BİR HAC HİKAYESİ

Yetmişli yılların sonlarıydı, çarşımızın ayakkabı boyacılarından Tevfik Amca Hacca gitmiş diye duyuldu. Amcamızın hacca gideceği bilinmiyordu, gidecek durumu da yoktu. Bir ayakkabı boyacısının hacca gitmesi insanların hoşuna gitmiş ancak meraklandırmıştı da. Hele ki o yıllarda hacca gidebilmek günümüze göre daha da zordu.

Değerli insan, Nusret Vardar Hocamızın anlatımıyla hikaye şöyle gelişmişti. Kazancılı Süleyman Turan'ın organize ettiği hac kafilesi Bursa'dan yola çıkmış, şoförü de ilçemiz şoförlerinden Saim Tozduman'dı. Günümüzde Tabakoğlu Pasajı, o gün için Emirgan olarak bilinen yerde var olan otobüs yazıhanesinden hac yolcusu almak üzere ilçemize uğradılar. İlçemizdeki hacı adayları otobüse alınırken otobüsteki diğer hacı adayları da ihtiyaç giderip, Cuma Camii'nde namaz kıldılar. Şoför Saim Tozduman orada rastladığı ayakkabı boyacılığı yapan arkadaşı Tevfik'e "Tevfik Hacca gitmek ister misin" diye sordu. Boyacı Tevfik'de soruyu anlamaya çalışarak gülümsedi. Saim Tozduman "O zaman hemen şu numara ya geç otur" dedi ve kolundan tuttuğu gibi Tevfik'i otobüse oturttu. Orada tanıdığı bir başka İnegöllüye de "Tevfik'in boyacı sandığını evine götür, Tevfik hacca gidiyor, merak etmesinler" dedi. Biraz sonra arabadaki diğer hacı adaylarına "Tevfik'in yolculuk ve hac masraflarını ortaklaşa karşılayacağız" duyurusunu yaptı. Yolcular da sevinçle karşıladılar. Tevfik amca da diğer hacılar ile birlikte hac vazifesini yerine getirip, ilçemize döndü.

Bebekler için Fitre vermek gerekir mi? Bebekler için Fitre vermek gerekir mi?

Hikayenin bilinmeyen yanı ise, aynı kafile, ilçemiz yakınlarındaki Aksu Köyü'nden bir hacı adayı amcamız; parası ve bütün işlemleri tamam olmasına rağmen yolculuğa iki gün kala vefat etmiştir. Kalan sürede bir başkasının hazırlık yapıp yetişme şansı da yoktur. Saim Tozduman gümrük kontrollerindeki riski göze almış ve o boş koltuğa Boyacı Tevfik Amcamızı oturtturmuştur. Çok şükür kötü bir şey de olmadan kutsal yolculuk tamamlanmıştır.