Bu günlerde din iman tanımayan, kutsal nedir bilmeyen bir dergide kendisine yaraşır bir karikatür daha karalamış kara düşüncelerinden ilham alarak. Dilinde aydınlanma şarkıları terennüm eden bu vicdan yoksunu kalem erbabı güya Musa Peygamber diye çizdiği birine bir konuşma baloncuğu açmış. Onun sözlerine ardındaki kaba saba sözler söylemiş. Yanındaki yakınma sözleri kusmuş, kadın da şikayet dilini işletmiş küfürlü ifadelerle.
Buna onlar özgürlük(!) diyorlar. Bu çalışmaları alt alta veya yan yana topladığınızda resme din düşmanlığı yapıldığını kör ve sağır bile fark eder. Kolumu gererek yaptığım yumruğumdan işaret parmağımı ileri bir namlu gibi uzatıp gösterdiğim "onlar". Onlar ki bizle bizimle, bizim olan şeylerle asla samimi olamamışlar.
Onlar, bu ülkenin güçlenmesini, hele de İmam Hatip mezunu bir liderin öncülüğünde yükselmesini isteyenlerdir. Kendi yandaşlarına ki "okur diyorlar namına" yanlışı, yalanı, kötüyü üflüyorlar. Basılmış olan bu karikatürler bir çamurdur. Çamur at izi kalsın felsefesindeler. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler mantığıyla yürüyorlar.
Gazetecinin biri ekranlardan bunu çizen derhal tutuklanması lazım diyordu bu toplumu bölmek ve bir inanca hakaret içermektedir, diye haykırıyordu. Savunmaya çalışan diğer gazeteci de işi sulandırmaya çabalıyor, asın bunu, gebertin bunu gibi laflar ediyordu. Oradan öğrendim tüm bunları.
Bir milleti kalkındırmak isterseniz inanç değerleri üzerinden yürürsünüz. İnanmış bir milleti kimse durduramaz. Lakin aynı şekilde bir milleti kışkırtmak isterseniz inanç değerleriyle alay edersiniz. Bunu Müslümanlar arasında karşılığını bulacaktı, buldu da.
Böyle şeylerin neden yapıldığını, zamanlamasının neden bu vakitlerde denk geldiğini herkes biliyor. Biliyor diyorum ama hakikaten biliyor mu? Yoksa bu ateşe benzinle mi gidiyor? Bunları bilen milletin evlatları onların tuzaklarına gelmeyecektir. Aynı platformlarda en güzel mücadele yöntemi ile medenice ve insana yakışır gibi cevap verilecektir.
Onu çizenlerin, çizdirenlerin amacı belli mi? Evet belli. Mübarek Musa peygamber hayatta iken de onca sıkıntı çekti İsrail oğullarından. Şimdi de tohumlarından manen işkence çekiyor. "Yahudiyi tanımayan dünya siyasetini bilemez" demişti bilge siyasetçi. Bu cümleyi neden yazdığımı da pek bilmiyorum ama Müslümanların tuzaklara düşmemesi ve gereken cevabı güzel bir yöntemle vermesi gerektiğini ve olayların arkasında kimleri olabileceğini hissettirmek için yazmış olmalıyım.
Modern dünyanın üretimi olan bu özgürlük kavramı bir kalkan gibi her türlü hakaret ve melaneti örtmektedir. Toplumun her kesimi bir konuda anlaşmalı. Kutsala hakaret, küçük düşürme vurgusu içeren her türlü basın yayın özgürlük kavramının kapsamı dışındadır.
Bu konuları kaşıdığınız zaman toplum bölünür ve kargaşa çıkar, ölümler olabilir. Daha önceleri batı kökenli bu tür terbiyesizlikler olmuştu. İslam ülkelerinde istenmeyen (onlar tarafından istenen) görüntüler çıktı.
"Asayı, Kızıldeniz'e bir vurdum ikiye ayrıldı, isterse ayrılmasın" cümlesi Musa peygamberin telaffuzu gibi verilmiş. Diğerleri de küfürlü sözler etmişler. "Böyle karikatür mü olur?" demeyeceğiz artık ve artık pasif değiliz. Bu terbiyesizliğe tepkilerimiz çığ gibi büyümeli ve onların karanlık anlayışları üzerinde bomba etkisi yapmalı.
Tüm peygamberler bizim peygamberimiz olur ve onlara buradan selat ve selam olsun diyorum