Günlük dilimizde çok sık kullanılmasa da, eski edebi metinlerde ve Osmanlıca kaynaklarda karşımıza çıkan “güzeşte” kelimesi, tarih kokan bir zarafete sahiptir. Kulağa hoş gelen bu kelime, aslında geçmişi, geride kalanı, unutulmuş olanı anlatır. Günümüzde edebiyatla ilgilenenler veya dilin kökenlerine merak duyanlar tarafından sıkça araştırılan “güzeşte”, taşıdığı anlamla da insana duygusal bir derinlik hissettirir.
Güzeşte Kelimesinin Kökeni Nedir?
“Güzeşte” kelimesi Farsça kökenlidir. Farsçada “gozaştan” fiilinden türemiş olup “geçmek, geride kalmak” anlamına gelir. Türkçeye Osmanlı dönemiyle birlikte girmiştir. O dönemde kullanılan birçok kelime gibi, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin birleşimiyle dilimize yerleşmiştir.
Güzeşte kelimesi, eski metinlerde “geçmiş, mazi, artık sona ermiş olan” anlamlarında kullanılmış ve genellikle duygusal bir bağlamda yer almıştır.
Güzeşte Ne Anlama Gelir?
Güzeşte, en yalın haliyle “geçmiş” demektir. Ancak sadece zaman olarak değil, duygusal bir anlamı da vardır. Bir olayın, bir dönemin ya da bir hatıranın artık geride kaldığını, fakat etkisinin hâlâ hissedildiğini anlatır.
Bu kelimeyle anlatılmak istenen genellikle sadece “zamanın geçmesi” değildir; aynı zamanda bir dönemin kapanışı, bir hatıranın içte bıraktığı iz de ifade edilir.
Günlük Hayatta Güzeşte Nasıl Kullanılır?
Güzeşte kelimesi modern Türkçede sık duyulmasa da, özellikle şiirlerde, romanlarda ve edebi metinlerde hâlâ kendine yer bulur. Örneğin:
- “Güzeşte günler artık sadece bir hatıradan ibaret.”
- “Zaman, güzeşte anılarımızı bile silip süpürdü.”
- “O eski dostluklar, güzeşte bir devrin güzelliğiydi.”
Bu örneklerde kelime, duygusal ve nostaljik bir hava katarak geçmişin özlemini yansıtır.
Güzeşte Kelimesinin Edebiyattaki Yeri
Osmanlı edebiyatında ve divan şiirinde “güzeşte” kelimesi oldukça sık kullanılmıştır. Şairler bu kelimeyle, geçen zamanın hüznünü, kaybolan güzellikleri ve geri getirilemeyen anları anlatmıştır. Klasik edebiyatın duygusal yapısına çok uygun bir kelimedir çünkü hem zarif hem de derindir.
Ayrıca, eski belgelerde veya yazışmalarda “güzeşte sene” ifadesine de rastlanır. Bu ifade, “geçen yıl” anlamına gelir.
Güzeşte ile Benzer Anlamlı Kelimeler
Güzeşte kelimesine anlamca yakın bazı kelimeler şunlardır:
- Mazi: Geçmiş, geride kalan zaman.
- Evvel zaman: Önceki dönemler, eski zamanlar.
- Geçmiş: Zaman olarak sona ermiş olaylar bütünü.
- Evveliyat: Öncesi, daha önceki dönem.
Ancak “güzeşte”, bu kelimelerden farklı olarak daha duygusal, edebi ve estetik bir anlatım taşır.
Kısacası “güzeşte”, sadece bir zaman ifadesi değil, aynı zamanda geçmişe duyulan özlemin ve insanın zaman karşısındaki çaresizliğinin ifadesidir. Duygusal bir tınısı olan bu kelime, Türkçenin eski dönemlerinden bugüne taşınmış bir miras gibidir.
Eğer bir gün eski bir şiirde, mektupta ya da eserde bu kelimeyle karşılaşırsanız, bilin ki orada sadece bir “geçmiş” değil, aynı zamanda bir hissin, bir hatıranın ve bir dönemin ruhu anlatılmaktadır.




