Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar, O'nun kutlu nebisine verdiği nimetler adedince salatu selam olsun.

Gündelik koşuşturmalarımız bize durup düşünmek için fırsat vermiyor. Bize ne sunuluyorsa onu alıyoruz.

Fazlasını umursamıyor hikmet arayışına pek girmiyoruz. Bu durum sadece maddeci bir yapıya bürünmemize sebep oluyor.

Hikmetli anlayış sadece konuşmayla olmaz.

Yaşantıdan hareketle hikmet oluşur. Çok okumakla değil insanın fiiliyatından yürüyüp Hakk'a yaklaşarak oluşur.

Hz. Ömer Ra. 'ın bir sözü var, çok hoşuma gider. İnandıklarınızı yaşamazsanız yaşadıklarınıza inanmaya başlarsınız.

Okullar da yeni açıldığından her anne babanın okula giden çocuğuna Eylül ayında yaptığı harcamayla ilgili bir örnekle konuyu açalım.

Babası çocuğuna kırtasiye malzemelerinden çocuğunun beğendiği araç gereçleri alır, çocuk ta 'çok teşekkür ederim babacım'der.

Eğer baba 'bak sana bu kadar şey alıyorum, sende buna göre çalış, adam ol' dese kapitalist düzenin kendisinden beklentisine uygun davranmış olur.

Hikmet arayışındaki baba ise 'Evladım, bunları sana aldım ama asıl bu nimeti bana aldıran, rızkı tayin eden Yüce Allah'tır.' Der.

Bu Rabbine sığınmanın yani 'takva'nın bir yönüdür. Kapitalist düzen ne kadar çalışırsan o kadar yaşarsın der.

İfadelerimiz çocuklarımızda iz bırakır, hayata bakışı çocuk ailede kazanır. Bilmeden onları maddiyatçı insan yapabiliriz.

Takva eğitimi ailede başlar.

Takva babanın elinden bu söylemle öğrenilebilen hikmetli bir başlangıç olur.

Hikmetli başlangıçların olmadığı ailelerden meydana gelmiş mahalli toplulukları yöneten devletlerin her ne güçte oldukları zannedilirse zannedilsin Cenabı Hakk'ın çizmiş olduğu rotanın dışında oldukları için seyirleri devamlılık arz etmez.(Takva, M. Ruhi)

Ailede başlayan hikmet hakkaniyetli, hakiki insan yetiştirmeye vesile olacaktır.

Her işimiz; Allahu Zülcelal ile ilişkili, O'na yaklaşma gayreti içinde, O'nun sevgisine dönük olmalı.

Aksi durumda işimiz gücümüz sahtelikle kuşanacaktır.

Muhabbetle selamlar..