Harika bir olay, gururumdan çatlayacağım. Hep batılılar da görüp özenir, hayranlıktan küçük dilimizi yutardık. Adamlar "bir şey" yapıyor sonra da bir güzel çekimleyip paketleyerek süslüyor gözümüzün önüne koyuveriyorlar. Adamlar dediğim; batılılar, gelişmiş ülkeler. Onlarca yıl gölgesine yetişmek için çırpındığımız, sollamak için (mümkün görünmüyor ya bazıları için) çabaladığımız çağdaş ülkelerden bahsediyorum.

Ekranlarda ve sosyal medyada yayınlandığı andan beri kim bilir kaçıncı kez izliyorum "Akıncı" beyini. Yürekten, en samimi duygularla kutluyorum damat Selçuk Kardeşimizi. Milletimizin ufkunu, ötelere daha ötelere taşıyıverdi.Bu alanda dünya devletlerinin ilk üç ülkesi arasına girmiş olduk "Akıncı" ile. Ne güzel isim!.. Sanki Osmanlı'nın kuruluş günlerindeyiz. Küffar diyarlarına öncü birlik olarak giden akıncılardan ilham alınmış olmalı. Bu sefer göklerden akın etme imkanı olacak "Akıncı" beyinin.

Eşyalara yakıştırılan isimlerin iki temel özelliğinin olması gerektiğini biliyoruz. Biri işlevsel değerini öne vermeli, diğeri de sembolsel değerini hissettirmeli. "Akıncı" ismi bu anlamda tam gediğine oturtulmuş. Hem işlevi hem simgesi mükemmel.

Başka ülkelerin farklı metotlar ve pahalı yöntemlerle geliştirmiş oldukları hava araçları yanında daha kabiliyetli, daha fonksiyonlu silahlı insansız hava aracımız "Akıncı." Selçuk Bayraktar, bir tohum iken 750 kişilik ekibiyle mükemmel bir iş çıkardı. "Bire on, bire yediyüz sevap" kuralından doğar gibi. Allah nice güzel işler yapmayı nasip etsin.

Ne tür özellikleri olduğunu burada sıralamaya gerek yok. İsteyenler YouTube'dan açar, izler 49 dakikalık bu mükemmel belgeseli, bu gurur kaynağını... Kimin yaptığının ne önemi var, ülkemiz kazanıyor, milletimiz güçleniyor ve milli olma özelliğini taşıyor deyip sevinecek sebep bulmak varken kalplerinde kıskançlığın kök saldığı kapkara zihinli bazı insanlar, kim bilir hangi sudan sebeplerle karalayacaklardır bu muhteşem gelişmeyi. Bu tip zihniyet sahipleri "Allah'tan hakikati getiren peygamberlere tabi olmamak için basit, cılız, anlamsız, absürt mazeretler uyduran eski kavimleri" andırıyorlar.

Her zaman meseleye geniş açıdan bakmayı bilmeliyiz bence. Geniş açı ne demektir? Bir ucu yukarıdan yani kapsayıcı bir noktadan bakmak iken diğer ucu da tarihsel arka plana dayandırmaktır meseleyi. Eğer "Akıncı" beyinin vücut bulması için mevcut yönetimsel imkanlar tanınmamış olsaydı Cumhuriyet tarihinde toprağa gömülen uçaklar ve havaya uçurulan fabrikalar gibi bir akıbet "Akıncı" beyini de bekleyecekti.

Lakin şu anda Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ve Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemiz için faydalı olacak her türlü beyin ve insan gücünü ülkemiz adına kullanmaktan bir an olsun geri durmuyor. Değil mi ki milletimizin güvenliği ve sağlığı için lazım olacak; herkesi ve herşeyi davet ediyor. Onlara her imkanı oluşturmak için büyük çaba sarf ediyor.

Hasedin gözü kör olsun!!! Zayıf imanlı kalp(bozuk) bir kalbe girdikten sonra insanı yiyip bitirmeden hakkı/hakikati görmüyor ve gösteremiyor. Tabii bazıları da bizim dilimizi konuşuyorlar diye, bizden sanıyoruz. O da bizim gafletimiz. Penceresinin önündeki saksıya ektiği tohum, yeşermeye başladığında mutlu olan insanın doğallığı kadar mutlu olmamız gerektiği bir olayla karşı karşıyayız. Yedi farklı alanda ekiplerin çalıştığı ve birleşiminden oluşturulan "Akıncı" beyi, iyi niyetli ve milletimiz için, vatanımız için çalışan insanların elinde olduğu müddetçe gurur kaynağımız olmaya devam edecektir.

"Güç, atmaktır." Düşmana karşı ok atan sahabi Sa'd bin Ebi Vakkas'a Peygamber Efendimiz; "At, ya Sa'd; at ya Sa'd... Anam babam sana feda olsun" demiştir. Ülkemiz için ortaya konulan her türlü " faydalı üretim" göğsümüzü kabartacak ve vatansever insanları mutlu edecektir.