Bu Covid -19 bizlere hakikaten çok şeyler öğretti. Hani bir söz var ya bir musibet bin nasihatten daha etkilidir diye. Covid - 19'un öğretileri şöyle böyle değil, bunun araştırmasını yapacak, hakkında bir şeyler yazacak olsak ansiklopediler dolusu olur diye düşünüyorum.

Covid-19 adaletli bir varlık. Zengin, fakir, kral, kraliçe, başbakan, bakan, öğretmen, öğrenci, doktor, mühendis, genç, yaşlı ayrımı yapmıyor, herkese eşit uzaklıkta ve eşit yakınlıkta. Bu varlık toplumun ve insanların psikolojisini, ekonomisini, sosyolojisini,teknolojisini, iç ve dış siyaseti düşündüğümüzün de ötesinde etkiledi. Ha birde çok da çevreci bir varlık, sanayi bölgelerinde ilk kez gökyüzünün maviliği görünmeye başladı öyle ki Hindistan da hava o kadar temizlendi ki 30 yıl sonra ilk kez Himalaya Dağlarının zirvesi göründü.

Ülkemizin dünya üzerinde ki siyasi etki alanını Türkiye Cumhuriyeti'nin kara parçasının yüz ölçümünün büyüklüğü ile sınırlı olduğunu iddia eden sözüm ona bilim insanları var. Bu Covid- 19 bize Türkiye Cumhuriyetinin dünya üzerinde ki siyasi etki alanın 783.562 km2 alandan daha büyük olduğunu gösterdi. Ülkemizden tam 91 ülke yardım talebinde bulundu, bunların 30 tanesine şimdilik olumlu karşılık verildi, umuyorum ki diğerlerine de önümüzde ki günlerde cevap verilir, biliyoruz ki veren el, alan elden üstündür.

Bunlar ülkemizin artıları ancak basından okuduğumuza ve duyduğumuza göre ABD' de yine Covid- 19 ile mücadele etmek amacıyla bizden tıbbi malzeme ve ekipmanlar istiyormuş. Bu ABD'nin ne kadar güvenilir bir devlet olduğunun sorgulanmasını istiyorum. ABD' ye kesinlikle ve kesinlikle yardım edilmemesi gerektiğini bir Türk vatandaşı olarak iddia ediyorum. Bu devletçik inanıyorum ki bizden yardım olarak alacakları bu ekipman ve malzemeleri Suriye de ülkemize karşı hain emeller besleyen ve her fırsatta bunu gerçekleştirmeye çalışan YPG/PKK teröristlerine el altından ulaştıracaktır. Yani kendi silahımızla kendimizi vurmuş olacağız. Nihayetinde ABD Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'nın kontrolünde olan Haseke ve Şedadi'deki hastane ve hapishanelere Covid-19salgınında kullanılmak üzere 1 milyon 200 bin dolar değerinde malzeme yardımında bulundu. Konu ile ABD'nin temsilcisi Albay BrianHenderson"YPG/PKK ile kalıcı ilişkimiz bu pandeminin de ötesine geçiyor, Suriye'nin kuzeydoğusunda istikrar ve güvenliği sağlama misyonu için kritiktir." ifadelerini kullanarak adeta gerçek niyetini ortaya koymaktadır.

Covid-19'un ülkemiz içinde ki yansımaları ise biraz daha farklı, ülkemizde de gökyüzünün mavilikleri görünmeye başladı, sanayii bölgelerinde fabrika bacalarından kurumların çıkmadığına gördük, soluduğumuz havanın kalitesinin arttığına da akciğerlerimiz şahit oldu. Bu varlık yakın temasa ve sosyal hareketliliğin hızına göre artış gösteriyor, bu bilimsel olarak kanıtlanmış. Covid-19'un kontrolünü sağlamak üzere değişik önlemler alındı. Cuma akşamı da iki gün olarak sokağa çıkma yasağının olacağı duyuruldu. Aman Allah'ım, insanlar acından ölecekmiş gibi hareket ettiler. Sokağa çıkma yasağı sokaklarda kutlanıyormuş gibi insanlar sokaklara döküldü, marketlere hücum etti. Be kardeşim sen Asımın Nesli değil miydin? Milli Şairimiz ne diyor. "Asım'ın nesli...diyordum ya... nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek." kıtalarında sözü edilen Asım kimdir? Nedir? Asımın nesli kime denir? Merhum Milli Şairimiz Mehmet Akif şunları söylüyor, bu soruların cevabına karşılık. "Asım'ın nesli derken iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkanları seferber eden bir gençliktir."diyor. Cuma akşamı bütün toplum olarak sınıfta kaldık. 11 Marttan beri iğne oyası gibi ördüğümüz tedbir alma işi bir gece de bitti, yazık bu kadar emeklerimize.

Temiz çevre, temiz nesil, temiz hayat dileklerimle. Özer YILMAZ