Liseli gençler yurdun bir odasında önlerindeki çekirdekleri çıtlatırken bir yandan da coca cololarını yudumluyordu. İşret alemi, neşeyle muhabbetle devam ederken içlerinden biri televizyon odasındaki telefonu almak üzere odadan çıktı. Televizyon odasında "Payitaht" dizisi pür dikkat izleyen hocasının önünden geçmiş bulundu.

Telefonun şarj durumuna bakıp işrete kaldığı yerden devam etmek için kapıdan çıkarken gür sesin geldiği yere tarafa döndü. Yüzüne karşı haykırılmış cümleler karşısında cılız cevap vermişse de çok canı sıkılmış hatta sinir olmuştu.

Odaya dönerken beyninin ortasında patlayan sözleri hatırlıyor ve yanakları al al oluyordu. Hocasının bu fevri -ki bu kelimenin de anlamını pek bilmezdi- çıkışını hazmedemedi. Hırsla oturdu hızlı hızlı çekirdek çıtladı ve bir bardak kolayı aniden dikti boğazını temizlesin diye.

Yanındakiler ne olduğunu sormaya kalmadı, açtı ağzını yumdu gözünü, ağzına gelen her şeyi döktü.

"-Neymiş efendim, herkesin yanında bizi anlatacakmış, hatta gazete köşesinde yazacakmış." Yazarsan yaz, anlatacaksan anlat, bize ne? İlla senin seyrettiğin diziyi seyretmek zorunda mıyız?

"- Ne oldu be, kim ne dedi ki seni bu kadar sinirlendirdi?

"-Kim olacak, edebiyatçı söylemiştir. Öyle değil mi?

"-Evet, odaya gittim telefon şarj oldu mu diye, çıkarken "niye bu diziyi protesto eder gibi çıkıp gittiniz? Oğlum, bu senin atalarını anlatıyor, neden izlemiyorsunuz? Az önce Amerika'nın buruşmuş suratlı artistlerinin şiddet dolu filmini izlediniz, Payitaht dizisini açınca hep birlikte çekip gittiniz. Cehennem Melekleri gibi bizden bir iz taşımayan filmleri ağzı açık seyrediyorsunuz" dedi.

"-Bizi anlatacakmış, biz bu neslin bir örneği imişiz. Bizim gibileri her yerde anlatacakmış."

"-Sen ne cevap verdin?

"-Ne cevap vereceğim, biz bu diziyi takip etmiyoruz, etmek zorunda da değiliz?" dedim.

"-Siz bu milletin geçmişine, tarihine ufacık bir saygınız varsa oturup senaryo olduğunu unutmadan yeni bilgiler öğrenebilirsiniz. Batı ve Batıdakilere karşı bu hayranlık, kendinden bir kaçış. Siz zannediyorsunuz ki basit bir davranış yaptık, ne var bunda bu kadar kızacak. TRT 1'in çektiği bu tarihi dizilerin hangisini izliyorsunuz? Belki bir Diriliş'i o kadar... Perşembe akşamı Mehmetçik (Kutü'l Amare) dizisi... Cuma akşamı Payitahtı izleyeniniz yok. Neden çünkü birileri size ta baştan "TRT 1'i izlemeyin" telkini sonra "tarihi geçeklere uymuyor" teranesiyle izlemek istemiyorsunuz. Evet, bizim gibi olmasa da adam birkaç dakika bakar, sonra çıkar gider, işini görür.

Devamla...

"Hep birlikte protesto edercesine kalkıp gidince, zaten filmdeki Abdülhamit'in çocuklarına kızıyoruz, onların Batılı hayat tarzını payitahta taşıyanlara ortak oluşlarına sinirleniyoruz, siz de böyle davranınca..."

İşret meclisindekilerden çoğu arkadaşlarına hak vermişti. Edebiyatçının dersine girdiği öğrencilerin tutumu biraz farklıydı. Toplumsal baskıdan çekindiği için "oğlum, adam doğru söylüyor. Devamlı yabancı filmleri izleye izleye oradaki saçmalıkları öğreniyoruz. Bazen şakalaşırken onlar/batılılar gibi espri yapıyoruz. Sizin yüzünüzden ben de izlemiyorum Payitaht dizisini. Ayrıca her yönüyle harika filmler yayımlanıyor TRT 1'de. Tabii derslerimizi bırakıp her daim dizi izleyemeyiz. Lakin bunca yabancı dizileri/filmleri seyredeceğimize bizim milletimize ait olanı izlesek daha iyi olmaz mı?"

Ortadaki çekirdek öbeği hızla azalırken, kolalarla dolup dolu boşalan bardaklar, gergin ortamı sükunete sürüklerken kızgın sinirler de gevşemişti. Her meseleyi yüzeysel ve keyfi düşünen gençler ellerinden fazla bir şey gelmeyeceğini anladıkları için konuyu değiştirdiler.

Yurtta kalan öğrencilerdeki bu birbirinin etkileme ve ailesinden getirdiği güzellikleri törpüleme sonucunda ortaya karışık düşünceli ve kendini ifade edememe halleri toplumsal baskıyı hisseden liseli genci düşünmeye sevk etti.

O günden sonra gençlerde bir ufak kımıldanma görünse de ağır basan duygular çok değişmedi.