Kıraathane muhabbetimize, bu hafta bizim mahalle kahvesinden devam ediyoruz.

Az ilerde dükkanına su girmiş olan gazeteci Battin abi bağırıyor;

"Daha da bu iktidara oy moy yok kardeşim. Ne bu ya, iki yağmur düştüğünde, tıkalı logarlardan dolayı her taraf göl oluyor.Mevcut belediye 24 yıl 4 aydır iktidarda olmasına rağmen alt yapıya ne bir kuruş, ne de 1 metre yatırım yapmamıştır. Yanlışım varise düzeltin, kanalizasyonlar taaaa, 1985'li yıllardan kalma.

Oysaki pissu parasını indiregandiliyen böyyük şehir belediyemiz aldığı paradan, sadece İnegöl'den topladığı paraları İnegöl'e yatırım yapsa zaten yeter. Amma bu sadece bu günün meselesi değil. 27 Mart 1994 yılında Refah Partisiylen Hikmet hocanın belediyeyi kazanması ile başlıyan bir süreç. Bu günlere kadar gelmiştir.Hikmet hocanın hakkını da yemiyelim. İlk başkanlığı yıllarında Uludağ'ın eteklerinde olan İnegöl'ümüze, Karaçayıra 11 su pompası çaktırarak kuyu suyu içmemizi sağlamış ve dahi içme suyu işini o günden bu güne çözmüştür.

İkinci seçildiği dönem ise 2000'li yılların başında İnegöl'ün çöplüğü ve hayvan pazarını taşıyarak bu günkü adıyla yaşıyan Kültürparkı yapmıştır.
Ve bu zaman zarfında kendi siyasi ikbali dumura uğramaması için Refahyol, 1. ve 2. Ak parti hükümetlerine, imkanlar olmasına rağmen,ilçemizin il olması için müracatlar yapmamış, akabinde Bursa Büyük Şehir Belediye başkanlığı ile ödüllendirilmiştir.

Buradaki görev süresinde ilçemiz ucube devlet hastanemiz mimarı F. Çelik, ve Fetocu Bülent ile ters düştüğünden tekrar aday olamamış veto yemiştir.
Bu vetonun altında kalmayıp intikamını almış, yuvasına dönmüş ve Demokrat partiden aday olmuştur. Lakin ithal aday istemiyen Bursa seçmeninin taktirini kazanamayıp siyaseti bitirmiştir. Rabbim rahmet etsin.

2004 'te ilçemize belediye başkanı olan Alinur Aktaş 3 dönemdir belediye başkanımızdır. İlk döneminden itibaren uluslar arası festivaller düzenlemek, her mahalleye mahelle konakları yapmak. her mahalleye çocuk parkları yapmak. kaldırım ve tratuar taşlarını sürekli değiştirmek, hele hele Pazartesi pazarı olduğu gün Kasımefendi caddesindeki çınarları budayıp tırafiğin kilitlemesine rağmen belediyenin çalışıyor olduğunu göstermiştir. Çok daha iyi hizmet gelecek vaadiyle ilçemize mahalla sıtatüsü kazandırmıştır."

Bu kadar muabbetin üzerine kenar masadaki kamyoncu İdris Dayı; "Ne yapalım kardeşimm, biz daha iyisini seçene kadar en iyisi bu" deyince,
yan masadaki Sözcü Gazetesini elinden bırakan Canip Hoca:

"Bunlar daha iyi günleriniz. Adam okuyup üflüyo mu nedir kardeşim. Bi karşı muhalefet edebilen kalmıyor. Bak bizimkilere biri diyo imzalar tamm. Öbürü diyo getir görelim. Valla biz seçmenler olarak şaşırdık kaldık."


Olaylara farklı bi açıdan dahil olan simitçi: "Abi bizim liderimiz ne postmodern darbelere, ne 17, 25 Aralık'lara, ne 15 Temmuz'lara boyun eğdi. Dimdik ayakta maşallah! Eee bunların peşinden gittikleri Maral Abla daha ilk parti içi muhalefette kuyruğu kıstırdı, tınn giiitti." deyince
kahvede bir kahkaha tufanı patlar gider. Sonramı? Sonrası haftaya...


GARİP FAKİİ.