Değerli Hocam,

Harfler, mana ikliminin yol taşlarıysa sizler de onu döşeyen hürmetli ustalarsınız. Bizleri o müzeyyen ve mübarek yollara sevk ettiğiniz için müteşekkiriz. Bir mektupla gıyaben sizinle muhatap olmak ziyadesi ile memnun etti beni. Biz, kelimeleri dizip satırlar boyu size minnettarlığımızı ifadeye çalışırken sizlerin dillere destan talim ve terbiyeniz meslek hayatımızın her sayfasında izleri görünen şaheserlerdir. Kısa zaman önce emekli olduğunuzu haber aldığımda, eğitim camiasında yeri doldurulamayacak bir yıldızın kayması acı vermişti yüreğime. Benim içimde açılan derin boşluk, eski ve yeni tüm öğrencilerinizin göğsünde bir onulmaz sızıya dönüşmüştür eminim.

Çünkü siz, evladınız gibi gördüğünüz genç yüreklere dokunabilen, ağzından bal damlayan bir öğretmen olarak sınıflara değil gönüllere girdiniz. İyilik yapan her öğrencinin gönlünde yeriniz vardır. Cehd dolu gayretinizden bir şey eksik etmediğinizi ve öğretmenliğin hakkını, hakkıyla icra ettiğinizi her bir öğrenciniz teslim eder sayın hocam.

Değerli Hocam,

Günlerden bir gündü. İmam Hatip Lisesinden çıkıp Adliye Sarayının önünde durağa giderken bir ayağınızın hafifce sürüdüğünü gördüğüm an çok üzülmüştüm. Zaman zaman okula gelir sizinle merdivenleri çıkardım yanyana. Koridorda yürürken elinizdeki kitap dolu ağır çantayı almak istediğim zaman vermemek için nazikçe direndiğinizi hatırlıyorum. Efendimiz (sav)'e başkasından bir şey istememek üzere biat veren ashabı örnek aldığınız aşikardı.

Biliyoruz sizin her zaman çarşıda bir işinizin olmadığını lakin bir sohbet sonrası sizi evinize bırakmak için arabamıza davet ettiğimizde: "Sizden bir ücret istemiyorum. Yaptığımın karşılığını Allah'tan bekliyorum" diyen nebilerin ahlakı buram buram kokardı davranışlarınızdan.

İnsanların eline bakmadan yaptığınız bereketli sohbetten sonra bir minnet duymamak en büyük vasfınızdı. Haftada bir Genç Gazetede kaleminizden damlayan inci taneleri ile ne kadar hoş bir gönül sahibi olduğunuzu her daim hissediyorum.

Değerli hocam,

Hele o pratik zekanız, hele o mekanı coşturan esprili diliniz yok mu? Tebessümler çiçek çiçek. Dolayısıyla sizinle erken zamanda tanışmış olmak ve liseli yıllarda dizinizin dibinde ders görmek unutulacak şeyler değil tabii. "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözünden ilham olarak sizin gibi bir kölenin kölesi olmak hazzını yaşadık senelerce. Bir harf değil binlerce anlam derledik inci gibi sözlerinizden ve örnek davranışlarınızdan.

Belki de Mehmet Akif'in şiirlerinde bahsettiği öğretmen modeli sizsiniz sanırım. Çünkü bir harf öğrenmenin ve öğretmenin kıymetini bilenlerdensiniz. Siz kendinize hizmet edilmesini asla sevmediniz, sözlerinizde hep öğrencilerinizi yüceltirdiniz. Hele hele bizler için, "Siz benim asabımsınız" derdiniz, Peygamber Efendimiz (sav)'in yakın arkadaşlarından ilham alarak.

Bir öğretmen olarak biliyorum ki hakkınız ödenmez.Ödemek için de çaba sarf etmek istemem. Sadece ufak bir gayret olsun diye sizden aldığımız manevi bilgileri gelecek nesillerin gönüllerine aktarmamızdan kendimizi mutlu hissedeceğinizi bilirim .

Sayın Hocam,

Gönlünüzdeki iman vatan sevgisi ile kürsülere çıkıp vaazlar verdiniz. Sesinizi tanıyanlar daha görmeden ne hoş konuşuyor, dediler. Sizi tanıyıp da sevmeyen herhalde yoktur. Nasıl başardınız bunca güzelliği derlemeyi, bunca güzel insanı biriktirmeyi.

Hakkınızda söylenecek sözler bir mektuba sığmaz sayın hocam... Size emeklilik hayatınızda nice sağlıklı mutlu günler dilerim. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.