Bu haftaki Dipsizgöl kıraathane sohbetimize tırapa yanındaki İncili Çavuş'un kahveden kaldığımız yerden devam ediyoruz.

İncili Çavuş sohbetine şu sözlerle devam ediyordu:

'' Rabbimizin bizlere ilk emri: "oku, seni yaradan Rabbinin adıyla oku." olmasına rağmen bizler okumadığımızdan sorgulama ve kıyaslama yapamıyoruz. Acil okumaya başlayıp her şeyi sorgulamalıyız.

"Domates 5 lira, çok pahalı" yaygarası yapanların kaç kilo domates tükettiklerini, ülkemizde yıllık kişi başı kaç kilo domates tüketildiğini, asıl enflasyon maliyetinin domatesin değil vergisinin vergisi alınan akaryakıt olduğunu,

gemilerde ve yatlarda mazotun 1.90'na satılıyor olmasına rağmen ülkemizde 6.50 'ye satıldığını, pahalı elektirik, su, doğalgaz ve akaryakıt kullanıyor olmamıza rağmen bunların nedenlerini,

belediyelerin neden bu kadar borçlandırıldığını, yıllardır sistematik olarak düşük kur yüksek faiz politikaları ile nasıl sağıldığımızı, "faizler çok yüksek. yüksek faiz ile yatırım yapılmaz" yaygarası yapmalarına rağmen asıl en çok faizli borçlananın devlet olduğunu, aslında devletimizin hazine bonosu repo yoluyla faizli borçlanmasa faizlerin kendiliğinden düşecek olmasını,

5 yada 10 yılda bir develasyon yapılarak tasarruflarımızın nasıl heba edildiğini,
bunları sorgulayanların deli yada kominist diye neden mimlendiğini, hiç sorguladık mı?

Paparazi okuyarak değil gerçekleri okuyarak belki okursak sorgularız. İşte dedem. Bu muhalefet yayınlarının tirajları artmıya başlamıştır. Bundan dolayıdır ki insanlar artık sorgulamıya başlıyacak gibi.

Ve demem o ki; 89 Seçimlerinde Anavatan Partisi'nin akıbeti Mart 2019 seçimlerinde Ak Parti'nin başına gelecektir. nasıl ki Rahmetli Özal'ı otomatik akaryakıt zamları, Ecevit'i ekonomik kiriz götürdüyse, bunları da otomotik zamlar ile kabul etmedikleri kriz götürecek derim, ben dedem.

Kahvede bir alkış tufanı kopar. Ve İncili: "Bizim torun da çok dertliymiş komşular.'' Deyen de yan masada ki Ahmet Çavuş:

''Valla İncili Dede, bu senin torunun ne güzel konuştu. Onun dertleri hepimizin derdi. Lakin en güzel yeri: "Bizi tanımıyanı biz hiç tanımayız. Ne mutlu türküm diyene!"

Sonra mı ne olur? Genç Gazete'ye abone olarak öğrenebilirsiniz.
GARİP FAKİİ.