Dokuz yüz yetmişte Aralık ayı,

Emir Hak'tan ol irfana ulaştım.

Gönül arz eyledi gezem Bursa'yı

Kalabalık bir divana ulaştım.

Teleferik derler hava hatları,

Sema'ya yükselir tel feryatları.

Havadan uçuyor Türk evlatları,

Bağrışıyorlar bir şivana ulaştım.

Çıkıp seyrangaha eyledim nazar,

Bay bayanla tüm karışık gezer.

Şairler gördüğünü destan yazar,

Top top giden ol kervana ulaştım.

Teferrüç binası insanla dolu,

İnsanla doludur Uludağ yolu.

Civani söylüyor bu kalmakalı,

Dikkat çeken bir devrana ulaştım.

ULUDAĞ

Yine gamlanıyor bu deli gönül,

Gam ile başladım söze Uludağ.

Ne bülbülün vardır ne de gonca gül,

Hasret kaldık burada kaza Uludağ.

Sıcağı görmedik her yerin serin,

Ne bir bağın vardır nede bir barın.

Üstünde senetli kalkmıyor karın,

Bizi hasret koydun yaza Uludağ.

Gönül ne yazarsın bu kalmakalı,

Sis çöküyor yolun karla kapalı.

İnsaf et Uludağ alma vebali

Günahsız yere çekeriz ceza Uludağ.

Civani söyledim eyledim nazar,

Dilim konuşuyor kalemim yazar.

Bursa'da ahali kol kola gezer,

Hiç mi acımazsın bize Uludağ.