17 ve 25 Aralık 2013'te ABD-İsrail maşası Fetö, ülkemizde yargı eliyle darbe planlamıştı. İşadamları, siyasiler göz altına alınmış, ardından da dönemin iktidarına uzanıp, iktidarı indirmeyi yani darbe yapmayı planlamışlardı.

Fetönün polisleri, savcıları, hakimleri bu operasyonlar için aylarca kanun dışı dinleme yapmış, dinlemelerdeki ses kayıtlarını kullanıp montajlama yapmış ve bu montojlardan elde edilen fetö usulü delillerle, seçilmiş iktidarı alaşağı edip devletimizi tamamen kontrolüne almaya çalışmıştı.Tabi devleti fetönün ele geçirmesi demek batının güdümüne sokmak demekti. Zaten Fetönün batılılarca desteklenip büyütülme amacı yani varlık sebebi buydu.

Bu Fetö oyununda onlarla ortaklık yapan siyasileri, medyayı ve sözde aydınları da gördük ve kaydettik tarihe.Öyleki, aylarca TBMM'de, yani "egemenlik milletindir" yazan devletimizin kalbinde, montajlı fetö kayıtlarını okudu ve dinletti bazı siyasiler.(Fetönün siyasi ayağını, "güya" merak edenler o günleri hatırlarsa, o siyasi ayağı net olarak görebilirler)

17-25 Aralık 2013'teki bu ihanet girişimi, Fetönün gerçek yüzünü ortaya çıkardı ve ardından devletin Milli Güvenlik Kurulu, Fetöyü terör örgütü ilan etti.

O tarihten sonra, devlete meydan okurcasına, devletin "terör örgütü" dediği Fetöye, bilerek isteyerek destek verenler, doğal olarak fetöcülük suçunu işlemiş oldular.Arabasını satıp Fetö bankalarına yatıranlar, altınlarını bozdurup Fetöye maddi destek sağlayanlar, Fetö medyasında konuşup fetönün safında yer alanlar oldu.İşte bunlar fetö ihanetinin devam etmesine ve neticede 15 Temmuz 2016'da milletin başına bomba yağdırılması ihanetine sebep oldular.

Bu net gerçekler ortadayken, aklımızla alay edilircesine, Fetöyü ve Fetöcüleri masum gösterme çabasına girenler, fetöcüleri hapishanelerden çıkarmaktan dem vuranlar; ya kendilerini çok akıllı ve milleti salak zannediyorlar, ya fetö ile işbirliği yapıyorlar, ya hafızalarını kaybettiler yada Fetönün iplerini elinde tutanlar bunların da iplerini tutuyordur.

Hakkı yenen milyonlarca insanın, hapislerde yıllarca fetö kumpasıyla yatanların, can veren şehitlerin ve o şehitlerin çocuklarının hala yüreği yanarken, Fetö argümanlarıyla ve Fetö ağzıyla konuşanların derdi nedir acaba?

Mahkeme kararıyla hapsedilmiş suçluların masumluğunu savunmanın adaletle ve hukukla nasıl bir alakası vardır?

"Üsttekiler tamam da, alttakiler niye hapiste" şeklinde konuşanlara sormak lazım, o üsttekiler o alttakilerin verdiği güçle bu ihanetleri yapmadılar mı?

Çok garip bir şekilde ülkemize zarar vermeye çalışan fetö- pkk hainlerini bile utanmadan savunan bir kesim var ülkemizde. İşin daha acayip yanı hainleri savunmayı normal birşeymiş gibi sunuyorlar topluma.Gecmişi kolay unutan bazı insanlarımızda, bu algı operasyonlarının etkisine kolay kapılıyor maalesef.

Yapmayalım, bu devlet bizim. Devletin üstünde bir ideoloji veya amacımız olamaz. Hainleri aklayıp hainlikleri unutmak yeni ihanetlere yol açmaktan başka bir işe yaramaz.Devletimizin başına bir bela gelmesi demek, bu ülkedeki herkesin belalarla uğraşması demektir.

Allah devletimize zeval vermesin.

Allah zalime, haine, düşmana fırsat vermesin.

Az sayıdaki natıkafalı hainin, ülkemizin birliğini bozmak için tezgahladığı oyunlara gelmeyelim.Hangi mezhepten, meşrepten, siyasi görüşten olursak olalım, bu ülke hepimizin.Bu devlet hepimizin. Farklılıklarımızı zenginlik görelim ki, o farklılıklar üzerinden ülkemize oyunlar kuranların, o tuzaklarına düşmeyelim.