10 yıl önce İnegöl

Tarih: 01 Nisan 2003

O gün GençGazete şu manşetle çıkmıştır: AKP?nin demokrasi sınavı

Nisan ayı içerisinde Ak Parti, ilk kongresini yapacaktır. Mevcut ilçe başkanı Burhan Alıcı?dır. Alıcı?nın tekrar aday olduğu kongrede, yönetim kurulu üyesi Hüseyin Babacan da adaylığını açıklamıştır.

Hüseyin Babacan, tabandan gelen yoğun talepler sonucunda aday olduğunu açıklar. Ancak Burhan Alıcı da Mart ayında yaptığı açıklamada şu cümleyi sarf etmiştir: ?Eğer biri çıkar da ben adayım derse anlayın ki o seçilmeyecek.?

Parti yönetiminden de kamuoyuna sürekli şu mesaj verilmektedir: ?Bizim parti geleneğimizde ikinci bir adaya yer yok. Yönetim kurulunda oturur, kimin başkan olacağına karar veririz.?

Bu yaklaşım Milli görüş partilerinden kalan bazı alışkanlıkların devam ettiği izlenimi vermektedir. Halbuki Ak Parti, hizmette yarış iddiaları ile Milli görüş çizgisinden ayrılmıştı. Şimdi ise kendi Partileri içinde bir hizmet yarışına izin verilmeyecek gibi gözüküyordu. Hatta kimilerince Hüseyin Babacan partiyi bölmekle suçlanıyordu.

Gayet açık bir durum vardı: Ak Parti teşkilatı o tarihte ikinci bir başkan adayına hazır değildi. Halbuki Ak Parti?nin kuruluş felsefesine göre , bırakın 2. adayı, 3 adayı bile parti hazmedebilmeli idi.

Ve o günün parlayan yıldızlarından Hüseyin Babacan?ın, gelecek günlerde, parti içi oyunlarla adeta politika sahnesinden silindiğine şahit oluyoruz. Parti büyüklerince; ?Daha genç, pişsin? denilen 35 yaşındaki Hüseyin Babacan?ın, 10 yıl sonra baktığımızda ismini göremiyoruz.

Ak Parti kuruluşundaki söylemlerinin aksine kişi merkezli siyaset yapmayı tercih eder. Belki de parti hiyerarşisi ve uzun ömürlü siyaset için doğrusu da budur, Rahmetli Erbakan Hoca?nın, talebelerine öğrettiği gibi? Ne dersiniz?

HİKMET HOCA?NIN AMELİYATI

O tarihte İnegöl Belediye Başkanı Hikmet Şahin, menisküs ameliyatı olmuştur.

Bursa Büyükşehir başkanlığı için Başkan Şahin?in, İnegöl?de fazla gözükmediği, Bursa?da daha çok mesai harcadığı iddia edilirken, kamuoyunun ?Başkan nerde?? sorusu da cevap bulmuştur.

Başkan Şahin, Atık su arıtma tesislerinin çevresinin ağaçlandırma törenine de bastonla gelir.

Takdiri ilahiye bakın ki Aynı ayakları Hikmet Hoca?nın kaderi olacaktır.

İnsan, yaşasaydı da bastonla aramızda olsaydı, diye düşünüyor. Ancak İlahi takdirin önüne geçilemiyor tabi.

CAMİ MİNARESİNE BAZ İSTASYONU OLUR MU?

O tarihte Göçmen Camiinin minaresine baz istasyonu kurulmuştur. Cemaat, camide kurulan baz istasyonuna tepki gösterir ve kaldırılması için imza kampanyası başlatır.

Camii minarelerinin , GSM şirketlerine kiraya verilmesi, caminin ruhuna uygun bulunmamaktadır. Halkın paraları ile yapılan camilere, halka rağmen bu tür uygulamaların yapılması tepki çekmektedir.

Diğer tarafta cemaat, baz istasyonu sebebi ile sağlıkları konusunda da kaygı duymaktadır.

Yıllar geçti baz istasyonlarının sağlığa zarar verip vermediği hala tartışma konusudur.

DÜN GECE RAHAT UYUYABİLDİN Mİ?

O tarihte İnegöl Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Er, ilginç bir açıklama yapar.

Alanyurt vericileri aracılığı ile karasal yayın alan televizyon sahipleri, yayınların bozuk gelmesinden dolayı şikayetçidir ve belediyeyi sorumlu tutmaktadır.

Bu konuda her gün onlarca şikayet aldığını açıklayan İbrahim Er: ? Bizim televizyon vericileri ile alakamız yok. Televizyonu bozulan vatandaş bizi arıyor. Televizyonu bozuk olan vatandaş beni arayıp, dün gece rahat uyuyabildin mi, diye soruyor. Neden diyorum. Dün akşam yayın bozuk olduğu için ?Kınalı Kar? dizisini izleyememiş.?

Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden geçerken, vatandaşın gündemi de budur işte.

Savaş olmuş, İnsanlar ölmüş, ekonomik sıkıntı varmış? Bunlar problem değil. Vatandaş dizisini kaçırmasın, sakın. 10 sene geçti, dizi hastalığı maalesef artarak devam ediyor.