Zatına layık şekilde hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam yüce Resulullah'a

Derslerimizde oruç konusu geldiğinde öğrencilerime:"Biz niçin oruç tutuyoruz?" Ya da: "Allah bize oruç tutmamızı emrederken bizde neyi, hangi yönümüzü iyileştirmek istiyor?" diye sorarım. Genellikle ihtiyaç sahibi olan insanların halinden anlamamız için Allah orucu emrediyor cevabı gelir. Bu bir kazanım olarak karşımıza çıkabilir ancak biz oruç tutarak dünyevi ve nefsani bütün istekleri bir kenara atabilmeyi bu sayede nefsimizi terbiye etmeyi öğreniriz.

Cenabı Hakk, Hz. Adem (as)'e: " Sen ve zevcen Cennet'e yerleşin." (Araf Suresi 19. ayet) buyurmuş fakat orada ebedi kalacaklarını beyan etmemişti. Yine " Her ikiniz de dilediğiz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın." buyurdu. Onlara nefislerini kontrol etmeleri için bir öz vermiş oldu. Bu öz kişiyi Allah'a yakınlaştıracak yegane sabrı içinde taşımaktaydı.

Hz. Adem (as) ve Hz. Havva annemizin işlemiş olduklarına günah demek doğru olmayacaktır. Buna hataya düşmek diyebiliriz.Onlar bizim atamızdır. Her erkek ve her kadın Hz. Adem'i ve Hz. Havva'nın özelliklerini taşır.

ZALİMLERDEN OLMAMAK İÇİN

Allah Teala ilgili ayetin sonunda" yoksa zalimlerden olursunuz" diye buyurarak insanın nefsine uyduğunda kendisine zalimlik edeceğine işaret etmektedir. Bu hata sonucu Cennet'ten uzaklaştırıldılar. Onlar Cennete asıl vatanlarına hasret çekmek üzere dünyaya gönderildi.

Allah'ın (c.c.) sözü yani emri dinin şeriat tarafıdır. Allah'ın emrine tabi olan insan imtihanını başarabiliyor. Dünya Ademoğlunun hasret çekeceği yerdir. Ceza çekeceği yer değil.

Hz. Adem'le başlayan bu yolculuk tüm peygamberlerde kendisini farklı mekan ve zamanlarda iç alemine yolculukla devam etmiştir. Bu yolculuk Tövbe ile başlar. Zira Hz. Adem ve Hz. Havva yaptıklarına pişmanlık duymuşlar ve dünya serüveni böylece başladı.

Allahu Zülcelalin " zalimlerden olmamak için şu ağaca yaklaşmayın" buyurması , o ağacın aynı zamanda insan hayatında nefsin istek ve taleplerine karşı kendisine koyması gereken önlemler olarak beyan edilir. ( Uzlet, Ruhi yayınları,s.45) Bu önlemler dinin emirlerine, kulluk vazifelerine bağlılık olabilir.

Bizi Allah'tan uzaklaştıran her şey dünyaya ve nefsimize yaklaştırır böylece imtihanımızı zorlaştırır.

BİZİ DÜNYADAN UZAKLAŞTIRAN, RABBİMİZE YAKINLAŞTIRIR

Dünyadan uzaklaşma illaki kendimizi dağlara, taşlara, çöllere vurmak değildir.

Bir tefekkür, bir yalnızlık, bir seccade, bir seyir olabilir.

Buradaki sır, her daim tövbe üzere kalma çabasıdır.

Bu bize Hz. Adem ve Hz. Havva'dan kalan bir mirastır. Muhabbetle kalın.