2 çocuk babası 51 yaşındaki Selim Çakır, 1987 yılında retina dekolmanı hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybetti. Hayata küsmeyen Çakır, 2001 yılında İstanbul Altı Nokta Rehabilitasyon Merkezi santral bölümünden mezun olduktan sonra İnegöl Devlet Hastanesinde taşeron olarak santral bölümünde işe başladı.
Orta 1'den terk olduğu için KPSS sınavına giremeyen Çakır, ailesinin desteğiyle önce Ortaokulu ardında da liseyi açıktan bitirdi. 2012 yılında KPSS sınavına giren Çakır, hedefine ulaşarak Veri Hazırlama Kontrol Memuru olarak İnegöl Devlet Hastanesine ataması yapıldı.
18 yıldır İnegöl Devlet Hastanesi santral bölümünde çalışan Çakır, %100 görme engeli olmasına rağmen hastanelerden sağlık ocaklarına ve doktorlara kadar birçok telefon numarasını ezbere biliyor. Hastanede çalışanlar arayacakları yerin telefon numarasını yaklaşık 2 bin telefon numarasını hafızasında tutan Çakır'a soruyor.
3 Aralık Engelliler Günü'nü kutlayan Selim Çakır, "Herkes engelli adayı. Yaklaşık bin 300 tane dahili, 700 harici numara var. Bunların hepsi şu anda hafızamda. İç hat görüşmelerinde bütün hatlar hafızamdadır. Hangi personelimiz hangi dahilide duruyor diye hepsi hafızamdadır. Artı İnegöl içindeki resmi kuruluşlarımız, Bursa'daki hastanelerimiz, bazı hastanelerimizle bağlantılı olan resmi kuruluşlar, eczanelerimiz, sağlık ocaklarımız, birçok resmi kuruluşun haricinde, bankaların hepsinin numaraları hafızamda var. Hastanemizde çalışan uzman pratisyen uzmanlarımız, genelde personelimiz, ev ve cep telefonlarından mesai saati dışında ulaşmamız gereken zorunlu olan kişilerin numaraları. Görme engelimden dolayı bu yönüm gelişti. Yaklaşık 2 bin numara hafızamda" dedi.
Engellilere hayattan kopmamaları ve amaçlarının olması tavsiyesinde bulunan Selim Çakır, "Bizler doğuştan engelli olmayabiliriz, ben de öyle birisiydim. 19 yaşında yani 1987'den sonra görme engelli oldum. Görme engelime rağmen yılmadım. Mücadeleler verdim. Kadere boyun eğmedik, bununla yaşamayı öğrendik. Hayat sürprizlerle dolu. Buna rağmen birtakım şeyleri başarıyoruz. Zorlukları da var tabii ki. Çalışma arkadaşlarım benim hafızama güvendikleri için sıkıntı yaşamıyoruz. İnsan neye mecbur kalırsa o konuda uzmanlaşıyor. Yani bir görme engeli, insanda kulak duyusunu ve hafıza yapısını daha da güçlendiriyor."
"Her engeli olan ya da normal olan vatandaş bunu başaramayabiliyor. Bunu başarıp bu noktaya gelebildiğim için çok mutluyum. İnşallah engelli arkadaşlara güzel bir örnek olurum. Görüp de hiçbir şey yapmayan insanlara görmeyip yaptıklarımı göstermek istiyorum. Toplum içerisinde engelli vatandaş bir işi kolay kolay yapamayan ve birçok şeyde faydalı olmayan imajı vardı. Ben bunu yıkmak istedim. Birtakım şeyleri başararak, bir yerlere gelmek istedim. Başarılı olduğumu da düşünüyorum."
"Hayatta bir amacınız olsun. Sağlıklısınız ama engelli olmayacağınız anlamına gelmez bu. Her sağlıklı insan engelli adayıdır. Çocuklarıma iyi örnek olmak için başarılı olmayı hedefledim. Hayatı sevin. Hayatta en güzel şey tabi ki sağlık ve sevdiklerimiz. Bunları kaybetmeden değerini bilelim. Kaybettikten sonra tedavisi veya tamiri mümkün olmuyor. Onun için bizler zamanı ve anı yaşayalım ama bir şeyleri göz ardı etmeden yaşayalım. Yılmayın, mücadeleyi bırakmayın." ifadelerini kullandı.
