Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar, O'nun kutlu Nebisine Cenabı Hakk'ın verdiği nimetler ve faziletler adedince salat u selam olsun.

Son zamanlarda okumuş olduğum, bazı bölümlerini öğrencilerime derslerimde açıladığım bir kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kitabı herkesin okumasını, üzerinde değerlendirmeler yapılmasını arzu ediyor ve herkese tavsiye ediyorum. Yazarın ilk çıkan kitabı, yeri geldikçe inşallah diğer kitaplarından da sizlere anlatmaya bu köşeden devam edeceğim.

Kitabı özetlemek pek mümkün değil, zira kitabın tamamı bir ÖZET... bu sebeple size kitaptan bazı kesitler izahlar yaparak takdime çalışacağım...

Umarım eser okul müfredatlarımızda DİL ile alakalı konular arasında yer bulur ve genç nesillerde bu kitapla zamanında tanışır.

"Dilden safa bulmak istersen Nefsine cefa eyle" sözüyle başlıyor kitap..

" Dili kas yapısının sinir sistematiği açısından kalbe oldukça benzediğini gayet net bir şekilde görmekteyiz."

Kitapta dilin tat almasının sadece yenen gıdalar üzerinden değil, insanın konuştuğu şeylerden de bir lezzet aldığından bahsedilmiş. Mesela kişi yalan veyahut gıybet etmeye başladığında ağzı sulanır gibi olur. Bu şeytanın da insana tatlı gösterdiği bir durumdur.

Özellikle gıybet , yalan ve iftiraların insanın ruh dünyasıyla beraber vücuduna zararlarından bahsedilmiş; neden dedikodu yapıldığı zaman Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu vesselam "Ölmüş kardeşinizin etini yer misiniz? İfadesini beyan etmiştir. Dilde fark edilmeden acı bir tat oluşuyor. Buna rağmen dedikodu yapanlar nefislerindeki hastalıklarından dolayı o tadın farkında değiller.

Bu sebeple her gıybet eden insan vahşidir. Çünkü kardeş etini yiyor. Ayrıca mesela insan çiğ et yediğinde nasıl karnı ağrıyorsa kişi gıybet ettiğinde bunu huy ettiğinde ileri yaşlarında mide ve sindirim rahatsızlıkları yaşayacağından haber veriliyor.

Söylediklerimiz sebebiyle yedi neslimize etkimiz oluyor peki yalan söylediğimizde bu etkinin nasıl olduğundan bahsediliyor.

Tasavvuftaki ruhun mertebelerinde kullanılan dile yer verilmiş. Nefsi emarenin dili, Nefsi Levvamenin dili, Nefsi Mülhimenin dili.. Kalbin üzerinde Allahu Zulcelal'in isimleri..

Gıybet eden adamların göz bebeklerindeki orantısızlık, gıybetin sadece tevbeyle temizlenmeyen bir hastalık oluşu..

En büyük gıybetin Allahu Zülcelalin Hakikati'ne karşı yapılan gıybet oluşu ve Hristiyanların ve Yahudilerin düştüğü hatalara değinilmiş. Tartışma ve zararlarına ayrı bir bölüm açılarak dikkat edilmesi gerekenler izah edilmiş.

Vel hasılı kitap bir ÖZ tabiri caizse bir maya gibi, siz bu mayayı alıp ihtiyacınıza göre ekmek, ihtiyaca göre kek veya pastaya çevirebilirsiniz.

Kitabı okuduktan sonra şunu söyleyebilirim; eğer hakikatli bir okuyuşla okursanız size diyecekler ki 'ya sana ne oldu sesin soluğun kesildi, öldün mü kaldın mı belli değil'. Sadece gerektiğinde konuşan biri olup çıkacaksınız.

Dil ... Lezzetlerin en güzelini hak eden latif hikmet kapısı

Dil... Sınırsız derinliklerde saklanan sözcüklerin semaya açık tarlası

Dil... Suskunluğun derin sırlarını taşıyan rahmet tecellisi

Dil... Cenabı Hakk'ın Nefhai İlahisinin değip geçtiği, ruhun ayanı

Dil... En zor anların beyanı

Dil... Sırra sükut edenlerin sırrı

Dil... Beşerin imtihanı..

Kitap Ruhi Yayınevinden çıkmış; Yazarı : "Seyyid Muhammed Ruhi" Muhabbetle kalın..