Sezonun 4. haftası geride kaldı. İnegölspor, 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyetle 4 puan toplayabildi. Ne yazık ki İnegölspor'da gelişen ve değişen hiçbir şey yok.

Kastamonu karşılaşmasında yine farklı oyuncu tercihleriyle başlandı. Raif'in yerine Cengiz, Ozan'ın yerine Arif, Yusuf'un yerine Yaşar tercih edildi. Defansta ise Enes'in yerinde Orhan başladı.

İlk yarıda organizasyondan çok uzak, sahada ne yaptığı belli olmayan bir İnegölspor vardı.

Gerek hücumda gerekse savunmada hiçbir varlık gösteremedi bordo-beyazlı temsilcimiz. Buna karşılık Kastamonuspor dengeli ve organizeydi. Nitekim ilk yarıdaki 2-0'lık Kastamonu üstünlüğü de adil bir sonuç oldu. Savunmanın arasına atılan neredeyse her top pozisyon oldu. İnegölspor sağ kanadı adeta yolgeçen hanına döndü. Kastamonuspor, kaçırdıklarını atsa soyunma odasına çok daha farklı gidebilirdi.

İkinci yarıya Cengiz-Okan, Arif-Raif değişiklikleriyle başladı İnegölspor. İlk dakikalara istekli başlansa da ikinci yarının devamı aynı şekilde olmadı. İki net pozisyonda Emirhan ve Birhan'la golü bulamayan İnegölspor, ikinci yarının ortasından itibaren iyice oyun disiplininden koptu. Skoru değiştirebilecek atakları üretemedi.

Tamamıyla uzun ve rakibin kaybettiği toplardan cılız hücum denemeleriyle skoru değiştirmek mümkün olamazdı zaten.

İnegölspor tek bir oyuncunun ayaklarına bakıyor. Hem akan oyunda, hem de duran toplarda. Emirhan Aydoğan... Orta sahada Serhat ve Birhan'ın üretkenliği sıfır. Birhan, her aldığı topu yanındakine veriyor, Serhat sadece topsuz oyunda mücadele ediyor. Böyle bir orta saha kurgusuyla başarılı olamazsınız.

Geçen yıl, bu yıla göre hem bütçe hem de oyuncu kalitesi olarak çok daha düşük bir kadroyla mücadele eden İnegölspor, Play-Off'u Keçiörengücü mağlubiyetiyle kaçırmıştı.

Şu anki mevcut takım, geçen yılki takımın bile çok gerisinde. Öte yandan teknik adamlık eldeki malzemeden en iyi performansı almak değil midir? Geçtiğimiz yıl bunun en iyi örneğini gördük.

Kimse bahanelere sığınmadı, eldeki malzemeden alabileceği en iyi verimi almaya çalıştı. Bu yıl da aynı şekilde olmalı. Bir maç kötü oynadı diye genç Enes Bayır'ı ertesi maç kadroya almayan Ertekin, bu kötü ötesi futboldan sonra nasıl aksiyonlar gösterecek şahsen merak ediyorum.

Kimse hayal kurmasın; bu takımın, bu oyun anlayışıyla, bu futbolla, Play-Off'un yakınına yaklaşması bile mucize olur.