Pandemi son hızıyla devam ederken vaka sayıları otuz binin üzerindeyken göreve yeni başlayan Milli Eğitim Bakanımızın kararlı tutumu sonucunda bir buçuk yıl gibi kapalı bulunan okullarımızı 6 Eylülde açtık.Okulların açılışından ara tatilin başlangıcına kadar geçen sürede okullarımızın en güvenli yerler olduklarını bir kez daha test ederek öğrenmiş olduk.Bu sayede hen anne babalar ve hem de özel okullar derin bir nefes aldı.Velhasıl okulların kapalı olması geleceğimizden çalınan bir süredir.Kimsenin işine yaramaz.Sadece cehaletten medet umanların işine yarar.Yetkililerimize sesleniyorum:'' Hangi özel durum ve şart olursa olsun okulların kapatılması durumu en son ele alınacak seçenek olmalıdır.''Bakanlığımız online sistemin alt yapısını hazırlamış olsa da ilkokulda,ortaokulda,lisede eğitimin online olamıyacağını anladık.Online eğitimle öğretmenin öğrencisi ile göz göze temas edemediğini,öğrenciye dokunamadığını,ödev sorumluluğunu aşılayamadığını,olumlu davranış değişikliği meydana getiremediğini ve çocuğu internetin olumsuz kucağına ittiğini gördük.Kendini hayata hazırlamış yaşı olgunlaşmış bireylere online eğitim işe yarar ama gelişme çağındaki çocuklara online eğitimin bilgi dışında katkı sunmadığı anne-baba olarak,öğretmenler olarak,toplum olarak test ettik.Online eğitimin sadece telafi eğitiminde işe yarayacağını kabul edelim ve online eğitim var diye bir daha okulların kapatılması hususunu bir daha hiç konu etmemek üzere kapatalım.Bir daha toplum olarak da bu tür uygulamaları hemen kabullenmeyelim.Bu çocuklar bizim,bu gelecek bizim.Çocuklarımızı bilinçli,eğitimli ve donanımlı yetiştirmek zorundayız.Paradan puldan taviz verebiliriz ama eğitimden asla taviz veremeyiz.Yüce Atatürk'ün şu sözünü yeri gelmişken sizlerle paylaşmadan geçemiyeceğim.'' "Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder." Gazi Mustafa Kemal Atatürk ...

Ara tatil başlamadan önce okullarda son kapanış törenini yaptık.Törende 8 ve 12'ler dışındaki öğrencilere iyi tatil dileklerimizi ilettik.Ancak sıra 8 ve 12'lere geldiğinde ara tatili fırsata dönüştürmeleri gerektiğini,eksiklerini kapatmaları için ara tatilin kendileri ne sunulan bir fırsat olduğunu anlattık.Tabiki bu sözler öğrencilerimizin pek hoşuna gitmedi.Ancak şu bir gerçek ki başarı bedel ödemeden gelmiyor.Kişisel Gelişim Merkezi Kurucusu,kişisel gelişim ve başarı bilimi kitapları yazarı Mümin Sekman'ın deyimiyle -bedel ödemek- sevdiğimiz her şeyden kısa süreliğine de olsa vazgeçmektir.Herkes dışarıda oynarken yıl sonunda sınava girecekler o yıl için bazı fedakarlıklarda bulunarak çok sevdiği etkinliklerden uzak kalabilir.Bu geçici bir durumdur.Öğrencinin bunu böyle kabullenmesi gerekir.Kabullenmediği zaman gönülsüzlük ve isteksizlik başlıyor.Sevmediğiniz bir işte,isteksiz olduğunuz bir işte başarılı olmak mümkün değildir.

Yıl sonunda sınav sonrası öğrencilerle sohbet ettiğimizde ''Hocam bu maraton hiç bitmeyecek sanmıştık.Bak şimdi özgürüz,dilediğimizi yapıyoruz.Hayat hep böyle sürecek sanmıştık.Meğer yanılmışız.8 ve 12'lere tavsiyemiz bu günler sayılıdır,geçicidir bunu bilerek sınava kadar olan süreyi iyi geçirmelidirler.''diye bizlere cevap verdiklerini çok iyi hatırlamaktayım.O halde 8.ve 12.sınıf öğrencilerimiz, öğretim yılı sonunda geleceğini önemli ölçüde etkileyecek sınava gireceklerinden severek,isteyerek,ailelerine naz yapmadan,hayattan şikayet etmeden ara tatili fırsata çevirmeleri gerekmektedir.

Sevgili okuyucularım,Amerikalı profesyonel basketbolcu Kobe Bean Bryant'ın şu sözü ne kadar etkileyici değil mi? ''Vazgeçtiğiniz an,bir başkasının kazanmasına izin verdiğiniz andır.''

Sözlerimi Hz Mevlana'ya dayandırılan bir sözle noktalamak istiyorum: "Her şeyin üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın pes etme, çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir."