Umudun adı gözlerinle ,bana bakıyorsun çocuk
Kanım akıyor,kan kırmızı Gazze’nin duvarlarında
Filistin çiçeği yanıyor yanı başımda,ateş kırmızı
Güneş çiçeği doluşuyor gözlerime milyonlarca
Gözlerim alev sarısı ,yalazlanmış temmuz sıcağı gibi
Bilmiyorlar ki aşkın hiçbir zaman ölmediğini .
Anlamıyorlar güne bakan çiçeğim açıyor durmaksızın
Ve anlamıyorlar toprağa düşen kanların gülistana döndüğünü
Uydularda radarlara düşüyor Gazze ,çocuklar üşüyor ölüm ateşinde
Durmaksızın misket bombaları yağıyor şehrin üstüne şimdi.
Sana nevruz dedim,
Sana Kerbela dedim,
Sana mahkûmdur aşk dedim,
Şimdi Kerbela’da ağlayan Zeynep annemdir öyleyse.
Efendim’den armağan olan bir Muharrem’dir öyleyse.
Yeşil vadilerin mutlu insanlarıyız biz.
Yani hepimiz ,yani cümlemiz,
Bir ölü gibi hissetmeden Kehkeşanlara dalmışken yani
Simsiyah gözleriyle bakan yıldızların kayboldu aniden.
Şimdi Filistin’de insan olmak zordu,delikanlı olmak zordu.
Zordu Gazze’de çocuk olmak ,anne olmak hayal ötesi.
Ben bu yanda oyuncaklar ülkesinde
Güllük gülistanlık bir havadayken daha
Oyuncaklardan arabalar,bağlar,villalar yaparken
Mermi kovanları,zırhlı paletler ve kalaşnikof parçaları.
Oyuncaklarıydı Mahmut Derviş’in ,şair olmak zordu Filistin’de
Zordu elbette çocuk olmak Gazze’de anne olmak ,hayal ötesi.
Filistin kardeş dedim,
Gazze can dedim,
Dayan yoldaş dedim,
Şimdi doğacak gün aşkına okunan ezan ve kıyam aşkına
Kelam-ı kadim,Peygamber-i Zişan aşkına
İsa,Musa,Davut aşkına ,İncil,Tevrat ve Zebur aşkına
Hu diyelim,hu diyelim,kıyâm edelim
Sıra bize gelmeden haydi dostlar Filistin’e gidelim.
(Şairlerin Gazzesinden-Recep Garip)