2018 yılının Ramazan ayında bacak ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran 2 çocuk annesi Nilüfer Demir, dördüncü evre karaciğer kanseri olduğunu öğrendi. Teşhis konulduğu ilk an hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçen Demir, kanser hastalarına örnek olacak mücadelesini anlattı.
Uzun yıllar İnegöl Devlet Hastanesi'nde görev yaptıktan sonra Bursa'ya atanan Tıbbi Onkoloji uzmanı Adem Deligönül'ün hastası olan Demir, yılmadı ve ailesinin desteğiyle vücudunu saran kanseri 1 yılda yenerek, hayata tutundu.
Eşi Ahmet Demir, çocukları (25) Büşra ve (18) Melih Demir, kanser tedavisi gören annelerini yalnız bırakmayıp, moral oldular. Kızı Büşra, tedavi sürecinde annesine moral olmak için üniversiteyi bıraktı. Bir yıl gördüğü kemoterapi tedavisi sayesinde kanseri son evrede yenen kadın şimdi ailesiyle çok mutlu.
Kanser hastalarına örnek olacak mücadelesini anlatan Nilüfer Demir, "Geçen yıl Ramazan ayında bacaklarımda ağrılar başladı. Sonra doktora gittim bana fizik tedavi uygulandı. 15 gün gördüğüm fizik tedavi beni daha kötü yaptı. MR çekildim, kanser olduğum ortaya çıktı. Kanser olduğumu doktordan öğrendim. O an şok oldum. Çocuklarım aklıma geldi ve ağladım. Allah'a hiç isyan etmedim. Allahın izniyle ben bunu yeneceğim dedim. Doktoruma da güvendim. Hamdolsun. Dilediğim gibi oldu."
"En büyük desteğim eşim, kızım, oğlum oldu. Ameliyat olunmayacağını söyledi. Kemoterapilere başladım. Tedavi sürecinde saçlarım, kirpiklerim, kaşlarım dökülmeye başladı. Umudumu hiçbir zaman yitirmedim. 1 yılsonunda bu kanserden kurtuldum. Allah herkese şifalar nasip etsin. Kimse umudunu yitirmesin. Güle oynaya kanseri yendik. Doktoruma çok teşekkür ediyorum. Bu hastalığın ilacı aslında moral."diye konuştu.
Diğer kanser hastalarına tavsiyelerde bulunan Demir, "Hiç kimse umudunu yitirmesin. Moralinizi yüksek tutun. Doktoruna güvensin. Ben bu kanseri atlattım, tüm hastalar da inşallah atlatır" dedi.
İnegöl'deki kanser hastalarının unutamadığı Tıbbi Onkoloji uzmanı Adem Deligönül ise hastanın kendisine kanserin son evrede geldiğini ve kanserli hücrelerin tüm vücudu sardığını belirterek, "Hastamız ilk geldiğinde tedirgindi. Kemoterapi tedavisi sürecinin ardından hasta kanseri yendi. 6 seans sonucunda mutlu sona gelindi. Kanser tamamen vücuttan atıldı. Her kanser türünün tekrar nüksedebiliyor. Biz bunun için hastayla alakalı kontrolümüzü devam ettireceğiz. Kanseri son evrede yenen hasta sayısı Türkiye de çok azdır." dedi.
Eşinin kanser tedavisi sürecini anlatan Ahmet Demir de "Kan yoluyla tüm vücuduna dağılmış bir kanser olduğunu öğrendik. Acilen tedavi başladı. Ameliyatsız şekilde yapılan tedaviler sonucunda kanserden kurtulduk. Allah'a hamdolsun, eşim kanserden kurtuldu. Kurtulursa adak adamıştık. Küçükbaş hayvan kesip dağıtacağız inşallah. Tüm hastalara acil şifalar diliyorum" diye konuştu.
Annesinin sıkıntılı sürecini gözyaşları dökerek anlatan Büşra Demir, "İlk öğrendiğimiz de büyük şok yaşadık. Zor bir süreç geçirdik. Ama hep inandık, başaracağını düşündük. Çok umutsuz olduğumuz zamanlarda oldu ama biz Allah'a inandık ve atlattık. Annemin saçları döküldü, kaşları döküldü. Hiçbir zaman moralimizi kaybetmedik. Hep anneme destek olduk. İnançlarımız doğrultusunda hastalığı yendik. Bu güzel haberi geçen gün aldık, annem hastalıktan kurtuldu. Rabbim herkesi sevdiklerine bağışlasın. Bunlarda sevinç gözyaşlarım. Umutlarınızı kaybetmeyin. Dün bir arkadaşımın da kanser olduğunu öğrendim, ona da umudunu kaybetmemesi gerektiğini söyledim. Öğrendiğim de üniversitemi bıraktık. Sonuçlar iyi olduğunda yeniden okuluma döndüm" ifadelerini kullandı.
