Amaçları belli: Sömürgen batılıların içimizdeki fino köpeklerini kurtarmak.

Çünkü, Siyonist fetö,en az 30 ülkenin finosu Pkk ve diğer küçük Örgütlerin işini bitiren bir Türkiye'yi kontrol edemezler, bölemezler, sömüremezler, büyük İsrail devletini kuramazlar.

Ama boşuna çırpınıyorlar.2016'da Fetö boyunun ölçüsünü aldı.2016'dan sonra yaklaşık 4 bin Deaşlı,17 bin Pkk'lı terorist etkisiz hale getirildi.

Devletimizi Siyonizmin kontrolüne sokan fetöcüler büyük oranda devletten temizlendi.

Suriye ve Irak'ın kuzeyinde kurulmak istenen terör devleti yani 2.İsrail devleti,yapılan 3 sınır ötesi harekatla engellendi.

Ülkemin dağlarında 25-30 bin terörist varken bugün bu terörist sayısı 250'ye düşmüş durumda.Bu başarılardan kim, neden rahatsız olur?Bu kadar büyük başarıları elde eden devlet kurumlarımıza ve devlet adamlarımıza saldıranlar kime hizmet etmektedirler?

Vatandaş olarak merak ediyorum,bu zihniyet iktidara gelirse terör örgütleriyle mücadele mi edecek,yoksa yurtiçi ve yurtdışı operasyonları mı durduracaklar?

Terörün en büyük gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretine de büyük darbe vuruldu.

2016 sonrası,734bin 888 uyuşturucu operasyonu yapılmış,1 milyon 63bin 292 kişi gözaltına alınmış.

550 ton esrar,103 milyon uyuşturucu hap ele geçirilmiş. 2016 öncesi,bir yılda yakalanan uyuşturucunun parasal karşılığı yaklaşık 2 milyar lira iken,2020 yilında 165 milyar olmuş.

Yani teröre giden paranın,uyuşturucu baronlarina giden paranın 165 milyarına engel olunmuş.

(Özellikle 2016'dan sonra terörle,uyusturucu ile mücadelede büyuk artış var.

Çünkü, devletimizin içine siyonistler-emperyalistler adına yerleşen fetö temizlendikçe,devletimizi geri aldık..)

Gerçekler bu kadar net;hainler net,hainleri destekleyenler net,hainleri sevenler net,o hainlerle mücadele edenler net.

Meselelere ülkemizin faydası-zararı noktasından değil,kör ideolojik kaygılarımızla bakarsak,bu kadar net gerçekleri dedikodularla örtersek kaybeden hepimiz oluruz.

Peki,gerçekler mi umrumuzda yoksa algı operasyonlarının ürünü olan dedikodularla mı fikir sahibi oluyoruz?

Bir örnekle anlayalım:

Yukarda verdigim terörle mücadele rakamlarını 250-300bin kişi okumuş.Türkiye düşmanı,siyonistlerin kankası bir ülkeden(BAE) açıklamalar yapan mafya Sedatın açıklamalarını ise ortalama 3-4 milyon kişi izliyor.

Karar sizin, gerçeklerin peşinde miyiz,algı operasyonlarını ve dedikoduyu mu seviyoruz? Ve bu şekilde davranarak kimin ekmeğine yağ sürüyoruz acaba?