Kıraathane muhabbetimize, bir başka kahveden, kaldığımız yerden devam ediyoruz.Ocağın yanındaki masadan kasketli sosyal demokrat Cevdet abi diyor ki;

"Yahu gardaşım, ben bu siyasetçileri hiç anlamıyorum. Kime güveneceğimizi şaşırdık kaldık. Adam yok, bazı CHP'liler İYİ partiye oy verdi, yok bazı CHP' liler, PKK, HDP'ye oy verdiler diye veryansın edip duruyor. PKK'yı meclise soktular diye hop oturup hop kalkanların geldiği nokta bu gün bambaşka. Lakin adamlarda deve kini mi vardır nedir.

İYİ partiye karşı HDP'li Mithat Sancar'ı meclis başkan vekili seçiverdiler.Acaba bunlar biz halkın arasında huzursuzluk çıkartıp, yukarılarda daha rahat etme peşindeler mi? Dışarda kavga görüntüsü verip mecliste can ciğer kuzu sarmalarılar."


Yan tarafta dernek yazıhanesinde ki masada oturan Alamanya'dan emekli Hacı Özdemir amıca, muabbete cari açık dersi vererek ayrı bir gizem katıyor.Avrupa görmüş adamın olaylara bakışı çok farklı:


"Arkadaşlar bizim ülke olarak en büyük sorunumuz cari açık. Bugün döviz'in bu kadar dalgalanıyor olmasının ana sebebi bizim yüksek cari açık veriyor olmamız. Gerçi ben Alamanya'dan emekliyim. 1650 yuro maaş alıyorum. Bu parayla bu gün geçen yılın iki katı ürün alıyorum. Amma velakin bu günün yarını var. Hepimizin çoluğu çocuğu var.

Bu açık işi, hala yola koyulmaz ise ülkemizin işi zordur..Bu gün için yerli araba üretmekten bahseden arkadaşlara bir abi tavsiyem olsun. Ülke nüfusumuz 80 milyon. Bu 80 milyon cep telefonu demek. Ve her yıl bu cep telefonlarının en az 50 milyonu değiştirilmekte. Araç üretmekten daha ucuz bir yatırım ile bu cep telefonları ülkemizde ülkemizin markasıyla üretilebilir.


80 milyonluk pazarı olan ülkemizde en az 80 milyon çarpı 100 dolar. 8 milyar dolar cari açığımızın azalıp bu paranın ülkemizde kalması demek.
Amma Çinli iş adamının dediği gibi: Çin'e marka malların çakmasını ürettiren iş adamımız öğle yemeğine gittiklerinde aman ha yemeklerde domuz eti olmasın diye Çinli üreticiyi ikaz ettiğinde Çinli üretici, kulaklara küpe olacak şu sözü söyler; İslam'da domuz eti haram, lakin taklit mal üretmek helal mi?


Olayın özü budur. Helal haram çerçevesini iyi bilmek ve bu konsepte göre ticaret yapmak, illaki bereketi arttıracaktır, der. Bana müsade birazda Gazelli derneğine gidecem."

Ve çıkıp gider. Oysaki Gazelli derneğinin önünde daha hararetli bir münazara yapılmaktadır. Son günlerin tartışma konusu üzerine konuşan, ağaca çıkan adam ile Fikri amcaİ Cemal Arık başkanın; "Başı sıkışan, Hüseyin Şahin'e, Sedat Kızılcıklı'ya, Buran Orhan'a,bana, ya da Tabakoğlu'na derdini anlatsın, biz çözeriz" söylemine bozulan Fikri amca lafı gediğine koymuştur:


"Bizim İstanbul'dan misafirlerimiz geldi. Oylat'a gittik. Vallahi çok zahmetli oldu. Orada Yeşil Vadi diye bir yer var çok güzel amma sıcak su yok. Madem; Cemal başkanın Devlet'te yaptırım gücü var, söyleyin ona Yeşil Vadiye sıcak su getirsin. Bizde onun yaptırım gücünün kaç okka olduğunu görelim." deyince film kopar.

İkindi ezanı okunmaya başladığından, kahve bir anda boşalır. Vatandaş namaza gider.