Anadolu coğrafyasında "Babi" ve "Ahi" geleneklerinin her ikisi de Kırşehir coğrafyasında oluşmakla birlikte İnegöl coğrafyasına ; farklı iki ayrı kanaldan gelmiştir.

Bunlardan "Babi Geleneği", Kütahya, Domaniç dağları ve Uludağ istikametinden İnegöl coğrafyasına yaklaşırken "Ahi Geleneği", Ankara, Eskişehir ve " Cebel-i Kırş " üzerinden İnegöl coğrafyasına yaklaşmıştır.

İnegöl kasaba merkezi dikkate alındığında "Babi Geleneği", Orhan Gazi'nin, hizmet dirliği olarak, Digrihi Çayırı'nda yer alan "İldeniz Oğlu Çiftliği"ni, uzun yıllar İnegöl Merkez Mahallesi'ndeki "zaviyeli mescid" de görev yapan hizmetli kullanmıştır.

1509 Yılında vuku bulan korkunç deprem sonrasında o günkü siyasi otoritenin İshakpaşa Kethüdası Sinan Bey'e verdiği destek sayesinde Sinan Bey, başta Merkez mahallesi olmak üzere; İnegöl'ü, yeni baştan imar etmiş; söz konusu Merkez Mahallesine, kendi adını vermiş ve bu arada" zaviyeli mescid"in ve de hizmetlisinin masraflarını karşılamak üzere de burada bir fırın ve üç dükkandan oluşan bir gelir kaynağı oluşturmuştur.

Açıkta kalan Orhan Gazi'nın tahsis etmiş olduğu "hizmet dirliği" ise İnegöl'ün "timar-eri" Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey'in, Sinan Bey ile işbirliği yaparak Noktacı Kasım Efendi adına Diğrihi Çayırı'nda ve Deydinler Köyü'nü, İnegöl'e bağlayan yürük-yolu üzerinde inşa ettirmiş olduğu "Yenice Tekke-Mescidi"nde irşat hizmeti sunmakta olan Noktacı Kasım Efendi'ye aktarılmıştır. Bir evvelki bölümde sözü edilen tahrir defterinde bu konuya işaret eden kayıtlar,mevcuttur.

Noktacı Kasım Efendi- kendi adına; inşa edilen "Yenice Tekke- Mescidi"nde vaaz ve ilmihal kitabı nitelikliği taşıyan "Cevahirü'l-Ahbar" isimli kitabını halka, hem okutmuş ve hem de yorumunu yapmıştır.

Ardından gelen halifesi Muhyiddin Mehmed Karahisari ise Kübrevi Tarikatı'nın kurucusu olan Necmeddin Kübrevi tarafından kaleme alınmış olan "Usulü -Aşere" isimli tasavvufun ana esaslarını ortaya koyan kitabını, hem şerh etmiş ve hem de yaptığı şerhi burada okutmuştur.

Tarihi süreç içinde Sultan II. Abdülhamid (1876-1908) tarafından 1876 -1877 yıllarında İnegöl' deki İshakpaşa Külliyesi ve Cuma Camii'nde, geniş tadilat yapılarak, onarıldığı sırada Sinan Bey Mahallesi'ndeki "zaviyel-i mescid" de elden geçirilmiştir.

Sinan Bey tarafından burada İnşa edilmiş olan bu mahalle mescidi, halkın günlük ibadeti için yeterli görüldüğünden karşı adada yer alan arsa üzerindeki "zaviyeli mescid", muhtemelen, Sultan II. Abdülhamid'in de mensup olduğu " Şazeli Tarikatı " geleneğine mensup Şeyh Yusuf Efendi'ye tahsis olunmuştur.Yıllardır halk arasında "Arap-Dede" ismiyle anılan zat, bu zat olsa gerektir.

Daha sonraki yıllarda İnegöl' de "Babi Geleneği"ne karşı sempati besleyenler, Noktacı Kasım Efendi Tekke Camii'ne yönelmişlerdir.

Bu nedenle yakın zamanlara kadar Halk arasında Noktacı Kasım Efendi Camii, "Geyikli Camii" diye de anılmıştır.

(YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH! )

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR