Şanlıurfa'da Yeniden Refah Sürprizi: Mehmet Gülpınar Kimdir Şanlıurfa'da Yeniden Refah Sürprizi: Mehmet Gülpınar Kimdir

BİR MİLLETİN EN BÜYÜK GÜCÜ; İMANLI VE İNANÇLI EVLATLARIDIR

Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu'nun 30 Ağustos mesajı şu şekilde: "Aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor, bu zaferi bizlere hediye eden tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, şükran ve minnetle onları anıyorum. Bu zafer, vatan söz konusu olduğunda milletimizin ortaya koyabileceği fedakarlık ve kararlılığın sayısız örneklerinden biridir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, istiklal ve istikbalimiz tehlikeye düştüğünde bu yüce millet aynı kararlılığı ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir. 30 Ağustos ayağında çarığı, sofrasında ekmeği olmayan bir millet tarafından kazanılan bir zaferdir. Buda milletimizin hangi şart altında olursa olsun, esaret ve dayatmaya asla boyun eğmeyeceğinin açık bir göstergesidir. Bütün imkansızlıklara rağmen kazanılan bu zaferin iki anahtar kelimesi 'iman' ve `kardeşlik' olmuştur. "Bir milletin en büyük gücü; topu, tankı, parası değil, imanlı ve inançlı evlatlarıdır. İstiklal mücadelesinde yiyecek ekmeğimiz yoktu ama sarsılmaz bir imanımız vardı. Kökü bin yıllara dayanan bir kardeşlik bağımız vardı. Dil ve ırk ayrımı yapmadan yurdun dört bir yanından koşup gelen vatan evlatları omuz omuza şehit olmuştur."

"Biz bin yıldır bu topraklarda yaşayan aynı Rabbe inanan, aynı kitabı okuyan ve aynı kıbleye yönelen bir kardeşler topluluğuyuz. Bunu bilen karanlık güçler birlik ve beraberliğimizi bozmaya, milletimiz arasına nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Taşeron terör örgütleri eliyle bizi birbirimize düşürmeye çalışmaktadır. Maalesef teröre verdiğimiz şehit sayısı 30 Ağustos Meydan Muharebesi'ndeki şehit sayısından kat be kat fazladır. Ancak bir kez daha ifade ediyorum ki, ne yaparlarsa yapsınlar, milletimiz sahip olduğu tarihi tecrübe ve sağduyu ile bu oyuna gelmeyecek bu sinsi hesapları her zaman olduğu gibi boşa çıkarmasını bilecektir. Bu konudaki mücadelenin teröristle değil terörle olması gerektiğini ve onları besleyenlerin iyi bilinmesi, ona göre tavır alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. 30 Ağustos, Teslimiyetin Değil Direnişin Zaferidir. Türkiye'yi bölüp, parçalamak ve yutmak isteyenlere milletimiz, canını dişine takarak haçlı ordularını mağlup edip 30 Ağustos 1922 yılında, tam 97 yıl önce büyük dersler verilmiştir"

VATAN ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİ

"Günümüzde de çeşitli entrikalarla ülkemizi parçalanmak, milletimizi birbirine düşürülmek ve sonuçta köle haline getirilmek istiyorlar. Kısaca, 1920lerde yapamadıklarını, bugün, siyasi, ekonomik, sosyal ve ahlaki alanlarda gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İnancı, namusu ve vatanı uğruna canlarını veren aziz şehitlerimiz bize bu güzel toprakları emanet ettiler. Bu emanete sahip çıkmak bugün bizlere vazifedir. Eğer sahip çıkamazsan geleceğimiz tehlikededir. Çünkü "sahipsiz bir vatanın batması haktır, eğer sen sahip çıkarsan batmayacaktır" sözü bize bu gerçeği ifade etmektedir. Bu ülkeye, bu vatana, bu millete sahip çıkmak sözle, lafla değil ecdadımızın yaptığı gibi gereğini yerine getirerek ancak olacaktır. Bunun için Saadet Partisi olarak biz sıradan bir siyasi mücadele yapmıyoruz. Yapmış olduğumuz mücadele, ülkemizi siyasi ve ekonomik vesayet altına alıp sömürmek, itibarını düşürmek ve böylece yumuşak lokma haline getirip yutmak isteyenlerin bu emellerini boşa çıkarmak içindir. İçinde bulunduğumuz şartlarda tek yürek, tek yumruk olmak zorundayız. Her ferdin kalbi milletimizin birlik beraberliği, Vatanımızın bölünmez bütünlüğü için atmalıdır. Bu tehlikeler karşısında inanıyoruz ki, hangi görüşten olursa olsun herkes bu düşünceyi taşıyacaktır. Tabii ki en büyük görev siyasi idareye düşmektedir. Siyasi idare birleştirici, bütünleştirici olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm milletimizin ve İnegöllü hemşerilerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlar, şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerim"