Cumhuriyet Halk Partisi Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Av. H.Ertan Başdere, yaptığı yazılı açıklamada; "2019-2020 adli yılı 02 Eylül 2019 tarihi itibariyle başlamış bulunmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler öncelikle yeni adli yılın ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Her platformda özgür ve bağımsız olduğu vurgusunu yaptığımız ve bu duruma ısrarla inanmak istediğimiz adalet mekanizmasının, yürütmenin güdümünde bir mekanda, adli yılının açılışının yapılmasını kabul etmek mümkün değildir. Kaldı ki yürütmenin etkisinin bir hayli yoğun olarak hissedildiği Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir adli yıl açılış töreni düzenlemek hukukun üstünlüğüne ve bağımsızlığına maalesef ki leke sürmektedir" dedi.
Başdere; "Savunmanın en önemli temsilcisi olan avukatların adliyelere aranarak alındığı, müvekkil ve müvekkil adaylarına ilişkin bilgi edinmekte, sorgu yapmakta bile çeşitli engellerle karşılaştıkları, hakimlerle aralarına duvar örüldüğü, kadın cinayetlerinin bir hayli arttığı ve buna önlem alınmadığı, sadece fikrini beyan ettiği için cezaevlerine mahkum edilen gazetecilerin, yazarların, düşünürlerin olduğu bir adli yılı geride bıraktık. En büyük ümidimiz şudur ki; bu bahse konu olumsuzlukların son bulduğu, "hukukun üstünlüğü"nün egemen olduğu bir adli yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kadın cinayetleri konusunda hükümetin kısa sürede bu konuda caydırıcı yaptırımları yürürlüğe koymasını talep ediyoruz. Aksi halde nice Emine Bulut'lar, Özgecan'lar hiç uğruna hayatlarını kaybetmeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Uzan süren yargılamalara da dikkat çeken Başdere, şöyle devam etti: "Diğer yandan yargının üzerindeki yük bir hayli ağırdır. Yargılamalar ne yazık ki uzun sürmekte ve bu da vatandaşlarımızı mağdur etmektedir. Unutulmamalıdır ki; geç gelen adalet, adalet değildir. Bu nedenle yargılamaların daha hızlı ve etkili gerçekleştirilebilmesi, davaların daha hızlı sonuçlandırılabilmesi adına hükümetin kısa orta ve uzun vadede eylem planlamaları yapmaları ve bunları kamuoyu ile paylaşmaları gerekmektedir. Yeni adalet sarayları yapmak ne yazık ki yeterli değildir. Önemli olan bu adliyelerde yeteri kadar personel ve hakim istihdam edebilmektir. İnegöl adliyesinin açılmasının üzerinden sadece 7 yıl geçmesi rağmen yetersiz kalmıştır, vatandaşların beklemeleri için ayrılan koridorlar bile yer sıkıntısı nedeniyle mahkeme kalemlerine tahsis edilmiştir. Bu da günü kurtarma siyasetinin ne kadar vahim tablolara yol açtığını görmek için tarafımızca yeterlidir"
"Son olarak kamuoyu ile paylaşılan Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi incelendiğinde, 2009 ve 2015 yılında açıklanan strateji belgelerinden bir farkının olmadığı ve savunmanın etkin kullanılmasını kolaylaştıracak, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda her hangi öngörüsü ve çözümü olmayan, HSK'nın yapısının yürütmenin tahakkümünden çıkarılması hususunda herhangi bir çözüm üretmediği gibi bu durumdan rahatsız olunmadığı da aşikardır. Bu belge tamamen reform adı altında kalıcı çözüm üretmekten uzak bir belgeden ibarettir. Adaleti, demokrasiyi ve hukuk devletini savunan, avukat savcı ve yargıçlarımızın ve bütün adalet emekçilerimizin adli yılı kutlu olsun"
