Temiz Hava Hakkı Platformu, 'Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Rapor'unu yayınladı. Rapor, hava kirliliğinden kaynaklanan önlenebilir can kayıplarına odaklanan ilk çalışma. Rapora göre; 81 ilin yarısından fazlası kirli hava soludu. Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği değerleri karşılayan tek il Ardahan. Bununla birlikte kirli hava 52 bin kişinin erken ölümüne neden oldu. Bu, Türkiye'de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin yedi katı.

Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri verileri kullanılarak yapılan analize göre, 2016 - 2018 yılları arasında Afyon, Bursa, Denizli, Düzce, Iğdır, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla ve Niğde'nin dahil olduğu 9 ilde hava kirliliği çok yüksek seviyelerde seyretti.

Raporda, son 3 yıldır Afyon, Ankara, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Erzincan, Mersin, Kahramanmaraş, Manisa, Mardin, Muğla, Niğde, Osmaniye, Sakarya ve Sivas'ın havasının hep kirli olduğunun altı çizildi. Söz konusu 16 ilin hava kalitesinde hiç bir iyileşme olmadığı ve ciddi hava kirliliği yaşadığı vurgulanarak, bu şehirlerde artık kronik hale gelmiş olan hava kirliliğinin iyileştirilmesi için ciddi önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekildi.

Türkiye'nin Şifalı Bitkisi Melocan: Kanı Temizleyip, Organları Yeniliyor Türkiye'nin Şifalı Bitkisi Melocan: Kanı Temizleyip, Organları Yeniliyor

Hava kirliliği nedeniyle en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il ise İstanbul, Bursa, Ankara. Bunları sırasıyla İzmir, Konya, Manisa, Mersin, Balıkesir, Adana ve Antalya takip etti. Raporda, Bursa'da hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 98 olarak açıklandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan ölçümlerdeki veriler yetersiz olduğu için, 2018'de Bolu, Eskişehir, Kastamonu, Kırıkkale, Kütahya, Muş, Şırnak ve Uşak'ta hava kalitesine dair hesaplama yapılamadı. 73 ildeki hava kalitesi, ulusal mevzuattaki sınır değerlere göre değerlendirildiğinde ise 44 ilde kirli hava solunduğu ortaya kondu.

2018 yılında havası en kirli şehir olan Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi. 2018 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerdiği hava kirliliği limit değerlerini karşılayan tek il ise Ardahan. Son üç yılda hava kalitesi iyi düzeyde olan, yani DSÖ sınır değerlerine çok yakın olup ulusal sınır değerleri karşılayan iller ise Artvin, Rize, Kırşehir ve Tunceli.

Kara Rapor'da hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunlarına da dikkat çekildi. Çocukların hava kirliliğinden yetişkinlere göre daha fazla etkilendiğinin aktarıldığı raporda; hava kirliliğinin bebeklerde düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet, ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit, zatürre ve zeka geriliği görülme riskini artırdığının altı çizildi.

BURSA'NIN HAVA KALİTESİNİN DURUMU

Temiz Hava Hakkı Platformu, kamuoyuyla paylaştığı 'Hava kirliliği ve sağlık etkileri: Kara Raporu'nda Bursa'nın hava kalitesinin durumu da açıklandı.

Bursa'da son beş yılda yıllık ortalama PM10 düzeyinin ulusal sınır değerin 2, Dünya Sağlık Örgütü sınır değerinin 5 katı olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Bursa, 2014 yılı içerisinde Türkiye'de yıllık PM10 ortalamalarının en yüksek bulunduğu ilk beş il içerisinde yer aldı. Osmangazi ve İnegöl hava kalitesi izleme istasyonları Siirt, Düzce ve Iğdır'ın ardından en kirli 4. ve 5. istasyon olarak kayıtlara geçmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre; Bursa'daki hava kirliliği sorunu Osmangazi istasyonu başta olmak üzere Beyazıt Caddesi, Kestel ve Nilüfer Belediyesi istasyonlarında son beş yıl içerisinde herhangi bir azalma olmaksızın sürerken, İnegöl istasyonunda önemli bir azalma gerçekleşmiştir."

PM10 DÜZEYİ ULUSAL SINIR DEĞERİN ÇOK ÜSTÜNDE

"Bursa'da son beş yılda yıllık ortalama PM10 düzeyi ulusal sınır değerin 2, Dünya Sağlık Örgütü sınır değerinin 5 katıdır. Bu kadar yüksek bir hava kirliliği düzeyi hastalıklar ve erken ölümler açısından çok büyük bir risk oluşturmaktadır. Bursa'da PM10 bakımından günlük ulusal sınır değer aşımlarında da büyük bir artış söz konusudur. 2018 yılında 353 gün ölçüm yapılan Osmangazi istasyonunda 296 kez aşılmıştır. Bursa'da, 2016 yılında KOAH ve akut bronşit tanılı hasta sayısı ile aylık ortalama PM10 düzeyi arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır."

"PM10 düzeyi arttıkça KOAH tanısı alan ya da KOAH tanısıyla hastanelere başvuran hasta sayısında ve akut bronşit tanısı alan ya da akut bronşit tanısıyla hastanelere başvuran hasta sayısında artış gözlenmektedir. Ayrıca, PM10 düzeyi arttıkça astım hastalarının kamu hastanelerine başvuru sayısı da artmaktadır. Bu ilişki tüm istasyonlarda tespit edilmiş olmakla birlikte en belirgin ilişki Osmangazi istasyonunda gözlenmektedir."

YETERLİ DENETİM YAPILMIYOR!

"Bursa'da hava kirliliğine yol açan kaynaklar önem sırasına göre; imalat sanayi işletmeleri, karayolu trafik, evsel ısınma, termik santraller ve maden işletmeleri. Hava kirliliğinin giderilmesinde karşılaşılan güçlükler ise kalitesiz yakıt kullanılması. Motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirlilik. Yeterli denetim yapılamaması, toplumda bilinç eksikliği. Meteorolojik faktörler ve kurumsal ve yasal eksiklikler."