ALLAH'IM, BİZİ TEMİZE ÇIKAR!

Bu akşam Mübarek Berat Kandilidir. Bu vesile ile Berat Kandilinizi tebrik ediyor, hayırlara ve Beraata vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyoruz.

Berat Kandili, Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecedir.

Osmanlı Sultanı II. Selim'den itibaren bu mübarek gecelerde, minarelerde kandil yakıldığı için ayrıca kandil gecesi adını almıştır.

Berat Arapça bir kelimedir ve temize çıkma anlamına gelir.

Bu mübarek geceye; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Berat Gecesi denmiştir.

AF DİLEYEN YOK MU?

Mübarek Beraat Kandili gecesini, ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır.

Bu konuda Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz.

Çünkü o gece güneş batınca Allah-u Teala o andan fecir oluncaya kadar:

'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) müptela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur." (İbn Mace)

ALLAH'IN RAHMETİNDEN ÜMİT KESMEYİN

Hangimizin günahı yok? Bu gece yapılacak en güzel şey; günahlarımız sebebiyle Allah'tan af dilemektir.

K.Kerim'de Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Zümer, 39/53)

Bu büyük müjdenin farkına vararak, günah ve kusurlarımızdan dolayı tövbe etmeliyiz.

Adem babamız ile Havva annemizi hatırlayalım. Şeytan'a uyup, günah işlediklerinde nasıl dua etmişlerdi?

"Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka kaybedenlerden oluruz." (A'raf, 7/23)

Günahlarımızı itiraf edelim. Hatalarımızı kabul edelim. Şuçu kendimizde bulalım. Allah'a sığınıp af dileyelim. Allah katında beraat edelim inşallah.

SENDEN SANA SIĞINIRIM

Müminlerin annesi Hz. Aişe annemiz, Peygamber Efendimizin Beraat gecesi ibadetini şu şekilde anlatmıştır:

Rasulullah kalkıp namaza durdu. Fatiha suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kalktı. Ayakta iken, birinci rekatta okuduğu kadar okudu. Sonra yine secdeye vardı.

Bu secdede dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, vefat etti,Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Secdede kalması çok uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta yaşıyor mu, diye ayaklarına elimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım.

Secdesinde şöyle dediğini işittim: "Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem..."

Namazdan onra kendisine sordum: "Ya Rasulullah, bu gece secdede ne okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem üzerine, şöyle buyurdu: "Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret."