Günümüzde batı kültürünün ve dizi filmlerin etkisiyle bilindiği gibi kız erkek arkadaşlığı gayet normal bir hale dönüştü.Bir zamanlar çekinerek ve kaçınarak yapılan bu arkadaşlıklar artık son derece normal hale dönüştü.Yine bir zamanlar bir kız ve erkek arkadaşı sokakta/parkta bir tanıdıklarıyla karşılaştıklarında nereye saklanacaklarını bilemiyorlardı.

Söz konusu ettiğimiz kız-erkek arkadaşlığı öylesine normal hale geldi ki bu konuyu eleştirenler neredeyse çağ dışı ilan edilir hale geldi.Ve yine bir zamanlar çekine çekine yapılan bu arkadaşlıklar öylesine çoğaldı ki her caddede,her sokakta,her parkta ve her pastanede birlikte el ele tutuşan sarmaş dolaş olan bu insanları görmek gayet normal hale geldi.

Kız ve erkek arkadaşlığı o derece normalleşti ki kız veya erkeğin birbirlerini evlerine götürüp aileleriyle tanıştırmaları da yine doğal hale geldi.

Kitaplarımızda şöyle güzel bir söz vardır:"Tehlikeli olan günahın işlenmesinden çok o günahın normalleşmesidir".Ne yazık ki günümüzde bu tür durumlar son derece normal hale gelmiştir.

Hani sarhoşların dediği bir söz vardır:"içki şişede durduğu gibi durmuyor".Yani şişede dursa pek zarar vermez.Ama içen sarhoş oluyor,kendini kaybedip kaza ve olaylara sebep oluyor.

Kız-erkek arkadaşlığı da öyle masumane bir el ele tutuşma ile kalmıyor.Toplumun geleceği için önemli tahribatlara sebebiyet veriyor.En büyük tahribat ise artan boşanmalardan anlaşıldığı gibi aile kurumunda meydana getirdiği tahribattır.Çünkü kız-erkek arkadaşlığı sırasında her şey yaşandığı için evlilik artık cazibesini ve heyecanını kaybediyor.

Eskiden dedelerimiz, ninelerimizi köyde ancak çeşmeye giderken bir ağacın arkasında saklanarak görebiliyordu.Ondan dolayıdır ki o tür evliliklerde boşanma oranları sıfır denecek kadar azdı.

Az önce içki için söylenen "şişede durduğu gibi durmuyor" sözü her günah için genel geçer bir kuraldır.Nikahsız birlikteliğin bir kısmında da bu işin zinaya kadar nasıl uzadığı hatta gayri meşru bebeklerin nasıl doğduğu ve bu bebeklerin nasıl yok edildiğini medyadan öğrenebiliyoruz.

Özellikle bin bir zahmet ile kazanılan Üniversiteye gidince kontrolsüz kalan ve tabii ki helal-haramı bilmeyen ve de Allah korkusu nedir, öğrenmemiş gençler arasında neler döndüğünü isterseniz birkaç gazete haberiyle birlikte öğrenelim:

-"Edinilen bilgiye göre, Adıyaman Üniversitesi'nde öğrenci olduğu öğrenilen 19 yaşındaki D.D adlı kız, sevgilisi olduğu öğrenilen bir kişiden hamile kaldı. Hamile olan öğrenci hamilelikte 9 ayı tamamladı. Doğum esnası geldiğinde hastaneye gitmeyen 19 yaşındaki D.D adlı öğrenci oturduğu binanın bodrum katında bebeği doğurdu.

Olay yerine gelen polis ekipleri binanın bodrum katında aradıkları bebeği bezler içerisinde bodrumun içerisinde buldu. Bebeğe müdahale etmek isteyen sağlık ekipleri bebeğin ölü olduğunu fark ettiler..."(Star Gazetesi)

-"Kayseri'de odasında kendi imkanlarıyla gayri meşru bir erkek çocuğu doğuran üniversite öğrencisi genç kız, kanaması sürünce hastaneye kaldırıldı. Hastanede genç kız çocuğun ölü doğduğunu, baza içine koyduğunu söyledi. Polis ekipleri eve gidince gerçek ortaya çıktı, bebeğin boğularak öldüğü tespit edildi. Genç kızın tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi..."(Kayseri Deniz Postası Gazetesi)

-"Otobüsle Zonguldak'a giderken dinlenme tesislerinin tuvaletinde doğum yapan üniversite öğrencisi, bebeğini çöp kutusuna atıp kaçmaya çalışırken yakalandı..."(Hürriyet Gazetesi)

Moralinizin bozulduğunu hissediyorum.Onun için fazla örnek vermeyeceğim.Ancak bu acı gerçeklerden kurtulmanın tek yolunu biliyoruz.Çünkü o yol uygulandığı dönemlerde aile huzuru vardı,boşanmalar yok denecek kadar azdı ve zina yoktu.Dolayısıyla bir söz vardır,

der ki insan nerede düşerse orada tekrar ayağa kalkar.Biz Kur'an'ın ve sünnetin bulunduğu yerde tekrar ayağa kalkmalıyız .Çünkü bizi bizden daha iyi bilen yüce Rabbimiz bizi şöyle ikaz ediyor:" Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayasızlıktır, çok kötü bir yoldur."(İsra,32).

Ve Ey Anne-Babalar!Çocuklar, Allah'ın bizlere verdiği emanetlerdir.O Emanetleri emanet sahibinin istediği şekilde terbiye edip yetiştirelim.

Unutmayın.Çocuklarımızın midesine gösterdiğimiz özeni aklına ve kalbine de gösterelim.