31 Mart seçimlerine ilişkin ağız tadıyla bir yazı yazamadık.

İstanbul seçimlerinde 18 günü aşkın bir süredir devam eden sayımlar, seçim sürecinden çıkmamızı engelledi. Şimdi de YSK kararına kilitlenmiş durumdayız.

'Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi' geride kaldı. 4,5 yıl sonraki 'Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi'ne kadar seçimsiz günler bizi bekliyor.

Seçmen kime ne dedi, hangi partiye hangi dersi verdi yorumlarını günlerdir okuduk, okuyoruz. Beka mı sorunumuz, değil mi bunu kendi bakış açımızla değerlendirdik.

Genele ilişkin yazılacak çok şey var. Biz yerele bakalım biraz. Bursa'dan başlayalım hatta.

5 büyük şehrin 4'ünü kaybeden AK Parti, sadece Bursa'da güldü. Bu kesinlikle Alinur Aktaş'ın başarısıdır. Oyunu korudu ve seçimi 3 puan farkla kazandı.

Bu Bursa adına büyük bir şansa da dönüşebilir. Bursa, AK Parti'den vazgeçen İstanbul ve Ankara seçmenine örnek olarak gösterilebilir. Bu da yatırım anlamında Bursa'ya daha fazla iktidarın yatırımlarını beraberinde getirebilir.

İnegöl'e gelirsek; burada da başarının asıl mimarı bence Alper Taban'dır.

Alper Taban kişisel oyları ile %63,4'ü bulmuştur. Listesine müdahale edilmesine rağmen, tam destek verilmemesine rağmen duruşu, kişiliği ve kimliği ile bu oyu almıştır.

Ancak şunu da hesap etmemiz lazım. AK Parti ve MHP ortaklığında toplam oy %63,4. Eğer bu oyun %14'ü MHP'nin ise AK Parti İnegöl'de dahi %50'nin altını görmüş demektir.

%70'lerden %50 altına gelmek teşkilat açısından da düşünülmesi gereken bir durum. Türkiye genelinde de AK Parti, MHP'nin %12 oyu varsa %40'ın altına gerilemiş görülüyor.

Eğer Bahçeli'nin oyumuz %18 sözleri doğruysa AK Parti 2002 yılının da gerisinde demektir.

İktidarın bu seçimde oy kaybı yaşadığı aşikar. İnegöl'de dahi oyları %50 altına geldi ise hem genel politikada hem de yerel politikada düşünmek lazım.

Velhasıl seçim geride kaldı ve önümüzde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem var. Buna odaklanmamız gerekiyor.

İnegöl'ün geçmişte 3'lü sac ayağı dediği ayaklara bir de Büyükşehir eklendi.

Hem Bursa hem Ankara hem de İnegöl noktasında birlikte ortak projeler yapmak, İnegöl'ün geleceğini birlikte şekillendirmek gerekiyor.

Bu iş sadece Alper Taban'a yüklenecek bir iş değil. Taban'ın da Ankara ve Bursa'dan daha fazla isteyen, ısrarcı bir yapıda olma zorunluluğu var.

Büyükşehir'in ve İnegöl'ün projelerini takip etmeye devam edeceğiz. Eksiklikleri yazmaya, yapılanları alkışlamaya da aynı şekilde devam.

Bir sonraki yazımızda Alper Taban'ın seçim süreci ve sonrasında oluşturduğu yeni A takımını yazalım.