İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Türk Sanat Tarihi Enstitüsü'nce 1963 yılında "I "seri numara ile yayımlanan ve İstanbul'da Ersoy Matbaasında bastırılan Türk San'at Tarihi Araştırma ve İncelemeleri adlı kitabın, 198 ve 199 uncu sayfalarında yer alan Yüksek Mimar Prof. Ali Saim Ülgen'in, İnegöl'ün Kurşunlu Abideleri ana başlığı altında kaleme aldığı değerli makale ile Vakıflar Genel Müdürlüğü yayınları arasında neşredilen Türkiye'de Vakıf Eserler ve Eski Abideler isimli kaynak eserin 4 üncü cildinin 138-140 ıncı sayfalarında yer alan inceleme yazısının bazı bölümlerini aktararak Kurşunlu konusunu bitirmek istiyorum:

"İnegöl'ün Kurşunlu Abideleri (A. S. Ülgen) Bursa İli'nin en verimli ve zengin bir bölgesi olan İnegöl Ovası'na Ahi Dağı'nın virajlarından yavaş yavaş inilirken; kışın sisleri, yazın buharlı havası içinde ilk defa görünen şey, Kurşunlu Kasabası'nın merkezindeki cami ve onun tuğladan yapılmış zarif minaresidir. Uzaktan yarattığı siluetiyle insanı cezbeden bu bina, asfaltın güneyine ve yolun hemen yakınına rastlamasına rağmen sanat tarihi yönünden bugüne dek hiçbir yerde tanıtılmış değildir.

Bütün özellikleriyle bu binanın Murad-ı Hüdavendigar veya Yıldırım Beyazıt devrine yani XIV üncü yüzyılın sonuna rastlayan bir tarih içinde yapıldığı kanısındayız. Filhakika civarda bulunan diğer bir eser de hemen aynı karakteristiği ihtiva etmekle bu bölgenin, imarıyla ilgili tarih, daha çok kesinleşmektedir.

Türk sanatının, ikinci beylikler devri Osmanlı çağının ilk yapıları arasında hususiyetlerini az- çok muhafaza etmiş binalardan madut olan bu eser, sanat tarihçilerinin (T) tipi diye adlandırdıkları bir plana sahiptir. Fakat bu plan, gerek İznik ve gerekse Bursa'daki örneklere nazaran bir vahdet ifade etmekten ziyade birbirlerine eklenmiş hacimler şeklini almıştır

Camiin kuzeyinde ve asfalt yol'un hemen yanında, maalesef, bugün harabesi dahi kalmamış bulunan kervansaray bakiyesi, 20 yıl öncesine kadar görülmekte imiş. Bu kervansarayın 8 kilometre güneydeki Orta Köy'ün doğusunda bulunan diğer bir kervansaraya benzediğini hatırlamaktayız."

Bir yüksek mimar gözüyle Kurşunlu-Yıldırım Beyazıt Zaviyeli Camii'ni tetkik ve tasvir eden Ali Saim Ülgen üstadımız, makalesinin devamında Orta Köy, Karaca Bey Kervansaray'ını tetkik eylemiş ve her ikisinin, rolevelerini ve de detay resimlerini makalesine eklemiştir. Halk, bu camiye İmaret Camii veya Fatımetü'zZehra Camii demektedir.

Son bilgileri İnegöl Kent Rehberinden paylaşalım:

"Kurşunlu, tarihte önemli bir ticaret güzergahı noktasıdır.Kasabanın en önemli mesire yeri Bakmaca mevkiidir. Bu bölgede bulunan türbede yatmakta olan Bakmaca Dede adına her yıl Mayıs ve Kasım aylarında anma etkinlikleri düzenlenmektedir

Türbenin bulunduğu alanda cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenen bir maden suyu kaynağı ve bu suyun oluşturduğu küçük bir traverten sahası bulunmaktadır. Kurşunlu'nun 3 km batısında 150 m çapında 2 m yüksekliğinde bir höyük mevcuttur.

Tarım faaliyetinin yoğun şekilde gerçekleştirildiği kasabada aynı zamanda Çilek Mobilya,Freşa Maden Suyu ve CP Yem gibi tanınmış frmaların fabrikaları da yer almakta ve bölge halkı için önemli bir istihdam sağlamaktadır.Ayrıca Kurşunlu'da bir adet sulama göleti bulunmaktadır.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR