Fedakarlığın çok geniş tanımı vardır.En basit tanımını şöyle yapabiliriz:"İnsanın sahip olduğu, değer verdiği şeyleri seve seve feda etmesi, her türlü zahmetlere göğüs germesi, Allah rızası için inandığı değerler uğruna ve kardeşlik adına kendi menfaatlerinden vazgeçmesidir."

Toplumumuzda çok fedakar insanlar vardır.Zaten onların sayesinde bu dava yürümektedir.Ancak Müslümanların gittikçe dünyevileşmesi ve paraya duyulan sevgi fedakarlığı azaltıp menfaatçılığı ön plana çıkartmaktadır.

Basit bir misalle başlayalım.Yemekli düğünler de veya toplu iftarlarda şahit olduğumuz bir manzarayı gözümüzün önüne getirelim.Henüz yemek gelmeden önce bir masaya oturdunuz.Masada 8 kişi var ancak masanın üstünde 7 tane ayran mevcuttur.Oradakiler çaktırmadan masayı gözden geçirirken bir ayranın eksik olduğunu fark ederler.O masanın en kurnazı hemen bir ayrana uzanıp önüne koyar.Bununla da yetinmeyip samimi olduğu yanındaki utangaç arkadaşına da"ayran alsana" deyip onun da önüne bir ayran koyar.Bu arada ayran sayısı gittikçe azalmaktadır.

Masada bulunanlardan biri daha uzanarak bir ayran alır garantiye almak için de ayranı açar.Bir diğeri ayranın markasını incelemek bahanesiyle ayranın birini alır birkaç evirme ve çevirmeden sonra önüne koyar.Neticede en son iki kişiye bir ayran kalır masada.Diğer bir değişle o masanın iki fedakarı kalır.Ancak o iki fedakardan en fedakar olanı son ayranı alıp fedakarın önüne koyar.Fedakarı mahcup etmemek için de:"Benim zaten ayranla fazla aram iyi değil" diye ekleme yapar.

Bu arada gezen garsonlar masada bir ayranın eksik olduğunu fark edip ilave ayran getirince en fedakar bu sefer de :"Eh madem ki ayran geldi ben de alayım bari" diyerek etraftakileri mahcup etmemeye çalışır.

Belki bir çoğumuzun şahit olduğu bu küçük örnekler aslında büyük fedakarlıklara birer örnektirler.İnsanlarımız arasında fedakarlığın gittikçe azaldığını müşahede ediyoruz.Hepimizin çok sık şahit olduğu gibi trafikte birbirlerine yol vermeme kavgaları,sıra kapma mücadeleleri,son otobüse herkesin birden hücum etmesi gibi örnekler üzücü örneklerdir.

Allah korusun yarın ekmek, su,temel gıdalar,ilaç, v.b. hayati unsurlar sıkıntıya girerse insanların birbirini ezeceklerinden korkuyorum.Oysa biz savaşta yaralı olduğu halde su isteyen askerimizin suyu içmek üzereyken yanındakinin su istemesi üzerine "suyu ona veriniz" dediğini tarih kitaplarımızdan okuyoruz.

Her alanda fedakarlıkların azaldığını görüyoruz.Siyasette görevden alınan bazı insanların yıllarca içinde hizmet ettiği! siyasi oluşuma nasıl tavır takınıp düşman olduğunu görüyoruz.Kendisi seçilsin diye yürüyen kervan yoluna nasıl taş koyduklarını görüyoruz.

Oysa Kur'an bize fadakarlığı tavsiye etmektedir:

-"(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız."(İnsan,8-10).

-"Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanları sever."(Ali İmran,134).

Bizden önceki Müslümanlar bizlere fedakarlık örnekleri sundular.Hz.Ebubekir (ra) malının tümünü,Hz.Osman (ra) malının yarısını Allah yolunda harcadı,Hz.Ömer (ra) İslam için tek başına hicrete çıktı,Hz.ali (ra) müşrikleri yanıltmak için Peygamberimizin (sav) yatağına girerek hayatını ortaya koydu.

Hatem el-Asam'ın bir kadının sesli abdestinin bozulmasını duyduğunda onu utandırmamak için ömür boyu nasıl sağır gibi davrandığını,komşusunun evine fareler kaçmasın diye evine kedi almayan Müslümanların fedakarlıkları hep okuyoruz.Bizler şimdi bunların menkibelerini dinliyoruz.

Ülkenin içinde olduğu sıkıntılı durumda azıcık karı azaldı diye,eski rahatı azıcık bozuldu diye, domatese,soğana,patatese zam geldi diye isyan eden biz Müslümanlar!

Gelecek nesiller bizim hangi menkibelerimizi okuyacaklar acaba.

UNUTMAYIN:Domates yemeden de yaşarız ama vatansız yaşayamayız.