Allah çok tevbe edenleri ve çok temizlenenleri sever" (Bakara,222) Ayet-i Kerime bizlere tövbe etmenin de bir tür (manevi)temizlik olduğunu Allah'ın, her iki temizliğe de özen gösterenleri sevdiğini bizlere hatırlatmış oluyor.

Kur'an-ı Kerim de yüce Allah:"Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a tevbe edin(dönün)"(Tahrim,8) buyurarak tevbenın nasıl olması konusunda bizlere yol göstermiştir.Buna göre tevbenın Allah katında makbul olması için şu konulara dikkat etmemiz gerekir:

1-Dilimiz' Estağfirullah' derken, kalbimizden de pişmanlık duymamız gerekir. Derin nefes alırken 'Of Allah'ım of' yerine 'Af Allah'ım af' demeyi alışkanlık haline getirelim.

2-Bugüne kadar hangi konuda günah işlemişsek bundan sonra onu tersine çevirmemiz gerekir. Örneğin 'dilimizi' günahta kullanmışsak bundan sonra dilimizi sevap ve hayırda kullanalım. Yine aynı şekilde bu güne kadar malımızı ve paramızı günah işlerde harcamışsak bundan sonra onları hayır ve hasenatta harcayalım. Zamanımızı,gözümüzü,kulağımızı,elimizi,ayağımızı v.s. bütün varlığımızı hayra çevirelim.Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:"Ancak, kim haksızlık eder,sonra,işlediği kötülük yerine iyilik yaparsa,bilsin ki ben çok bağışlayıcıyım,çok merhamet sahibiyim."(Neml,11)

3-Allah'ın mağfiretine nail olmanın bir yolu da Resulullah(sav)ın sünnetine uymaktır.Yüce Allah bu konuda şöyle buyuruyor:"(Resulüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir."(Al-i İmran,31)

4-Allah'ın af ve mağfiretine nail olmanın bir yolu da ibadetlerin özüne sadık kalmaktır. Yani ufak tefek bahanelerle ibadetleri aksatmamaktır.

5-Allah'ın af ve mağfiretini isterken diğer yandan kişinin kendisinin de bağışlayan biri olması gerekir.Yani bir yandan Allah'tan mağfiret isterken öte tarafta kendisi haksızlık ve zülüm yaparsa bu çelişki olur.Resulullah(sav) bizlere bu konuda örnektir.Amcası Hz. Hamza(ra)yı şehit eden Vahşiyi bile bağışlamıştı.Yine Resulullah(sav) şöyle dua etmişti:"Ey Allah'ım kimin için beddua etmişsem o bedduayı rahmet ve mağfirete çevir"

6-Tevbelerimizin kabulu için şeytandan uzak durmamız gerekir.Yüce Rabbimiz bu konuda bizi şöyle uyarıyor:"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder.Allah ise katından bir mağfiret ve lütuf vaat eder.Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir."(Bakara,268).Şeytanın en büyük kozu fakirlikle korkutarak helal ve harama dikkat etmememizi istemesi ve bizleri hayır yapmaktan alıkoymasıdır.

7-Tevbelerimizin kabulu için nefsin isteklerine uymamamız gerekir.Yüce Rabbimiz Hz.Yusuf (as)ın dilinden bizleri şöyle uyarıyor:"Nefsimi temize çıkarmıyorum, çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder."(Yusuf,53)Büyüklerimiz her zaman 'Allah'ım bizi nefsimizle baş başa bırakma' diye dua ederlerdi.Her namazdan sonra 'Estağfirullah' deriz.Bunun hikmeti ve anlamı şudur:'Allah'ım sana ibadet ettim diye nefsim kendine bir pay çıkardıysa Estağfirüllah. Allah'ım senin şanına yakışır bir ibadet yapamadıysam 'Estağfirüllah.'

Abdulvasih DURAN