Hafta başından beri zihnimi güncel iki mesele meşgul etti.
Bu meselelerden birisi yerel gündeme diğeri ise ülke gündemine dair iki konuydu.
Bende bu iki konuya dair düşüncelerimi yazıya dökmek istedim. Ancak hangisi öncelikli olmalıydı karar vermekte zorlandım. Nihayet yerel medyada yazıyor olmanın usulüne uygun olanın yerel meseleyi öncelemek olduğunu düşünerek yerel konuyu bu hafta ele almayı daha uygun buldum.
Peki neydi kafamı meşgul eden ve yazmak istediğim konular.
Birisi milli eğitim şurasının ardından alınan Osmanlıcaya ilişkin tavsiye kararı ( ülke gündeminin konusu), Diğeri de İnegöl kent konseyinin kaldırımlara ilişkin aldığı karar idi.
İnegöl kent konseyi 2-şubat-2015 tarihinden itibaren herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple kaldırımların işgal edilmesine veya amacı dışı işler için kullanılmasına izin vermeyeceğine dair karar aldı. Bu karara daha önce yazarak tepki göstermiş biri olarak büyük memnuniyetle karşıladığımı, ve şehir sakini olarak kent konseyine teşekkür ettiğimi not etmek isterim. Aynı zamanda şubat ayından itibaren kararın uygulamasını da gözlemleyerek fikr-i takip yapacağımızı, uygulamada aksama olursa buradan hatırlatma ve uyarılar yapacağımızı belirtmek isterim.
Herhangi bir hizmeti eksik yaptığında ya da gecikmeli yaptığında yöneticileri eleştiririz. Ancak hizmeti yapıp bu hizmetin amaca hizmet etmediği hallerde olabiliyor. Bunun sebebi genellikle hizmet alanların bilinçsizliği, bencilliği veya sui- istimalleridir. Bunu ortadan kaldırmak ta yönetenlerin görevi olmalıdır.
Şüphesiz yaşadığımız şehirleri güzelleştiren ve daha yaşanır mekanlar haline getiren hususlar oralarda üretilen kentsel hizmetlerin kalitesi, yaygınlığı ve belde halkında bu hizmetlerin halkta tam karşılık bulmasıdır. Kanaatimce kentsel hizmetlerin en önemlilerinden birisi de kent estetiğinin oluşturulması,korunması ve geliştirilmesidir.
Kent estetiğinden kast ettiğimiz; kentsel tüm fiziksel varlıkların bir anlam bütünlüğü içinde bir araya getirilmesi, bakanlarda görsel bir olumsuz algı oluşturmaması, tersine temaşa keyfi verecek insicamı gösterebilme kabiliyetidir.
Üzülerek belirtmek gerekir ki; şehrimiz kent estetiği bakımından olumlu sayılabilecek gelişmelerden yoksun bulunmaktadır. Kentsel simgeler başta olmak üzere, tüm kentsel mekanların dış cepheleri mutlaka dikkatle elden geçirilmelidir. Bu konuda eski garaj yolundaki uygulama son derece olumlu bir adımdır. Bu anlayışın şehrin tümüne yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
Gerek çarşı içi, gerekse yol boylarınca sıralanan reklam, afiş, bilboard ve tabelaların yarattığı büyük kirlilik…belediye için reklam ilan vergileri anlamında bir gelir kalemi olarak ne denli önemli bir unsurdur bilmiyorum. Ancak kentin kalite değerini aşağı çekmede epeyce önemli ama olumsuz bir rol oynadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu itibarla buradan hem belediyemizin yetkililerine, hem de kent konseyine açık çağrıda bulunuyorum. Daha kaliteli bir kentte yaşamayı mümkün kılacak kararları cesaretle almaya devam edin. Tüm varlığımızla kentin ortak geleceğine yaracak kararlarınızı destekleyeceğiz.
Saygılarımla