3 KEZ YUNAN İŞGALİNE UĞRADIK

Kurtuluş Savaşı'nda ilk olarak 6 Ocak 1921 yılında işgal edilen İnegöl, tam 3 kez işgale uğrar. 3.işgal bir yıldan fazla sürer. İnegöl işgalinde ordumuz 168 şehit verir. Yunan ordusu 45 köyü de yakar.

Türk kızlarından Avrupa'da 'altın' başarı Türk kızlarından Avrupa'da 'altın' başarı

İNEGÖL'DE 5 BİN KİŞİLİK MİTİNG

1.Dünya Savaşından sonrası yapılan Mon­dros Mütakeresinin acı sonuçları olması Os­manlı İmparatorlusunun sonunu çabuklaş­tırıyordu. İştebu sırada Anadolu'nun türlü yerleri yabancı kuvvetlerin işgaline uğrar. İngilizlerin himayesindeki Yunanlılarda bir ta­raftan İzmir'e çıkarken bir koldanda Gemlik'e çıkarlar. İzmir'in işgali Bursa ve İnegöl'de de­rin yankılar uyandırır.

18Mayıs 1919 günü bazı kaynaklara göre; İnegöl'de düzenlenen işgali kınama mitingine 5 bin kişi katılmış ve hükümet yetkililerine protesto telgrafları çekilmiştir. İşgal sırasında Yunan kralı Konstantin, Trilye (Zeytinbağı bucağına) gelerek eski bir camii kiliseye çevirir.

İNEGÖL'DE KUVA-İ MİLLİYE

Yunan ordusu ciddi mukavelet görmeden Bursa'ya girer. (8 Temmuz 1920) Milli kuvvet­lerimiz Kestel üstünde Kazancı bayırı ile Dimboz'daYunanlıları durdurur ve bir cephe mey­dana gelir. Bursa'nın işgali Türkiye Büyük Millet Meclisinde büyük bir üzüntüye sebep olur. Matem alameti olarak şehir kurtarıncaya kadar kaldırılmamak üzere meclis kürsüsünün üstüne siyah bir örtü konmuştur.

1.İnönü muharebesi başlamadan önce Bursa civarındaki hareket genellikle harbe hazırlık çalışmaları ve istihbarat savaşıdır. Düşman Bursa bölgesindeki kuvvetlerine yiyecek bu­labilmesi içinİnegöl dolaylarından gelen er­zak yüklüarabaların kendi cepheleri geresine giriş çıkışlarına izin verir. Bu boşluktan istifade adan Erzurumlu Salih Hoca, Hafız Abdullah, Hüsnü Güven, Şakir Çavuş gibi birçokvatanperver Türk evladı İnegöl ve dolaylarındaki milli kuvvetlere katılabilmek için çeşitli yollarla Yunan mevzilerini geçerek kut­sal savaşımızdaki yerlerini alırlar.

Bunlardan Erzurumlu Salih Hoca ve Hafız Abdullah İnegöl'de bulunan Üsteğmen Hasan Tahsin, Sunguroğlu Ali Fahriözkan, MecitAltar, Şişko Hüseyin, Hacı Şevket Konuk, Nusret Efendi, Vahit Akarsu. Nezir Dürüst, Osman Nuri, Bulgar Sadık, Nuri Muyo, Deli Yusuf gibi şahıslarla temasta bulunarak İnegöl'de Kuva-i Milliye teşkilatı kurarlar.

YUNANLILAR İNEGÖL'E İLERLER

Rus esaretinden geri dönen Hüsnü Güven de Deydinler Köyündeki 3.tümene giderek Tümen komutanı Binbaşı Çolak İbrahim beyin emir subayı olur. Aynı günlerde işgal altında bulunan güzide şeh­rimiz Bursa'dan haber alma teşkilatımızın ordumuz için topladığı istihbarat bilgileri bir tüccarın arabasıyla İnegöl'e postalanır. Araba İnegöl'e girdiği zaman halkın şaşkın bakışları arasında, Bursa'daki haber alma teşkilatının ilk ve önemli raporunu Garp cephesinin karargahına ulaştıracak olan 13 yaşındaki Cicibey'in Kamil arabanın içinden çıkar bu çalışmalar uzun süre gidip gelmelerle sessizce devam eder.

Bursa'nın düşmesinden bir hafta sonra (15 Temmuz 1920)'de Yunanlılar ileri kıtalarıyla İnegöl'e ilerlemek için harekete geçerler. İnegöl önündeki gazhane mevkiine kadar gelebilen Yunan öncü kuvvetlerini bin­başı Sait Bey emrindeki süvari Yüzbaşı Harputlu Avni beyin koruma müfrezesi ila İnegöllü vatanseverlerden oluşan milis kuv­vetleri kahramanca çarpışarak Yunanlıları geripüskürtür. Domaköy sırtlarına kadar kovalamışlardır. Bu çarpışmada 56 şehit 39 yaralı verilmiştir. Müfreze komutanları Avni Bey ile Ahmet Muhtar Efendide ağır yaralanmışlardır.

YUNANLILAR GERİ ÇEKİLİR

Yunanlılarada ağır kayıplar vermiştir, Yunanlılar bu ağır kayıpları vererek Kazancı-Dinboz hattındaki menzillerine çekilmişlerdir. Bu sıralarda Meb-usan-ı kiramdan kurulmuş ve M.Kemal Paşa başkanlığında bir muhterem heyet, cepheleri ve kıtaları yakından teftiş buyurmuşlardır. Bu mevziler-Sakarya meydan muhaberesi sonuna kadar İnegöllülerin kahramanca karşı koymaları nedeniyle aynı yerde kalmıştır. Bu çatışmadan sonra askeri birliklerin dağılımı şöyledir.

Teğmen Hulusi komutasındaki bir süvari keşif kolu İnegöl'ün içindedir. Değdinler köyünde Binbaşı İbrahim Bey komutasında 3.Suvari alayı bulunmaktadır. Ahi dağına yerleştirilen 24. Tümen Yarbay Atıl Bey komutasında olup Yenişehir-Bilecek hattını korumaktadır. Karargahı Pazaryerinde bulunan Ayıcı lakabıyla anılan Yarbay Arif Beyin komutasındaki 11. Tümen de Karaköy ile İnegöl arasındaki platodadır.

İnegöl ve halkı, 16 Temmuz 1920'de ilk düşman taarruzunu kırmış olmanın verdiği cesaretle gelebilecek her türlü düşman istilasına göğüs gerilmek için milli kuvvetlerimizle birleşmiş, bir vaziyette çalışmasını sürdürmektedir. Büyük bir bekleyiş, gündüz ve geceleri amansızca kucaklamaktadır.

YUNANLILARIN İŞGALİ

Bursa'daki Yunan İzmir kolordusu (3. Kolordu) 6 Ocak 1921'de saat 7'de Dinboz mevkiinde 3 koldan harekete geçti. İnegöl-Yenişehir hattında bulunan 24. Tümen, düşmanı oyalama görevini gereğince yapamadığı için İnegöl işgal edildi. İnegöl'de fazla oyalanmaya gerek kalmadığını anlayan Yunanlılar Bozöyük istikametine doğru hızla ilerlerler Garp cephesi komutanlığı tarafından geri çekilen 11. Tümen 7 Ocak 1921 akşamı İnönü'ye hareket eder.

24. Tümen hattına çekilirken Binbaşı Çolak İbrahim Bey, Emir Subayı İnegöllü Hüsnü Güven'in 25 kişilik bir süvari müfrezesi ile her halükarda düşmana zayiat verdirmek, Kozören-Babasultan hattında Yunanı gözlemek, Mudanya limanındaki hareketleri 24.Tümene ve Batı cephesi komutanlığına bildirmek için görevlendirir. Bu süvari müfrezesinin karargahı Merzukiye köyündedir. Kendilerine ithak eden bir miktar vatanseverle beraber gözetlemeyi sürdürmektedirler. Ayrıca 70 kişilik dervişbey çetesi, 36 kişilik Gürcü çetesi bu müfrezeye yakın destek vermektedir.

Cephedeki düşmana gerekli erzak Bursa-İnegöl yolu ile İnönü'ye sevk ediliyordu. 10 Ocak 1921 günü Süvari askerlerimizle Kazancı mevkiinde Çukurkoprü denilen yerde pusu kurduk. Düşman konvoyu kazancı sırtlarındaki cam ağaçları arasından göründü. Yaklaşan düşmana açtığımız yaylım ateşi sonucu herşeyi bırakarak kaçabilenlerden geriye kalan 189 sandık mermi 127 sandık el bombası, 1 top, 170 mavzer, 250'ye yakın süngü ve 19 ölü idi.

Ganimet garp cephesi komutanlığına gönderildi. 11 Ocak 1921 günü Cerrah, Edebey, Kadimi ve Yenice'de yaşayan Ermenilerin oluşturduğu çeteler buraya gelerek ölen Yunan askerlerinin üstlerinde, başlarında ne varsa, almışlar. Ayaklarından ters vaziyette ağaçlara asarak, üzerlerine ateş açıp her türlü melaneti yapmışlar. Olay üzerine Çukurkoprü mevkiine gelen Yunan birlik komutanına, bu vahşetin Domaköy sakinlerince yapıldığını anlatmışlar ve Yunan birliğinin Domaköyüne girmelerine sebep olmuşlardı.

Bir gün evvel Domaköy'üne girmek isteyen ermeni çeteleri köyün savunmasıyla geri püskürtülmüştü. Şimdi Ermeniler bu köyden öçlerini almaktaydılar. Köy Yunan askerlerince sarılarak ateşe verilir. Ateş çemberinden kaçmak isteyenler kadın, çocuk demeden yaylım ateşine tutularak şehit edilirler.

İLK İŞGAL 12 OCAK'TA SONA ERER

Cephe gerisinde böyle olaylar gelişirken Yunan öncü birlikleri üç gün içinde İnönü mevziine ulaşırlar. Burada imanlı Türk'ün milli ordusunun kuvvetli yumruğunu yiyen düşman, 11 Ocak 1921 günü bozulmuş, neye uğradığını anlayamadan korkmuş ve şaşkına uğramış bir şekilde dağınık olarak Bursa İstikametinde geriye dönerken, şehrimizin içine dağılmış lakin İnegöl halkı çocuk çoluğuyla kendilerine gerekli dersi vermişlerdir. 12 Ocak 1921 günü Kasaba tüm işgalcilerden temizlenir. Takipçi süvari birliklerimiz 15 Ocak 1921 günü düşmanı Dimboz mevzuna sıkıştırırlar, bu işgal 6-12 Ocak 1921 tarihleri arasında bir hafta sürmüştür.

İNEGÖL'DE 2.YUNAN İŞGALİ

Londra Konferansı kararlarını kabul etmeyen ve Sevr anlaşmasında hiçbir değişiklik yapmak istemeyen Yunan hükümeti tekrar taarruz etmeye karar verir. Türk delegeleredaha Londra'dan ayrılmadan Yunanlıların taarruza geçmelerini Fransa, İtalya ve İngiltere iyi karşılar. Yunanlıların Bursa'daki üçüncü kolordusunun İnegöl-Bozüyük-Eskişehir istikametinde ilerleyeceğini Genelkurmay Başkan Vekili Fevzi Çakmak Paşa isabetle kestirmiştir.

Valaha Pulos komutasındaki üçüncü Yunan kolordusu 24Mart 1921 sabahı Bursa'nın doğusundaki Dimboz mevkiinden harekete geçer. 3. Süvari Tümenimiz düşmanla teması muhafaza ederek yavaş yavaş geriye çekilir. Düşman 24 Mart 1921 'de şehrimizi tekrar işgal ederek İnönü istikametinde ileri hareketlerine devam ederler. Değerli İnegöl halkı bayrağından hükümetinden ve kahraman askerlerinden ayrılmak zorunda kalır.

27 Mart 1921 'de İnönü'de tekrar Türk ordusuna yenilen düşman, Karaköy-Nazif Paşa üzerinden İnegöl'e doğru geri çekilmeye başlar. 1, 2 ve 3 süvari tümenleri platoyu takip ederek Mezit boğazını girişinde toplanırken tümen komutanlarıile alay komutanlarını toplayan Rafet Paşa umumi durumu açıkladıktan sonra çekilmeye başlayan düşmanının takıp edileceğini söyleyerek; 1.süvari komutanı Yarbay Derviş Beye "10. Süvari alayını alarak Mezit vadisinden geçip Tüfekçi Konak köyüne ulaş, 10. süvari alayının hareketinden 2 saat sonrada tümenin önüne yeniden öncü alayı çıkararak ileride başka bir kuvvet yokmuş gibi yürüyünüz" şeklindeki emrini verir.

Süvarilerimiz geri ekilen Yunan tümeninin yancılarını çapraz ateşe tutaraktan birçok esir ve makineli tüfek alırlar. Düşmanın 7.Tümeninin çok ağır kayıplar verdirilerek 3. Süvari alayını da tamamenyokederler. 4 Nisan 1921 öğleden sonra süvarilerimiz İnegöl'e girerler. Yunan kolordusu da Bursa doğusundaki mevzilerine yerleşir. Kentimizin ikinci işgali 24 Mart-4 Nisan 1921 gününe kadar hüzünle sürmüştür.

YUNANLILARIN İNEGÖL'Ü ÜÇÜNCÜ İŞGALİ

15 Nisan 1921 günü düşmanı yakından takip başlar. Düşmanla temas ve örtme görevi ile görevli üçüncü süvari tümeni bırakılmış. Tümen, Kabaçınar, Selimiye, Koyunhisar, Kozköy, Karalar,iAkhisar, Tahtaköprü hattında tertiplenmiş ve 29 süvarialayı ile Yenişehir 28 süvari alayı Tokuş, 27.süvari alayı İnegöl kesiminde yerleştiler.Tümen karargahı ve bağlı birlikleri Alibeyköyünde bulundurulmaktadır.

Genel kurmay başkanlığı batı cephesi komutanlığından düşmanın yanıltılması için şu tedbirlerin alınmasını ister. "3. süvari tümeni düşmanı rahatsız edecek ve cephedeki birliklerin yerlerini sık sık değiştirecek cephenin yerlerinde özellikle birlik bulunmayan yerlerde her gece sahte ordugah ateşleri yakılacak"

KÖYLERİ ATEŞE VERİRLER

Temmuz ayına kadar düşmana özellikle gece akınlarıyla kayıplar verdirilmeye çalışılır. Yunanlılar 10 Temmuz 1921'de 2 koldan ileri harekete geçerler. Yenişehir, Bilecik istikametinde 2. tümen, Aksu İnegöl Pazaryeri yolu ile de 3. tümenle ilerlerler. İnegöl kesiminde gözetleme ve örtme görevinde bulunan 3. Süvari tümenimiz daha önce aldığı direktife göre düşmanı geciktirmeye çalışarak Kınık boğazına doğru çekilir.

11 Temmuz 1921 günü Cerrah-Deydinler-Ortaköy yolu ile ilerleyen düşmanınsağ kolu, Teke deresi batısındaki Baldırköy batı sırtlarını ele geçirmiştir. Akşama doğru Tahtaköprü'ye de girerler. İnegöl etrafındaki köylerleKurşunlu'yu ateşe verip arkalarında acı ve gözyaşı bırakarak ilerlemeye davam ederler.

KURTULUŞ SAATLERİ

Kentimiz bir yılı aşkın düşman işgali altında inler. Nihayet 1922 yılının 1 Eylül sabahı bozguna uğrayan düşman, hızla geriye çekilmeye başlar. Mürettep süvari tümenimiz 6 Eylül 1922 Çarşamba günü saat 5'teMezit - Tahtaköprü yolu ile İnegöl'e hareket eder. 3. Kolordu komutanı Şükrü Naili Paşada aynı gün Çitli'ye gelir.

Bütün köyler Yunanlılarca yakılmış, köprüler yıkılmıştır. Türklerin birçoğu zulüm ve işkencelerle vahşice öldürülmüştür. 500-1500 TL vermeyenleri süngüden geçirmişler, son olarak Yiğitköyünden istedikleri parayı bulamayan muhtarla 5 köylüyü öldürüp gitmişlerdir. Saat 10.45'te keşif bölüğünden alınan raporda İnegöl'ün geri alındığını, Yunanlıların Bursa doğrultusunda çekildikleri belirtilir.

Keşif bölüğüne, hemen Kazancıya doğru ilerlemesi emri verilir. Tümen önünde Yarbay Abdurrahman Nazif Gürman olmak üzere, öğle vakti halkın coşkun karşılanmasıyla İnegöl'e girerler. Daha sonra da 3. Kolordu Komutanı Tuğgeneral Şükrü Naili Paşa İnegöl'e gelirler. Mürettep süvari tümenimiz bir süre İnegöl'de dinlenirler. 17.30'da İnegöl'den Bursa Şösesi üzerinden hareket ederek geceyi Akhisar köyünde geçirirler. Yunanlılar da Bursa doğusunda evvelce tahkim edilen Kazancı Bayırı mevziini tutarlar.

KAZANCI BAYIRI VURUŞMASI

7 Eylül 1922 sabahından itibaren 3. Kolordu, 1. Tümen ve Porsuk Müfrezesinin bir alayı ile Kazancı bayırı mevziine taarruz edilir. Birliklerimiz 9 Eylülde bulundukları yerde kalırlar. Gece yapılan gözetlemelerde düşmanın geri çekilme hazırlığı yaptığı gözlenir, aynı gece düşman mevzilerini terk eder.

10 Eylül 1992 günü sabahı 1.Kolordu birlikleri Bursa'ya girerler. Bursa'mızın kurtarılmasıyla da TBMM kürsüsü üzerindeki siyah örtüde kaldırılmış olur.

İŞGALİN BİLANÇOSU

İstiklal Savaşının başlangıç yıllarında ancak 5000 kişi olan ordumuz 1922 yılı ortalarında büyük taarruzdan önce 580 bini bulmuştu. Bunun 380 bini Batı cephesinde bulunmaktaydı. Bunun da 110 bini savaşmış, geri kalanın bir kısmı sınırlarımızda, bir kısmı da geri hizmetlerin devamı için görevlendirilmiştir. 4 yıl gibi uzunca süren İstiklal savaşında ordumuzun insan kaybı zaman ve şartlar düşünüldüğünde kazanılan zaferlerle kıyaslandığında hafif kalacaktır.

Tüm cepheler dahil muharebe meydanlarında (9 bin 1678 kişi, 1622 subay, 8 bin 500 er) şehit olmuştur. Savaşlarda aldıkları yaralar nedeniyle daha sonra ölenler ise 53 subay ve 1665 erdir. Muharebelerde şehit düşen her 13 ere karşılık bir subay şehit olmuştur. İstiklal Harbimiz boyunca, gerek savaşlarda gerekse savaş alanı dışındaki milli mücadelemizde 36 bin 239 er şehit olmuştur. Harp sonunda 159 subay, 1284 er malul kalmıştır. 33 bin 685 subay ve erimiz ise yaralanmıştır.

İNEGÖL 162 ŞEHİT VERMİŞ

Gerek resmi rakamlardan ve gerekse hayatta olan, gazilerimizden 162 şehit (Sebahattin Selek, Milli Mücadele adlı kitabında ise 149 şehit verildiğini belirtmektedir.) 58 gazi, 38 harp malulü subay ve er, bu memleketin kurtarılması ve haremine düşmanın kirli elinin değmemesi için canı gibi bildikleri, sevdikleri vatanlarına kendilerini feda etmişlerdir. Her karışı şehit kanıyla sulanan bu kutsal toprakları bizlere emanet edenleri daima minnetle anmak en kutsal görevimizdir.