ÇIKMAZ SOKAK

Abdulvasih DURAN'ın köşe yazısı

Abone Ol

           14 Mayıs' ta CHP'ye oy veren bazı kardeşlerimiz " Biz kalpten oy vermedik, dil ile söylemek zorunda kaldık ( Dil ile İkrar). Çünkü onların listelerinde milletvekillerimiz vardı".
            Bu ifadenizde ( Kalp ile tasdik olmadığı için) belki " Kara Kaplı" kitaptan bir fetva bulunabilir.Ancak, milletvekillerinizi aldınız. İşiniz hal oldu.
            Artık 28 Mayıs' ta Kılıçdaroğlu'na oy vermek zorunda değilsiniz ve bunun için de  hiç bir gerekçeniz olamaz.
            Eğer 28 Mayıs' ta  Kılıçdaroğlu'na oy verirseniz demek ki O' nu " Dil ile İkrar, Kalp ile Tasdik" etmişsiniz.
            Kusura bakmayın sizi bu vebalden  kurtarmak için " Kara Kaplı" kitaptan bile bir fetva bulamadım.

                                                         SÜT   HAVUZU

         Padişahlardan biri bir havuz yaptırıp  onu süt ile doldurmak istemiş. Bunun için ahaliye ( halka) bir duyuru yapmış:
 - " Herkes tek olarak ve gece yarısı bir kova sütü götürüp havuza döksün".
         Bu fermanı duyan bir vatandaş " nasıl olsa herkes tek başına ve gece yarısı olduğu için kimse görmez.Süt yerine su götürsem ve döksem hiç  kimse fark etmeyecek" şeklinde düşünmüş ve gerçekten bir kova suyu götürüp havuza dökmüş.
       Ertesi gün padişah havuzu görmeye gitmiş  birde ne görsün.Havuz su ile dolmuş ( çünkü herkes o vatandaş gibi düşünmüş).
     Şimdi kıssadan hisse alacak olursak:
28 Mayıs' ta herkes nasıl olsa Erdoğan kazanacak diye sandığa gitmezse süt havuzu süt yerine su ile dolar. (Allah korusun).
    Daha şimdiden bazı Fetö'cülar ve bölücüler sureti haktan görünerek sosyal medyada şu mesajları paylaşmaya başladılar: "Ben Erdoğan'ciyim. Reis  nasıl olsa kesin kazanacak, onun için sandığa gitmeme gerek yok".

                                   KASET VE AYET

        Muharrem şeytani ve gayri meşru bir şekilde gönderildi.Şeytani güçler sözde " Millet İttifakı"nın önünü  açtılar.
        Biz Müslümanlara şeytani metod yakışmaz.Bize Rahmani Metod yakışır.
Bu nedenle: 
       Temel Dede ve sevenlerini Hz Nuh' un (as) oğlunu son kez çağırdığı gibi çağırıyoruz.
"Derken gemi onları, dağlar gibi dalgalar arasında götürmeye başladı. Nûh, uzak duran oğluna, “Haydi yavrum gel, sen de bizimle birlikte gemiye bin, inkarcılarla beraber olma!” diye seslendi."( Hud,42).
       Ey Temel Dede ve sevenleri!
-Tehlikeli sularda boşuna kulaç atmayın,
-Geliniz.Ülkenin ve Ümmetin gemisine binin,
-Bunca yapılan hizmetleri bozmaya çalışacak ve yıkacak olan inkarcılarla beraber olmayın.

UNUTMAYIN:Hayatta ki çoğu fırsatlar tek kullanımlıktır.
Her şeyin kazası vardır ancak zamanın kazası yoktur.