Cami Allah'ın evidir.Camilerde alınlar secdeyle, yürekler resulle, gönüller Rable buluşur.
Camilerde ezanlar gök kubbeyi inletir. Camilerde ruhlar kuranla huzur bulur.Ve Fatih Sultan Mehmet Han'ın kılıç hakkı emaneti Ayasofya Camii Şerifi İstanbul'un fethinin hak katındaki armağanı
Ayasofya Camii tutsak şehir Kudüs gibi kendine has kılınamamanın, Allah adına ezanıyla anılamamanın asırlık mateminde. Ayasofya'nın semaları hüzün bulutu ağladı ağlayacak.
Hani nerde gökler inleten ezanı,Hani nerede Kur'an duaları.
Camilerin duvarlarının, mermerlerinin, minarelerinin, gök kubbelerinin ve cami duvarlarının her bir harfinin gönüller ferahlatan ruhu vardır
Camilerde rabbe zikirle yakarışlara şahitlik eder her duvar taşı
Dağlar taşlar Ayasofya'nın ezanlar ve
secdeler hasretine yasta.
Yağmur yüklü bulutlar ağladı ağlayacak Semanın yüceleri fırtınada boranda
Arş-ı Ala'nın melekleri gece gündüz Ayasofya'nın ezanına vuslatına duada
Ey Ayasofya'm,Ey Fatihler yadigarı dayan,Bitecek hasretin,Dinecek vuslatın
Uyanacak müslümanın,Ayıkacak puta tapanın,Canlanacak feryadı figan ölgün ruhun.
Ayasofya'm dayan, Evlatlarından gaflete düşenler, senin hakkın olanı senden esirgeyenler seni sessizliğe gömdü ama torunların sana sırtını dönmedi, dönmeyecek
Senin torunların uyutulduğu gafletten, daldığı dalalet yalanlarından dirilecek diren
ULU HAKAN ABDÜLHAMİD HANLAR NE ÖLÜR NE GÖMÜLÜR
Ulu hakanlar ölmez
Yarına kalır ama nankör ve hain olanın yanına küfrü kar kalmaz
Kızıl Sultan yaftasıyla saldıranlar gün gelir kendi iftirasında boğulur
Kudüs adanmışını ümmetinin gözünde düşürmeye kalkışanlar hak nesiller doğmasıyla alçaklığında zelil olur
Nesil putu unutur Ulu Hakanını asla unutmaz
Nesil Kudüs yoluna adanarak kanla aldığı toprağa kanla paha biçeni yüreğinde ölümsüz taşır
Nesil nebi-i resul muhammedine saygısızlık edeni, rabbinin örtünün emrine muhalefet edeni, heykellerle hakkın yasağına kafa tutanı asla bir tutmaz
Bir Ulu Hakan geçti bu diyarlardan ne ölür ne gömülür
Kudüs sevdası yüreğinde kor ateş olan Abdülhamit han
Ümmetin birliği ve mevcudiyeti yüreğinde elzem olan Abdülhamit han
Aç kurtlar sofrasında hilaline meftun ve adanmış Abdülhamit han
Yüreklerde sonsuz varsın ve hep yaşarsın asil kan
Hakkın ödemek ne mümkün Ulu Hakan
Sonsuz nefes oldun soluk aldırmak nedir bilmez asırlık tutsaklığımıza
Düşsekte asırlık putun şirk kuyularına
Sen arşın yücelerinden ümmetine dualarıyla eller veren
Hainlikte etse vatan evlatların sen torunlarının vefasında her gün yeniden dirilen
BAYRAĞIMIZ KUTSALIMIZDIR
Kim ki ona el uzatır
Hilalin yıldızın sahibi rabbimiz süre verir hodbinlere
Daha ne kadar zıvanadan çıkıp haddi aşacak bardağı taşıracak diye meydanı boş bırakır
Ve hodbinler fütursuzca çizmeler aşar
Ve bayrağın yırtmaya kalkışır
Ve bilmez günler gelecek
Bu bayrağın intikamı Atina'nın bağrında hilali dalgalandırarak alınacak
Oysa haktan nasibini almayan bilemez
Hangi ülke olursa olsun düşman dahi olsa
Eğer ki bir ülkenin kadınına, çocuğuna, ihtiyarına, yeşil ekinine gönderdeki bayrağına el uzatmaya kalkıyorsa bunun adına zafer değil zillet ve ucuzluk denir. Çünkü savaşın dahi bir onuru vardır ve her bayrak kutsaldır
Ne demişti Fatih atamız "Savaş herkesle barış onuru olan insanla yapılır."
Yunanlılar Anadolu'dan, Ege'den çekilirken dahi tarladaki ekine kadar yakmıştı zamanında
Dedesinin torunu olduğunu ispata Yunan'ın torunu vekil onursuzca bayrağımıza el uzatarak seviyesini ve zilletini ifşa etti
İLKAY YILMAZ