Son birkaç aydır iktidar partisindeki dağınıklığı anlamakta zorluk çekiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın metal yorgunluğunu tüm parti iliklerine kadar hissediyor sanırım.

15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten, 16 yıllık bir partiden söz ediyoruz. Yeni kurulmuş, yeni iktidar olmuş bir durumda değiller. Ama 2002-2003 yıllarında bu kadar dağınık bir görüntüye sahip değillerdi.

Tarım Bakanı değişiyor, 'Bundan sonra yolsuzluk yapsınlar da göreyim' açıklamasıyla koltuğa oturuyor.

Gören de 15 yıldır tarımı başka bir parti, başka bir hükümet kontrol ediyor sanacak. İki bakan bir anda karşı karşıya geliyor.

Sabah TEOG'un ucu açık sorularına çalıştıklarını anlatan Milli Eğitim Bakanı, akşam TEOG'un kaldırıldığını canlı yayında öğreniyor. Ertesi gün de TEOG sistemini eleştiriyor.

Sanırsınız TEOG sistemi Cumhuriyet kurulduğu yıllardan gelme. Getirirken övgüler düzen sen, kaldırırken yerin dibine sokan yine sen.

Maliye Bakanı MTV'ye %40 zam yaptık diye açıklama yapıyor. Ankara'nın Belediye Başkanı bir akşamda yemeği dışarıda yemeyin, telefonunuzu değiştirmeyin diye bize akıl dağıtıyor.

Birkaç gün sonra önce bir kereliğine, sonra 2018'de araç alanlardan denilerek konunun Bakanlar Kurulu'nda görüşülmesine kadar olay gidiyor. İnsan, Maliye Bakanı kendi kendine bu kararı almış herhalde diye düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak'a kapıları kapatırız, yemeye ekmek bulamazsınız diye açıklama yapıyor. Ekonomi Bakanı; "Ekonomik ambargo tehlikeli bir söylem. Ambargo koyduğunuzda satışlarınız duruyor" diyerek cevap veriyor.

Aralarında Bursa ve Ankara'nın da bulunduğu 6 Belediye Başkanının istifası istendiği haberleri dolaşıyor. Hükümet Sözcüsü bunu partiye sorun diyor. Kendisi CHP'den meclise girdiği için bilmiyor.

Sonra AK Parti olayı yalanlıyor. Cumhurbaşkanı, şimdi olmazsa da bir gün olabilir diyerek bambaşka bir boyuta olayı getiriyor.

Bütün bu olaylar neredeyse 1-1,5 aylık zamanda gerçekleşiyor. İktidar partisinin bu kadar dağınık bir görüntü vermesi ülke açısından sıkıntılı.

Etrafımızda ciddi problemlerin yaşandığını, ülkenin savaşa girebileceğinin konuşulduğu bir zamanda tek bir ses, tek bir yürek olmak gerekiyor.

Bunu ilk planda yapması gereken de AK Parti hükümeti. Dağınık, savruk bir görüntünün ortadan kalkması şart.

Bir de şu metal yorgunluk meselesini de çözmek lazım. Uzadıkça sıkıntılar daha da büyüyor. Kim yorulmuşsa, kim sıkıntıysa kenara mı çekersiniz, hukuksal bir adım mı atarsınız atın da hem ülkeyi hem de teşkilatlarınızı rahatlatın.