1999 yılında Eskişehir'de Gazi Lisesinde Rehber Öğretmenlik yaparken saat 18:00'dan sonra da Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi Planlaması ve Ekonomisi Ana Bilim Dalında yüksek lisan eğitimime devam ediyordum. O zaman gençliğimin verdiği enerji ile akademisyenlik ya da eğitim yöneticiliği ile ilgili birçok planım vardı. Yüksek lisans eğitimimi tamamladığım yıl Milli Eğitim Bakanlığı Şube Müdürlüğüne atama yapmak üzere şube müdürlüğü sınavını açtı. Sınava girdim başarılı oldum. Hizmet öncesi bir aylık hizmet içi eğitimden sonra tekrar sınav yapıldı bu sınavda da başarılı oldum. Sınavların sonucuna göre atmamızın yapılması amacıyla üç yerleşim yerini tercih etmemiz istendi. Ben de üç yerleşim yerini tercih ettim, tercihlerimden birisi olan İnegöl Milli Eğitim Şube Müdürlüğü göreviydi, yıl 2001.

Şube müdürlük görevine başladığımda görev alanlarımdan birisi de yatırım hizmetleriydi. O yıllarda İnegöl İlçe merkezinde okul yapmak için arsa bulmak iğne ile kuyu kazmaya benziyordu, okul yapılacak arsa bulmak bir mucizeydi. Şehir merkezinde İnegöl Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Turgutalp Anadolu Lisesi, Kız Meslek Lisesi ve Dört Çelik Endüstri Meslek Lisesi vardı. Okul yapmak istiyoruz ama arsa bulmakta zorluk çekiyorduk. İmam Hatip Lisesi- Turgutalp Anadolu Lisesi ve Dört Çelik Endüstri Meslek Lisesinin ortasında 10 dönümlük bir arsa vardı. Duyumlarıma göre o arsa, İnegöl Belediyesi tarafından o zaman ki adı TEK olan Türkiye Elektrik Kurumuna sembolik bir rakamla verilmiş. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de o yıllarda özelleştirme işleri çok yaygın yapılıyordu, özelleştirme furyasından TEK de nasibini almıştı. Sembolik rakamla TEK'e verilen arsa okul yapımı için çok uygun bir konumdaydı. Yeni bir lise binası yapmak için İnegöl Belediyesinin sembolik rakamla verdiği bu yere Milli Eğitim Müdürlüğü olarak talip olduk. Yaptığımız yazışmalarda kamulaştırma bedeli olarak o zaman ki bedel olarak 900 bin TL'nin üzerinde bir rakam istendi. Sembolik rakamla verilen bu yer okul yapımı için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne TEK yetkilileri bedelsiz vermemekte ayak diretmeye devam ediyordu.

Okul yapılmak üzere bu yerin Milli Eğitim Müdürlüğüne devredilmesi için birçok görüşme birçok yazışma yaptık. Allah rahmet etsin Hikmet Şahin Başkan da işin içine girdi. Hikmet Başkan'ın işin içine girmiş olması bizim işimizin kolaylaşacağı anlamına geliyordu. Hikmet Başkan bu işi çözmeyi aklına koymuştu, çözeceği yönünde de adımlar atıyordu. Kültür Park'ın açılışına yeni Başbakan olmuş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı davet etmişti. O zaman ki Başbakanımız Kültür Parkın açılışını yaptıktan sonra Hikmet Şahin Başkan'ın makam aracıyla söz konusu arsanın önüne kadar geldiler, arsanın önünde durdular. Hikmet Şahin Başkan'dan daha sonra öğrendiğimize göre Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan şu talimatı veriyor. "Bulun bir hayırsever, verelim bedelsiz arsayı size." Yaptığımız görüşmeden sonra o zaman ki Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk ile birçok hayırseveri ziyaret ettik. Bazı hayırseverlere rakam uçuk geldi, bazıları da başka zaman hayır yapacaklarını söyleyerek yeni bir lise binası yapmaktan imtina ediyorlardı. Belli bir zaman sonra Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk ile Hikmet Şahin başkanımızı tekrar ziyarete gittik.

Hikmet Şahin Başkan "Mehmet Bey hadi gözün aydın olsun, Küçükçalık Kardeşler bu yere bir okul yapacaklar, siz gerekli hazırlıkları yapın." Hikmet Şahin Başkan'dan aldığımız bu müjde üzerine gerekli protokolleri hazırladık ve Bursa Valiliği Makamında protokol imzalandı ve Hikmet Şahin Başkan marifetiyle o zaman ki Başbakanımız Cumhurbaşkanımıza iletildi ve bir zaman sonra sembolik bir rakamla verilen milletin arsası milletin hizmetinde kullanılmak üzere Milli Eğitim Müdürlüğüne devredildi.

Hikmet Şahin Başkan'ın aracı olmasıyla hayırsever Yaşar ve Yılmaz Küçükçalık kardeşlerin bağışlarıyla, Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bürokratik işlemleri takibiyle ilçemize 'Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi' kazandırıldı. Öncelikle ilçemize böyle bir okul yapılmasının kilidini açan Hikmet Şahin Başkan'a Allahtan rahmet diliyorum, Cumhurbaşkanımıza saygılarımı sunuyorum, hayırseverlere uzun hayırlı ve sağlıklı ömürler diliyorum, bu okulun yapılmasında emeği geçen o zaman ki Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk ile çalışma arkadaşlarından ve diğer paydaşlardan da Allah razı olsun.

Hayırseverlere okul yaptırmak ya da başka bir iş yaptırmak ekip çalışmasıyla oluyor, hayırseverler durup durduk yerde ben hayır yapmak istiyorum demezler. Onları harekete geçirecek toplumsal faydanın oluşacağı bilincinin verilmesi gerekiyor yoksa hayır işleri işe yaramayan, topluma faydası olmayan işler için yapılmaz. Belediyeler ellerinde ki imkanlarını toplumun genel çıkarlarını düşünerek hareket etmeli, mevcut konjonktüre göre anlık çıkarlar için değil toplumun geleceğini dikkate alarak planlamalar yapmalı ve ona göre gerekli adımlar atılmalıdır.