Yeni kabinemiz hayırlı olsun. Yüzlerce kere ne gerek vardı diye yazsak da bir anlamı yok. Karar verilmiş, değişikliğe gidilmiş. Artık bundan sonrasına ilişkin değerlendirme yapmak durumundayız.

AK Parti hükümetinin 14 yılı aşan iktidar sürecinde başarılı olduğu ilk 3 alan nedir diye sorsanız sağlık, ulaştırma ve ekonomi derim. Türkiye'de sağlıkta devrim yapmış, ulaşımda gerçekten Cumhuriyet tarihinde yapılmamış projelere imza atmış bir parti AK Parti.

Ekonomik alanda ise siyasi ve ekonomik istikrarın yakalandığını, dünyadaki büyük çaplı ekonomik krizlerin eski dönemlere göre daha rahat geçildiğini söyleyebiliyoruz.

Doğal olarak Binali Yıldırım, Recep Akdağ, Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi isimlerin AK Parti'de bir marka olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Birçok bakanı unutsanız dahi bu isimlerin kolay kolay unutulmayacağını düşünüyorum.

Fakat bir de madalyonun diğer yüzü var. AK Parti'nin 14 yılda en başarısız olduğu alanlar. Onun ilk sırasına Milli Eğitim'i koymalıyız bence. Sonra da kültürü. Ben ona son 3-4 yılda özellikle dış politika ve adaleti de ekleyeceğim. Fakat asıl konum eğitim ve kültür.

Yeni bakanlar kurulu açıklandığında ilk olarak Milli Eğitim Bakanı'na bakıyorum. Zira çocuklarımızı, gençlerimizi ilk olarak o kuruma emanet ediyoruz. Başında kim olduğu ile ilgilenmek durumundayız.

Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birlik Vakfı 30. Yıl Kutlamaları"nda şu ifadeleri kullanmıştı: "Ülke olarak çok önemli mesafeler kat ettik. Ancak bu süreçte iki alanda, eğitimde ve kültürde hedeflediğimiz noktaya gelemediğimizi üzülerek söylemek istiyorum"

Ömer Dinçer'leri, Erkan Mumcu'ları, Nimet Çubukçu'ları, son olarak da İsmet Yılmaz'ları bakan yaparak hedefe ulaşamazsınız Sayın Erdoğan. Nabi Avcı'yı Milli Eğitim'de denedik olmadı; bir de Kültür'de deneyelim bakalım ne yapacak diyerek; kültürde ilerleyemezsiniz.

İsmet Yılmaz, İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Denizcilik Yüksek Okulu 4 yıllık makine bölümünü, sonra da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş. Eğitim haricinde her şeyi yapmış. Bir önceki görevi de Milli Savunma Bakanlığı.

Askerlerin eğitimi ile öğrencilerin eğitimi bir nasılsa deyip; okulların bir kışla mantığında hareket etmesini beklemiyoruzdur umarım. 14 yıllık bir iktidar eğitim alanında gerçekten kariyerli, bu alana ömrünü adamış bir tek kişi bulamıyor mu? Hadi siyasetçilerin içinde bulamadı, dışarıdan bakanlıkta mı düşünülmez?

Bu kaçıncı bakan? Bir hükümetin eğitim politikası olmaz mı? Her gelen bakan atama sistemini değiştiriyor. Her gelen bakan sınav sistemini değiştiriyor. 14 yılda bir sistem kurulamaz mı Allah aşkına?

AK Parti iktidara geldiğinde ilkokul 1.sınıfta olan bir çocuk, bu yıl üniversiteden mezun olacak. Bu çocuk üniversiteye kadar müfredat, sınav sistemi, sınav soru çeşidi her konuda en az 2 yılda bir değişim yaşadı. Nasıl başarılı olacaksınız ki bir nesil yetiştirmede.

Nesli yetiştirmeyi başardık, bir de dindarını yetiştireceğiz diyoruz. Kültürde de eğitimde de uzun vadeli, uzun soluklu plan ve proje olmadan bu işte ilerlememiz mümkün değil.

Okul müdürü, öğretmen acaba bu bakan neyi değiştirir; yeni eğitim öğretim döneminde acaba ne değişiklikler yaşanır diye bekliyorsa nasıl verimli olacak ki?

AK Parti'nin milli eğitim denilen hadisenin sadece İmam Hatiplerin, başı kapalı kızların sorununu çözmek olmadığını öğrenmesi şart. Evet, bu konuda adım atanlardan Allah binlerce kere razı olsun. Ama bu meseleler eğitimin içinde sadece %1'ini teşkil eden sorunlar. Kalan %99'u için de bir şeyler yapmayı deneme zamanı gelmedi mi?

14 yıl heba oldu gitti. Sanırım bu bakan atamalarından anladığımız birkaç sene daha bu mantık devam edecek. Allah sonumuzu hayır etsin. Ne diyelim.