Şu maniyi sanırım hepiniz duymuşsunuzdur.”Dağların başı kardır/Gamlı yüreğim dardır/Adam dertsiz olur mu?/Herkesin derdi vardır.”

Dert ile ilgili bir çok deyim ve atasözleri var olduğu gibi “Allah dert vermesin ,verdiyse dermanını da versin “ şeklinde dualarımız da vardır.

Bizim burada üzerinde durduğumuz konu derdin çeşidiyle ilgilidir.Yani Hz:Ömer’ın (ra) dediği gibi “Bugün Allah için ne yaptın? ”konusunu kendine dert edebilmektir.

Akşam yastığa başımı koyduğum zaman acaba arabayı,yatı,katı v.b.dünyevi şeyleri mi dert ediyorum yoksa şunları mı kendime dert ediyorum”.

Birinci derdim günümüz gençlerinin halidir.

-Onlara nasıl ulaşabilirim,onları ne derece uyuşturucu,alkol ve kötü alışkanlıklardan kurtarabilirim,

-Anne-babasına isyankar bir gençlik var.Acaba onlara Hz.İsmail (as) ın babası Hz.İbrahim’e(as) gösterdiği itaat ve saygıyı nasıl anlatabilirim,

-Bir kısım gençlerimizin edep ve adaptan haberlerinin olmadıklarını görüyorum.Acaba onlara Hz.Yusuf (as) ın terbiye ve utanma duygusunu nasıl ifade edebilirim.

-Günümüz geçlerinin üretmeden israf derecesinde de tüketici olduğunu görüyorum. Acaba onlara Hz.Muhammmed (sav) in 10 yaşındayken ticarete ve üretime katkı sağladığını nasıl iletebilirim.

-Bazı gençlerimizin yıkmak ve yakmak için bahaneler aradıklarını müşahede ediyorum. Bunlara yakıp yıktıkları arabaların,dükkan ve çevrenin milli bir servet ve kul hakkı olduğunu nasıl anlatabilirim.

-Öğrenci konumundaki bir kısım gençlerin ilme karşı hiçbir ilgilerinin olmadığını okula defter kitap götürmediklerini ders kitaplarını daha sene başında yıprattıklarını görünce devlet-millet hakkının ağır bir hak olduğunu onlara nasıl açıklayabilirim.

-Ellerindeki cep telefonlarıyla zamanlarının çoğunu heba edenlere mahşer gününde zamanın hesabının sorulacağını onlara nasıl izah edebilirim.

İkinci derdim her yıl 125 bin civarında boşanmaların olmasıdır.

-Boşanmadan dolayı perişan olan kadınlar ve ortada kalan çocukların durumları beni dertlendiriyor.

-Evliliğin ciddi bir kurum olduğunu ve eften püften sebeplerle yıkılmaması gerektiğini nasıl anlatabilirim.

-Evlilikte sadakatın/dürüstlüğün önemli olduğunu ve eşlerin birbirine ihanet etmemesi gerektiğini taraflara nasıl izah edebilirim.

Üçüncü olarak devletine karşı darbe planını hazırlayan insanları hala hizmet ehli kabul edip peşlerinden giden Müslüman kardeşlerimin durumu beni dertlendiriyor,
Dördüncüsü on iki yıldır ülkemizde hayırlı işler yapan idarecilerimize bir gün olsun teşekkür etmeyen ve hayra motor olmayan din kardeşlerimin durumu beni dertlendiriyor.

İnatta direnen bütün uyarılara kulak tıkayan ve en can alıcı zamanlarda bile destek vermeyen samimi olduğunu söyleyen din kardeşlerimi kendime dert ediniyorum.
Her gün ülkeyi karıştırmak isteyen hain ve ırkçı gurupların boş durmamalarına karşılık hala aklını başına almamış birlik beraberlik için uğraşmayan inançlı kardeşlerim hali beni dertlendiriyor.

Benim derdim bunlardır.Allah’a şükür ki bu konular derdimi oluşturuyor.Bu konuların çözümü için uğraşıyor ve dua ediyorum.Onun için derdimi seviyorum.

Sahi unutmadan sorayım.Sizin derdiniz ne? “Bana derdini söyle sana kim olduğunu söyliyeyim.”