Cumartesi günü oynanan Ankaragücü maçı, bizim bundan sonra iç sahada oynayacağımız maçların bir manada provası.

Zira İnegölspor, sahasında hep kapanan, sert oynayan ve kontra ile gol bulmayı amaçlayan ekiplere karşı oynayacak.

Önümüzdeki maçlar için bu bir ders niteliğinde.

Zira İnegölspor, Ankaragücü karşısında pozisyon üretmekte inanılmaz zorlandı. Çok iyi kapanan, sert oynayan, alan bırakmayan, fakat hücum anlamında zayıf, kalitesi düşük Ankaragücü takımına bir de kötü bir hakem triosu eşlik edince futbol keyfi de kalmadı.

Sorun sadece Ankaragücü ve hakemler de değil tabii ki. Saha şartlarının yanı sıra o saha şartlarında gereksiz topla oynama hevesinde olan başta Mahmut, Ömürcan ve Okan olmak üzere İnegölspor’lu futbolcular için de güzel şeyler söyleyemeyeceğim.

Top tutma, adam geçme sevdası, zaten seni kendi sahasında karşılayan rakibin savunmasının oturmasına yardımcı oluyor.

İnegölspor’un bu tür zor maçlarda daha seri, daha sade, kanat akınlarını daha fazla kullanan bir tarza dönmesi gerekir.

Bu maç, önümüzde iç sahada oynayacağımız maçlar adına ciddi bir ders olsun. Bunun yanında İnegölspor adına önemli bir galibiyet olduğunu ifade edelim.

Ne olursa olsun kötü oynarken de kazanmayı bileceksiniz. O bakımdan Bandırma ve Göztepe’nin kazandığı haftada, Göztepe deplasmanı öncesinde bu 3 puanın değeri çok çok büyük.

Göztepe maçı seyircisiz oynanacak. Bu bir için artı. Seyirci baskısını ne biz ne de hakem hissetmeyecek. İzmir’den puanla dönersek; büyük avantaj elde ederiz.

Zira Bandırma deplasmanı haricinde fikstür anlamında avantajlı olduğumuza inanıyorum.

Göztepe deplasmanından güzel haberler alma ümidiyle yazımızı sonlandıralım.