İkinci İnönü Muharebesi'nden sonra savunma hattına çekilmiş bulunan Yunan ordu birlikleri, İngilizlerden maddi-manevi her türlü desteği aldıktan sonra 9 Temmuz 1921 günü, savunma hattından çıkmışlardır.

Üçüncü defa ileri harekata başlamış ve İnegöl'ü de üçüncü defa işgal ederek Bozhöyük-Kütahya hattı üzerinde mevzilenmiş olan Türk savunma hattına doğru ileri harekatını sürdürmüştür.

Yunan ordu birlikleri, başlattıkları bu üçüncü ileri harekatını iki ayrı koldan yapmayı yeğlemiştir. Birinci kol, ilk iki harekatta olduğu gibi, Kurşunlu-Ahi Dağı güzergahı izlenerek sürdürülmüştür; ikinci kol ise Tahtaköprü-Domaniç güzergahı izlenerek gerçekleştirilmiştir.

Bu nedenle Yunan ordu birliğine mensup askerlerden birinci kolda yer alanlar, İnegöl'ün kuzeyinden hareket ederek DomaköyAkhisar-Adabini-Kozulca-Şıbalı-Kulaca- Süpürtü-Eymür köyleri üzerinden geçerek Kurşunlu'ya ulaşmışlardır. Buraya geldiklerinde de Kurşunlu'yu ateşe vererek buradaki Yıldırım Kervansarayı'nı yakmışlardır , ve ileri harekatını Ahi Derbendi üzerinden sürdürmüşlerdir.

Yunan ordu birliğinin diğer kolu ise Yenice-Edebey-Cerrah-Hocaköy-Deydinler-Ortaköy- Hamamlı-Aşağıballık ve Tahtaköprü güzergahını izlemişlerdir. 11 Temmuz 1921 gününden itibaren ileri harekatını, Domaniç Derbendi üzerinden de sürdürmüştür. Yunan savunma hattını gözetlemekte olan Mürettep Üçüncü Süvari Tümeni'ne bağlı 27'nci, 28'nci ve 29'ncu mürettep süvari alayları da Yunan ordu birliklerinin ileri harekatına paralel olacak tarzda yavaş yavaş geri çekilmişler; belirlenen stratejiye göre, ana savunma hattındaki yerlerini almışlardır.

Yunan ordu birlikleri, Sakarya-Kütahya savunma hattını tutan Türk birliklerine ulaştıktan sonra çok kanlı bir çatışma vuku bulmuş ve Türk savunma hattı, maalesef parçalanmıştır. Bunun üzerine muharebe yönetimini -bizzat- Mustafa Kemal Paşa , üstlenerek Sakarya nehri'nin doğusunda yeni bir savunma hattı tesis olunmuştur. Sakarya nehri'nin doğusunda yeni savunma hattı oluşturulurken Mustafa Kemal Paşa, "Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır; o satıh da bütün bir vatandır" diyerek Sakarya Muharebesi'ni yönetmiş ve harp tarihi literatürüne yeni bir prensip kazandırmıştır.

Yunan ordu birliklerine gelince, onlar bu sefer ilk iki harekatlarında yaptıkları gibi geri çekilmemişler; yarıp parçaladıkları Türk savunma hattı üzerine yerleşerek burada kendilerine yeni bir savunma hattı oluşturmuşlardır. Bu nedenle 9 Temmuz 1921 günü Yunan ordu birliklerince üçüncü defa işgal edilmiş olan İnegöl'ün bu seferki işgali, ilk iki işgalde olduğu gibi geçici olmamış; tam 14 ay sürmüştür.

Yunan ordu birliklerince gerçekleştirilmiş olan bu üçüncü ileri harekat sonrasında yöreye yerleşme stratejisi uygulandığından işgal edilen bölgede yer alan tüm kritik noktalar ve de tepeler, kavşak yerleri ve de köprüler, Yunan ordu birliklerince tutulmuş; buralara top ve makineli tüfekler yerleştirilmiştir. Bu kritik yerlerden biri de doğup büyüdüğüm ve de çocukluk yıllarımı geçirdiğim Aşağı Ballık Köyü yakınında yer almış olan "Mezarlık Tepe"dir ki halk, bu tepeye uzun yıllar -galat olarak- Yüren Tepe demiştir. Çünkü harekat sırasında bu tepeye de Yunan ordu birlikleri, hem top ve hem de makineli tüfek mevzii kazıp yerleştirmişlerdir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR