İnegöl mobilyacısının en önemli sorunlarından biri de finans...

Yeni nesil mobilyacılar; 5-10 yıllık mobilyacı ve çoğu da küçük sermayelerle işe başlamış insanlar.

Ancak son 15 yılda ki Türkiye'deki büyüme, mobilyaya da yansıdı. Türkiye' deki ekonomik büyümeye paralel olarak, özellikle ihracattaki gelişmeler mobilyacıları hızlı bir büyümeye itti.

Ancak bu büyümeyi kaldıracak finans, firmalarımızın birçoğunda yok.

Büyümenin gerektirdiği nakit döngüyü sağlama işi, maalesef bankalarla çözülmeye çalışılıyor.

Ancak 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan kaosta bankaların frene basması,yapılan büyük yatırımlar ve ihracatların düşmesi sonucunda, firmalarımız son iki yıldır ciddi finansal kriz içinde.

İnegöl'ün ihracat yaptığı yakın bölgelerdeki krizler, mobilyacımız ciddi bir şeklide etkiledi.

Bir taraftan ihracattan gelmeyen paralar, nakit krizi doğururken, satışlar iç pazara yöneldi. Bu yöneliş, beraberinde rekabeti getirirken karsız ve riskli satışlar başladı.

Fiyat arz talep dengesinde oluşur.Malesef şu an talep arz dan düşük.Ve fiyatlar mobilyacımızı tatmin eder seviyede değil.Vadeler almış başını gitmiş.Firmalarımız çarkı döndürmek için bu gün bu tabloya razı. Ancak bu durum sürdürülebilir değil.Önlem alınması lazım.

Bu gün mobilyacılar gerçek değerde bilanço yapsalar, yarıdan fazlasının eksi de olduğunu söylemek çok iddialı olmaz.

Firmalarımızın büyük bölümü, maalesef borçlu yapılarından dolayı küçülmek isteseler de küçülemiyorlar. Çünkü küçülmek için ya borcunuz olmayacak ya da paranız olacak.

İnegöl mobilyasının ihracat kapıları açılmadığı sürece, ki yakın zamanda bu zor, üretimini kısması gerekiyor.Ya da satış kabiliyeti olan firmalara fason mal yapacaklar.

Bir başka sorun da uzmanlaşma sorunu...

Mobilyacımızın neredeyse tamamı; kendi üretiyor, kendi satıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. İnegöl'ün, orta vadede satıcı firmalar ve üretici firmalar olarak uzmanlaşması gerekiyor.

Üretme kabiliyeti iyi olan firmalar, satış yapmakla uğraşırken, enerjilerini heba ediyorlar. Aynı şekilde, satış kabiliyeti yüksek firmalar da yeteri kadar üretemedikleri için büyüyemiyorlar.

İnegöl'ün; sadece üreten, sadece satış organizasyonu olan firmalara, ihtiyacı var.

Hem üreteyim, hem satayım derdi; verimsizlik getiriyor.

Herkes bir alanda uzmanlaşmalı. Ve o işi en iyi şekilde yapmalı.

Yoksa her gün yirmi pazarlamacının, mal satmak için kapısını aşındırdığı; değeri mobilyacılarımızdan 10 kat küçük mağazacılar elinde, oyuncak olmaya devam edeceğiz.